BU NESİL ÜRETİM HARİKASI MI, HATASIMI?
Bu nesil insanlığın son nesli mi olacak bilmiyoruz ama Z kuşağı dedikleri nesil hakikaten plansız projesiz hedefsiz çok değişik yaşayan bir nesil. Klasik başlamak gerekirse ne büyüğünü tanıyor ne küçüğünü kendi yaşıtlarıyla da barışık değil. İnsanlıkla barışık değil, toprakla barışık değil, doğayla barışık değil, canlıyla barışık değil, elinden telefonunu alsan mutasyon geçirip seni parçalara ayıracak bir canlı türüne dönüşürler.
Bu kuşaktan kimsenin bir dostunun olduğunu sanmıyorum. İyi güzel bir hareket yapan kişileri broo, kendilerine göre yanlış bir harekette bulanana çakalll diye etiketlerler o kadar.
Samimiyet yoktur, en yakın arkadaşına bile menfaaten yakındır. Hesap meselesi hayatlarının özetidir. Her birinin milyonlarca bebeklik resimleri vardır. Her yaşta çektikleri resimleri vardır. Bizim neslimizin ömrünün sonunda gördüğü hamburger pizza gibi yiyeceklerle daha 5 yaşında tanışmışlar. Açlık yokluk çekmemişler…
Hepsinin altı hazır bezlerle bağlanmış, birçoğu, kreş, dershane ve özel okul görmüştür. Okul hayatları boyunca babalarının yaptığı gibi bir işte çalışmamış hayatı tanımamışlar. Lastik ayakkabı yırtık elbise giymemişler, yırtık elbise giyiyorlar da moda olan yırtık elbiselerden. Aklınca birileri yırtık pırtık elbiselere moda olarak millete yutturuyor ya neyse… Bu kadar rahatlığın içinde yine de aklı başında bir bilgiyi yalın bir şekilde aktaramayacak kadar tuhaftırlar.
Sevdiğini göklere çıkarır, sevmediğini dünya aleme rezil eder. Babaya da anneye de çok az tahammülleri vardır. Broosuna gösterdiği tahammülün 10’da birini kendi büyüklerine amca, dayı, teyze, halalarına göstermezler..
Kalkıp iki yumurta kıramazlar, bir çay demleyemezler ama o parmaklarla telefonlarda çok hızlıdırlar, inanır mısınız sabaha kadar hiç durmadan mesaj atabilirler. Sonra eşşek ölüsü gibi yatarlar. Annesini uşak, babasını bankamatik gibi kullanırlar ancak genellikle ikisinden de memnun değiller.
Sürekli ‘seni kovarım’ sinyali veren patron gibidirler. Sanki dünyayı kazanmış gibi her gün yeni bir giysi giyer, elbiselerde en ufacık bir kırışıklığı kabul etmezler. Kendilerine yakıştırmadıkları bir giysiyi onlara göre, üçüncü sınıf vatandaşların giydiği imajını ortaya atarlar. Ben onu istemiyorum derlerse feriştahın gelse artık ona kabul ettiremez.
Alay ederler, dalga geçerler, küfrederler ve bundan lezzet alırlar. Normal olanı hiç mi yok derseniz var ancak onlarda akranlarının gösterdiği reflekse ayak uydurma zorunluluğunda hissediyorlar. Bunlar bu neslin üretim harikası mı yoksa üretim hatası mı?
Bir pireye bir yorgan yakan, öfkeli hırçın bir acayip nesil bu Z kuşağı. Anlat anlat bitmez ben şimdilik burada bırakıyorum. Ancak ne olursa olsunlar onlar bizim canlarımız ciğerlerimiz çocuklarımız nesillerimiz. Onlardan biz sorumluyuz. Kendimizi de sorgulamalıyız bizlerin de onların bu hale gelmesinde katkıları vardır.
Bu mübarek Ramazan ayına girdiğimiz bu günde onlara bolca dualar edelim. Edelim ki yarın dümene geçecekler, hayatlarımıza yön verecekler. Terbiye ve nezaketi, şerefi onuru, haysiyet ve adabı elden bırakmasınlar. Örnek olarak; corç, porçu seçeceklerine atalarını seçsinler. Hayırlı Ramazanlar, hayırlı nesiller inşallah…