İbrahim Halil Demir

ÜÇ CEMRE

Üç cemreyi de dolu dolu yaşadım.

Üç cemre de adı henüz konulmamış aşklarla doluydu.

Bu aşkları tarif etmekte zorlanıyorum.

Zorlandıkça da bileniyorum

Bilendikçe aklımı yitiriyorum.

Aklımı karanlık çıkmaz sokaklarda fellik fellik arıyorum.

Şirin aklım zıvanadan çıkmış gibi...

İnsanı insan eden şirin akıl değil mi?

Loş bir köşede aklımı buluyorum.

Bana niye küsüp gittiğini sorunca konuşmuyor.

Yalvarıp yakarıyorum bana mısın demiyor.

Üzüntü ve kederimden alnımdan terler boncuk boncuk dökülüyor.

Özgürlük ve barış simgesi beyaz güvercinler,

Gönül asumanın da uçmuyor.

Bülbül misali şakıyan dilim konuşmuyor.

Rengarenk yedi veren Muhammedi güllerim,

Hazan gelmeden yaprak döküyor.

Havsalam bir gidip bir geliyor

Cemrenin getirdiği sıcaklık beni benden alıyor

Çok uzaklara götürüyor.

Öyle bir sıcaklık ki içim kıpır kıpır oluyor.

Gönlümün en müzmin yorgunlukları son buluyor.

Hem içim içime sığmıyor,

He de içime kapanıyor oyuncağı elinden alınmış Çocuklar misali için için ağlamak istiyorum.

Uykusuzluktan sevda sürmeli gözlerim fal taşı gibi olmuş.

Şirin uykulara haddinden fazla hasretim.

Başımı yastığa koyduğumda bir sağa bir sola dönmekten, uyku girmiyor gözlerime.

Boğazım öylesine kurumuş ki yutkunamıyorum.

Pencere kenarına bıraktığım su testisinden bir bardak soğuk su dolduruyorum.

İçim yanmış olacak ki bir yudumda bitiriyorum.

Bismillah diyerek üç yudumda içmem gerekirken, bunu bu kez ihmal ediyorum.

Cemrenin ne olduğunu babamdan öğrenir öğrenmez bir hoş oldum.

Cemre toprağa düştüğünde, güllerimin gonca verdiğini,

Suya düştüğünde, akvaryumdaki balıklarımın daha bir mutlu olduğunu,

Havaya düştüğünde ise taklacı güvercinlerimin aşk ve Şevk ile uçtuğunu müşahede ettim.

Bu yüzden üç cemreyi de çok seviyorum.

Gelinlik kızların saçlarını uzatan,

Nisan yağmurlarını da bir ayrı seviyorum.

Cemrelerde içim içime sığmıyor.

Sevinçten yerimde duramıyorum.

En yanık türküleri tam kıvamında söylüyorum.

İstiyorum ki cemreler uzasın hiç bitmesin.

Tabiat daha bir güzelleşsin.

Sevmeyi bilen gönüllerin, sevdalanma şevki artsın.

Aşkın efsunlu gömleği giyilsin.

Firakların her türlüsü visallerle yer değişsin.

Her şey daha şen şakrak olsun.

Bu şen şakraklık insanları mutlu etsin.

Sıkıntı keder gam ve tasa olmasın.

Mazlumların gözyaşları dinsin.

Suratlarından samimi gülücükler dökülsün, dökülsün ha bire!

13/ Haziran/ 2022

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.