EY CİLVELİ NAZLI YAR
Ey cilveli nazlı yar
Bir dokunursan bin ah işitirsin
Yaşanmamış ömrümü bitirirsin.
Hazan mevsimi olsa bile,
İsterim ki Muhammedi gülleri getirilsin.
Ey cilveli nazlı yar
Seni sana sevdalı gözlerimden sakınırdım
Visalin olur diye yollarına bakınırdım.
Ten kokunu teneffüs edeyim diye,
Sen kokan gülleri göğsüme takınırdım.
Ey cilveli nazlı yar
Yokluğunda kederlenir varlığında neşelenirdim
Sevdan hançeri olur çok keskin bilenirdim.
Vuslatın bir an önce olsun diye,
Namertlerin kapısında el açıp dilenirdim.
Ey cilveli nazlı yar
Sevdamı bilesin diye en manidar şiirler yazardım
Kem gözlülerin kemliklerini bir çırpıda bozardım.
Vuslat yollarında asil bir küheylan olur,
Yorulmak nedir bilmez dört nala sana koşardım.
Ey cilveli nazlı yar
Aşkın tuvalinde kara kalemle gül veçhini resmederdim
Zemherinde ayında rengareng gül olur biterdim.
Gamzeli yanaklarından dökülen bir tatlı tebessüm ile,
Aşkın meşakkatli yollarında kendime yeterdim.
Ey cilveli nazlı yar
Sevda cenklerinde aşkın zaferini ben kazanırdım
Aşkın en lezzetli taamlarının suyuna ekmeğimi banardım.
Yılanımsı kömür misali saçlarını okşar,
Aşkın efsunlu tarağıyla mahirce aşk ve şevkle tarardım.
30/Aralık/2014