Eyüphan KAYA

ŞENLİKOĞLU; “KİTAPLARDA HER YAZILAN DOĞRU DEĞİLDİR.” DEDİ

 

9 Şubat günü Diyarbakır Büyükşehir Kadın Daire Başkanlığı, Diyanet ve Önder İmam-Hatip işbirliği ile Yazar Emine Şenlikoğlu’nun katılımı ile bir konferans gerçekleşti.

Salahaddin-i Eyyubi camisinin konferans salonunda gerçekleşen konferansta bini aşkın katılımcı vardı. Bu etkinlikte rol oynayan Kadın Daire Başkanı Ayşe Yıldırım ve Proje Koordinatörü Mehmet Selim Yıldırım’a huzurlarınızda teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Konferansın tamamını yazmak zor ama özetlemeye çalışacağım.

Bilgi ve tecrübesini paylaşan Şenlikoğlu İmam-Hatiplere iltifat ve iftihar ederek konuşmasına başladı.

İmam-Hatip nesli yıldızlar gibi toplumda ışıldayacak inşallah, binden biri bir yanlış yapsa hemen birileri ortalığı velveleye veriyor, peki 999 tanesinin güzelliğini gören var mı? diyerek konuşmasına başladı.

Muhterem hazirun beni okula göndermediler, benim defterim toprak, kalemim ya çivi, ya da çubuk olurdu, okula giden arkadaşlarımdan öğrendiklerimi toprağa yazarak öğreniyordum.

Daha sonra ilk, orta ve liseyi dışarıdan bitirdim ve 50 yaşında da üniversite mezunu oldum. Şimdiye kadar 100 civarında kitap yazdım. Halen de okuyorum, yazıyorum.

İslam’ı hakkıyla öğrenemedik, sonradan araya sokulan hurafelerle bizi uyuttular, ifadesiyle konuşmaya devam eden Şenlikoğlu öğretilmiş yanlışları dile getirerek dinleyicileri uyardı.

*Güya Hz.Ali(ra) demiş ki, “kızları okutmayın” yalan,

*Üst katta oturan evli bir kadın babası hastalansa da kocası müsaade etmese ziyaretine gidemezmiş, yalan,

*Kızını dövmeyen dizini döver” bize ait bir söz değil,

*Bayanlar için “Saçı uzun aklı kısa” ifadesi kültürümüze ait değil,

*Ne Şam’ın şekeri, ne Arab’ın yüzü” ifadesi bize ait bir söz değil,

*”Siyaset ile uğraşmak caiz değildir” ifadesi külliyen yalan bir söz, Peygamberimiz Medine’de kurduğu devletin başına geçmedi mi?

*”Kürt imamın arkasında Türk namaz kılamaz” diyen kimse adam mıdır? Hem de bir tefsirde okumuştum, ifade bir muhaddise aitmiş, batsın muhaddisliği…

*Kocasına sırtını dönerek yatan kadın günah işliyor da Karısına sırtının dönen erkeğin hali nedir diyen var mı?

Vb. ifadeler üzerinde konuşan Şenlikoğlu yaşantısından bazı anekdotlar paylaşarak konferansına devam etti.

Diyarbakır’a gelişi,

Diyarbakır en çok sevdiğim 5 ilden biridir, çünkü kitaplarımı çok okuyorlar, burada kendimi evimde gibi huzurlu hissediyorum.

80’li yıllarda Diyarbakır’a geldim ve baktım ki girişte “Ne mutlu Türküm diyene” yazıyor, dedim ki bu yanlış bir şey kişi ait olduğu kavmi sevebilir ama başkasına bunu diretemez, o zaman Kürt ne diyecek o da “Ne mutlu Kürdüm diyene” mi desin?

Peygamberimize sormuşlar;

-Hangi kavim iyidir? Demiş ki;

-Her kavmin iyisi iyidir, kötüsü kötüdür.

Ama her kavmin. Ben niye her Türk’ü seveyim? Türkün iyisini severim, ya da niye her Kürd’ü seveyim? Kürdün iyisini severim değil mi?

Beni Emniyete götürdüler, ben dedim ki beni assalar dahi bu sözümden geri adım atmam, çünkü ben doğru bir şey söyledim ve haklıyım. Beni bırakmak durumunda kaldılar.

Cezaevindeyken asker ile tartışması,

Ben bir süre cezaevinde yattım, bir gün abdest almaya gitmem lazım, asker tutturmuş ben de seninle geleceğim.

Askere dedim ki  bak ben senin ablan yaşındayım, senin yanında kollarımı niye açayım ki, beki tuvalete gitme ihtiyacım olur, buna rağmen o hala diretiyor “ben de geleceğim” diye, birkaç defa itirazıma rağmen o hala inadına devam ediyor, ben ona bir yumruk vurdum silahıyla yere düştü, ama suç onun, benim başka çarem kalmadı.

Keşke şu ırkçı sözde muhaddis Kürt düşmanı kimseyi de bulsaydım onu da dövseydim.

Avrupa’da Papas ile tartışması,

Yine bir konferans için Avrupa’ya gitmiştim, salonun bir tarafında da Hıristiyanlar var önde de üç papaz oturuyor, ama Papazın biri kompleksli duruşundan belli.

Konferansın soru cevap faslında soru sordu,  “biz kadın erkek eşittir diyoruz, siz bu konuda ne düşünüyorsun”, ben de dedim ki “eşit değil” hemen bizimkiler ah çekercesine başını tuttular ama izah ettim.

Kadın işten gelir mutfağında çalışır, çocuklarıyla, evin temizliğiyle ilgilenir, koca gelir kıyafetini değiştirip televizyonun başına geçer elbette ki kadın daha üstündür, tabi adam sorduğuna pişman oldu,

Bir daha sordu “sizin bir medeniyetiniz yok, biz şimdi beyaz eşyamızı sizden alsak yaşayacak haliniz kalmaz”, ben de dedim ki “biz size öyle bir bilgi verdik ki sizden alsak adım atamazsınız, hayatınız durur, çünkü siz matematiği bizden aldınız”, hayır, olamaz dediyse de yanındaki papaz “doğrudur” dedi.

Ama bir soru daha bana sordu işte o beni kahretti. Madem öyle siz niye bize öğretmediniz bunu ben yeni öğreniyorum işte bu beni çok üzmüştü.

İşte böyle kardeşlerim biz okuyacağız, çok okuyacağız, ne zamanki annelerimiz okursa o zaman kaliteli bir toplum oluruz.

Kendisine yapılan iftiralar

Cumhuriyet gazetesi;

Şenlioğlu başaçık kızın saçından tuttu ve “ne işin var konferansımda” dedi.

Şenlikoğlu mezhep düşmanlığını yapıyor.

Deist adam kızıyla evlenebilirmiş   vb. iftiralar.

Düşmandır söyler ne yapalım? Biz işimize bakacağız.

Bizim daha çok çalışmamız lazım, okumamız lazım…

Allah(cc) Gazze’de yaşayan kardeşimize bir refah kapısı açsın, bize de onlara katkıda bulunmayı nasip etsin … dualarıyla konferans sona erdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.