BEN SENİ ARADIM
Ben seni zemzem suyunun kutsallığında
Yazın kavurucu sıcaklarında esen meltemin serinliğinde
Firakların resmedilmeyen hasretinde
Visallerin tarifi mümkün olmayan sevinç ve mutluluğunda
Güvercinlerin kur yaparken çıkırdığı uğultuda
Mecnun’un Leylasına olan sevdasının ölçüsüzlüğünde
Kerem’in Aslı ya olan aşk ateşinin külünde
İkiz çocuklarını doyuramayan annenin çaresizliğinde aradım
Ben seni Peygamber efendimizin saklandığı mağaranın kapısı önünde hemencecik örülen örümceğin ağında
Elleri donduran dişleri zangır zangır titreten yalçın kayalardan çıkan buz misali sularda
Hz Ebu Bekir’in Resulullaha olan sadakat ve cömertliğinde
Gözü gönlü tok olanların helal sofralarındaki berekette
Namuslu ve şerefli insanların çıkmaz sokakların hafakanlarında
Günlerden beri acından uyuyamayan helal çalışan birinin ağız kokusunda
Ölümüne sevdiğini alamayan sevdalının sevdiğini başkasının almasındaki düşüncelerin girdabında
Bir ırgatın içtiği kurtlu sarnıç sularının kararsızlığında aradım
Ben seni hayat memat meselelerindeki kararsızlıklarda
Varını yoğunu kaybeden asil ve cömertlik timsali bir zenginin
Çaresizliğinde
Evine yolunu gözleyenlere erzak torbası boş giden ince eleyip sık dokuyan bir babanın ağzını bilenmiş bıçakların açamamasında
Yükünün cevher olmasına rağmen tuz fiyatına satamayan bir tacirin anlam kargaşasında
İçi dışı bir olan saf insanların kadir kıymetlerinin bilinmeyişlerinde
Bu bayrağın özgürce dalgalanmasındaki atalarımızın vatan sevgisinde ve iman gücünde
Bu cennet vatan uğruna kanını seve seve akıtan canını veren civan mertlerin yiğitliğinde aradım
14/Temmuz/2009