SOKAK SESLERİ YENİ BİR DÜNYA DÜZENİ İSTİYOR!
Bu gün dünyada öyle ya da böyle materyalist, emperyalist, korku ve kaygı üzerinde 200 küsur devlet belli sınırlar içinde kurulmuştur, ama maalesef bu yönetim sisteminde “ilahi öğreti” dikkate alınmadığı için insanlık alemi iyi idare edilmiyor.
Öyle gözüküyor ki GAZZE dünyanın düzenini sarsacak ve GAZZE sonrası yeni bir dünya düzeni kurulacak, çünkü “ben benim” diyen ülkelerin, liderlerin kiloları kaç kuruş olduğu ortaya çıktı.
AİHM da boştur,
Lahey Adalet Divanı da boştur,
UNİCEF de boştur,
Uluslar Arası Af Örgütü de boştur.
İnsan Hakları Oluşumları ise bomboştur.
Bu oluşumlar Allah ile araları açık, insanlığa huzur kazandırmaları beklenemez. Bu düşüncemi Birleşmiş Milletler Güvenlik konferansında da dile getirdim.
Hiçbir günahı, dahli bu savaşta olmadığı halde binlerce ev yüz binlerce Filistin insanın başına yıkıldı ve BM’ye üye 121 devlet “bu savaş durmalı” dediği halde halen zulüm devam ediyor.
Bu sözde hak ve adalet oluşumlarından bir haber yok!
Dini, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun ülkelerin sokaklardan yükselen ses bu zulme karşı olduğunu hepimiz görüyoruz,
Amerika’nın sokakları,
İngiltere’nin sokakları,
Hatta İsrail’in sokakları dahi bu haksızlığa karşı olduğu ortada, o zaman bir şeyler yanlış gidiyor.
İslam ülkelerinin en kısa zamanda bir birlik olacağı ayan beyandır, çünkü 2 Milyar insanın bu kadar etkisiz ve önemsiz olmasına artık tahammül edilemez. Artık bu çarpık yasaların ve kimi liderlerin de ömürlerini doldurdu, çünkü tarz ve duruşları sorun çözmeye yetmiyor, buraya kadar ancak gelebildi.
Birincisi Türkiye’deki Kemalist sistemdir,
Pentagon ikinci sırada geliyor,
Üçüncü sırada Lortlar kamerası olacak/olmalı..vs.
Tel-Aviv’in ise benim gözümde bir sinek kadar değeri yok!
Diğer ülkelerin de gizli ajandaları deşifre olacak, çünkü amaçlarının insanlığı huzuru olmadığı ortada. %51’den fazlası silah ve savunma sanayisine çalışıyorlar, onlara kalsa yeryüzünde daima kaos ve kargaşa olmalı, kimi insanlar üzerinde daima korku/kaygı olması lazım ki silah para etsin.
Dünyanın ehli vicdan bilişimcilerine sesleniyorum, bu silahların tamamını etkisiz hale getirmek için çare bulun!
Böyle bir hayat uzun ömürlü olamayacağı gibi işe yarar, kaliteli bir hayatta değil.
Onun için sokak sesleri bir işaret veriyor, bir talepte bulunuyor, “bu dünya düzeni artık işe yaramıyor” diye.
BM 193 ülke üyeli bir oluşumdur, 5 daimi üyeden biri bir kararı veto etse o karar uygulanamaz, böyle bir yönetim tarzı kabul edilemez. Üstelik bu 5 üye arasında Müslümanların temsilcisi de yoktur, yani iki milyar İslam dünya BM’nin gözünde yok hükmündedir! Bu çarpık düzen öyle ya da böyle şimdiye kadar geldi ama böyle gidemez.
O zaman dünya ancak yeni bir yönetimle huzura kavuşabilir. Yeryüzünde yönetim Allah’a inanların hem hakkı hem vazifesidir. İnsana en büyük değeri İslam veriyor, Müslümanlar mevcut haliyle azınlık da olsa dünyayı yönetmek İslam hukuku ile mümkündür. Çünkü İslam hukukunda dini, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun insanın yaşam hakkı kutsaldır, yaşama hakkı güvence altına alınmıştır. Kısasa kısasa hariç.
Bu günün ulusalcı devletleri iç barışlarını dahi hal etmemişken dünyaya nasıl huzur kazandırabilirler? Hele bakın TC yüzyıldır vatandaşları üzerinde operasyon yapıyor, toplumsal mühendislik peşinde koşuyor, nice darbeler oldu, Anayasaları makul değil, vatandaş fakr u zaruret içinde yaşıyor, adaletsizlik var!
Suudi Arabistan 20 bin kişilik Suud aile tarafından sömürülmektedir, bu insanlara dünyayı dar etmenin zamanı gelmiştir.
Bu ancak şu vasıtalarla olabilir;
1-Konfederal İslam devleti kurulmalı,
2-İslam Adalet Divanı olmalı,
3-İslam birliğine karşı olanlar muasır medeniyetin önümüze koyduğu yöntemlerle devre dışı bırakılmalı,
4-İslam toplumundaki hırsızlara arsızlara fırsat verilmemeli
5-Mobil bir “İslam Ordusu” kurulmalıdır. ..vs.
Bu ordu fakir fukarayı değil yer yüzünde fesat çıkaran kimseleri alıp İslam Adalet Divanına teslim etmelidir. Yani mazlumlar bu ordudan emin olmalı.
Bununla birlikte ahlak, edep ve marifet atmosferinde hayat şekillenmelidir.
İşte dünyanın fotoğrafı da beklentisi de budur, haydi bakayım kolay gelsin.
Selam ve selametle kalın.