İbrahim Halil Demir

BEN SENİ ARADIM

Ben seni zemzem suyunun kutsallığında

Yazın kavurucu sıcaklarında esen meltemin serinliğinde

Firakların resmedilmeyen hasretinde

Visallerin tarifi mümkün olmayan sevinç ve mutluluğunda

Güvercinlerin kur yaparken çıkırdığı uğultuda

Mecnun’un Leylasına olan sevdasının ölçüsüzlüğünde

Kerem’in Aslı ya olan aşk ateşinin külünde

İkiz çocuklarını doyuramayan annenin çaresizliğinde aradım

Ben seni Peygamber efendimizin saklandığı mağaranın kapısı önünde hemencecik örülen örümceğin ağında

Elleri donduran dişleri zangır zangır titreten yalçın kayalardan çıkan buz misali sularda

Hz Ebu Bekir’in Resulullaha olan sadakat ve cömertliğinde

Gözü gönlü tok olanların helal sofralarındaki berekette

Namuslu ve şerefli insanların çıkmaz sokakların hafakanlarında

Günlerden beri acından uyuyamayan helal çalışan birinin ağız kokusunda

Ölümüne sevdiğini alamayan sevdalının sevdiğini başkasının almasındaki düşüncelerin girdabında

Bir ırgatın içtiği kurtlu sarnıç sularının kararsızlığında aradım

Ben seni hayat memat meselelerindeki kararsızlıklarda

Varını yoğunu kaybeden asil ve cömertlik timsali bir zenginin

Çaresizliğinde

Evine yolunu gözleyenlere erzak torbası boş giden ince eleyip sık dokuyan bir babanın ağzını bilenmiş bıçakların açamamasında

Yükünün cevher olmasına rağmen tuz fiyatına satamayan bir tacirin anlam kargaşasında

İçi dışı bir olan saf insanların kadir kıymetlerinin bilinmeyişlerinde

Bu bayrağın özgürce dalgalanmasındaki atalarımızın vatan sevgisinde ve iman gücünde

Bu cennet vatan uğruna kanını seve seve akıtan canını veren civan mertlerin yiğitliğinde aradım

14/Temmuz/2009

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.