Ferhat KAPLANER

YOL HARİTASI

Yollar, yollar boyu adımlar… Her adımda bir harf daha düşüyor. Düşüyor da yollar dile gelmek ister gibi bir hale bürünüyor. Adımlar yetmez artık iz bırakmaya, dile gelmesi için zerre hükmündeki toprağın...

Emanet aldığımız şu geminin, asıl kaptanı saymışken kendimizi; emanete hıyanet etmeden, kırmadan üstelik geminin her bir yanını… Su almaya başlamadan henüz, bir haritası olmalı. Dilimizde tumturaklı türkülerle gidilmez bu yolda. Nara atarak değil aslında. Bin bir yükü sırtlamışçasına, ama ruhların belini kamburlaştırmadan bir yol tutturmalı.

Gönüllerimizden ayrık otlarını temizlemeden hissedilmez gül kokusu. Kalp otağını sahibine gülizarla sunmalı. Sahi adımlar yetmez, koşmalı yüreklerimiz kan ter içinde ve baki olana vuslat arzusuyla coşmalı. Öyle coşmalı,  gümrah ırmaklar misali ummana hasret duymalı. Şaşmasın ama gönlün ibresi. ''Yok mu bir haritası bu yolların?'' Vardır elbet, unutmamalı kalbe inkişaf eden o sesi:

''Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad olurlar.'' (Bakara 189)'' Allaha emanet olun…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.