YARDIMLAŞMANIN İKİ KOLU: FİTRE VE ZEKAT
Fitre ve zekat, İslam dininin temel ibadetlerinden ikisidir. Her ikisi de maddi imkânı olan Müslümanların ihtiyaç sahiplerine yardımlaşmasını teşvik eden mali ibadetlerdir.
Fitre, Ramazan Bayramı'ndan önce her Müslüman'ın kendisine ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerine vermesi gereken bir sadakadır. Fitrenin miktarı her yıl Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenir ve bu yıl için 2024 yılı fitre bedeli 130 TL'dir. Fitre, buğday, arpa, hurma veya üzüm gibi gıda maddeleri üzerinden de verilebilir.
Zekat ise Müslümanların belirli bir mal varlığına sahip olduktan sonra her yıl vermeleri gereken bir paydır. Zekatın miktarı, zekâta tabi olan malın türüne ve değerine göre değişir. Zekatın farz olması için nisap denilen belirli bir mal varlığına sahip olmak gerekir. 2024 yılı için nisap miktarı 85 gram altındır.
Peki fitre ve zekat neden verilir? Biraz bu konuya değinmek istiyorum;
Fitre ve zekat, toplumdaki maddi dengesizliği gidermek ve ihtiyaç sahiplerinin temel ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olmak için verilir. Fitre ve zekat, zenginlerin mallarının bir kısmını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmasını sağlayarak toplumdaki gelir adaletinin sağlanmasına katkıda bulunur.
Fitre ve zekat, Müslümanların cömertlik ve yardımlaşma duygularını geliştirmelerine ve ihtiyaç sahiplerine karşı merhametli davranmalarına yardımcı olur. Aynı zamanda bu ibadet Allah'ın nimetlerine karşı şükretmenin bir göstergesidir.
Fitre ve zekat, sadece maddi bir yardımlaşma değil, aynı zamanda manevi bir arınmadır. Bu ibadetler, Müslümanların mallarının bir kısmını Allah rızası için vermelerini sağlayarak kalplerini cimrilik ve bencillikten arındırmalarına yardımcı olur.
Fitre ve zekatın günümüz toplumunda çok daha önemli bir rol oynadığına inanıyorum. Artan gelir eşitsizliği ve yoksulluk gibi sorunlar göz önüne alındığında, bu ibadetlerin toplumdaki maddi dengesizliği gidermek ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmek açısından büyük bir öneme sahiptir.
Fitre ve zekatın sadece maddi bir yardımlaşma olmadığını, aynı zamanda zengin ve fakir arasındaki bağı güçlendiren bir araç olduğunu da belirtmek isterim. Bu ibadetler, zenginlerin fakirlerin ihtiyaçlarını anlamalarını ve onlarla empati kurmalarını sağlar. Aynı zamanda fakirlere de umut ve destek verir.
Fitre ve zekatın toplumda sosyal adaleti ve barışı sağlayabilecek bir güce sahip olduğuna inanıyorum. Bu ibadetlerin yaygınlaşması ve bilinçli bir şekilde yerine getirilmesi, daha adil ve merhametli bir toplum inşa etmemize katkıda bulunacaktır.
Ayrıca, fitre ve zekatın sadece Ramazan ayına veya belirli bir zamana bağlı kalmaması gerektiğine inanıyorum. Yardımlaşma ve dayanışma ruhunun her zaman canlı tutulması ve ihtiyaç sahiplerine her zaman destek olunması önemlidir.
Fitre ve zekatı sadece bir dini görev olarak değil, aynı zamanda insani bir sorumluluk olarak da görmeliyiz. Bu ibadetlerin yerine getirilmesi, hem bireysel hem de toplumsal açıdan birçok fayda sağlayacaktır.