81 İLE 81 MÜŞAVİR BEKLİYORUZ!
Genellikle kurumlarımıza gelen Bakanlar ekibiyle gelip, ekibiyle gidiyor, istisnai memurların sayısını artırarak hazinenin yükünü artırıyorlar.Çünkü görevden aldıkları il müdürlüklerini, ya da Bakanlıkta kızağa aldıkları kimseleri Ankara’da müşavir yapıyorlar ve maalesef onlara bir iş de yaptırmadan maaş almalarına sebep oluyorlar.
Müşavir adı verdikleri bu kadroya il müdürlerini görevden alarak tabir yerindeyse bankamatik memuru haline getirdikleri bu beyefendilerin çoğu da aslında nitelikli elemanlardır; ya Bakanı karşılamada ihmalkar davranmışlar, yada ihalede düzgün davranıp “hamili varak” kimselere bir imtiyaz tanımamışlar vs.
Bundan birkaç yıl önceydi Prof.Dr.Numam Kurtulmuş’un başkanlığında Diyarbakır ekonomisi ele alındı, başlangıç oturumunda 15 kişi konuştu bana da sıra geldi, 15 maddelik hatırlatma ve talep paketi hazırlamıştım, hepsini dillendirmeyeceğim ama bir maddesi şuydu;
“Efendim Ankara’da 1000 civarında farklı farklı bakanlıklarda müşavir var, her biri 7.000 lira alıyor (O günün parasıyla) ve bu aylık 7 milyon para ediyor. Bu haksızlık değil mi?” demiştim, işte o haksızlık hala da devam ediyor.
Bu gün bile Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında bildiğim kadarıyla 100 civarında müşavir var ve bakanlık bunlardan aktif bir tarzda yararlanamıyor.
Malum bir ülkede doğrudan üretim, emekle üretim, fedakarlık ile üretim özellikle tarım ve hayvancılıkta oluyor.
*Bir toplumda Tarım ve Hayvancılık ile uğraşan insanlar zengin, saygın değillerse o ülke belini doğrultamaz. Çünkü temel gıda maddeleri direkt bu alana bağlıdır. Ukranya'ya bakın bu savaş halinde bile dünyaya tahıl ihraç etmekle gündemde yer alıyor.
Tarım ve hayvancılık alanında ciddi bir tecrübe sahibi olan ve bakanlıkta ma'tal durumda olan bu 100 civarı müşavirler 81 ilde “Mega Danışman” konumu ile vazifelendirilirse, vatandaşa danışmanlık yapıp, yol gösterse, ürün çeşitliliği ve daha yüksek verim elde etme yol yöntemleri konusunda vatandaşları aydınlatsalar daha iyi olmaz mı?
*Bilgilendirme seminerleriyle vatandaşlarımıza; su, yoprak ve havanın değerini anlatabilseler, pahabiçilmez bir iş yapmış olurlar.
Zaman zaman Tarım ve Hayvancılık konusunda vatandaşı aydınlatıcı semin erler verse, kurumun Ziraat mühendisleri ve Veteriner hekimlerine rehberlik yapsa hakikaten hayata bir değer katmaz mı?
İl müdürlüklerinde odaları olur, makam arabasına da gerek yok, icap ederse kurumun vasıtası ile köylere gidebilirler, il müdürü hazır olmadığı zaman acil durumlarda yerine bakar…vs.
Bir kurum düşünün orada halka kapısı açık olan bir “mega danışman” var, Tarım ve Hayvancılık konusunda halka yol gösteriyor, durumuna göre birkaç proje sunuyor, süreç içinde vatandaşa yol yordam gösteriyor. Anlatımı, hayal edişi bile hoş değil mi?
Bence şu andaki hantal yapıdan kurtulup, nerede adamlarımız varsa, hatta bazı verimli emekliler de dahil insan kalitesinden faydalanmak lazım.Söz konusu kamuyararı olunca yasa ve yönetmelikler arasında sıkışmamak lazımdır diye düşünüyorum.
Bu ülkede tarım ve hayvancılığı aktif hale getirebilirsek beraberinde çok şey değişir kanaatindeyim.
Artık bu Ankaradakiler “ben bilirim” hastalığından kurtulmalıdır.Buyur işte fikir üretiyoruz, bu müşavirleri Ankara’ya çekip bir kenarda durdurup köreltmektense bu şekilde halka faydalı olmaları için bir kapı aralamak lazımdır.
Herhalde “bu iş olmaz” diyen biri karşımıa çıkmaz, peki o zaman neden bir yeniliğe gitmeyelim, Tarım ve Hayvancılık bakanlığında bir inovasyon uygulayarak diğer bakanlıklara da örnek olmayalım, malum her bakanlıkta da bu talebin gerçekleşmesi mümkün değil, bunu da bilmekte fayda var.
*Ben bu talebimde ısrar ediyorum, 81 ile 81 müşavir projesinin hayata geçmesini bekliyorum.Unutmayın demokrasilerde vatandaşın talebi devlet için emirdir.
Ben köy çocuğuyum, Tarım ve Hayvancılığı bilirim, ama Fenbilimleri hocasıyım, öyle klasik vatandaş rıza devriartık kapandı, memleketin milletin menfaatini takip etmek vazifemizdir.Bu işi takip etmeye devam edeceğim inşallah.
Vesselam.