Bu hafta sonundan itibaren Diyarbakır, Cumhuriyet Bayramı tatili dolayısıyla vatandaşların planladıkları 4 günlük tatil tarihi ve kültürel mirası yeniden canlandı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 28 Ekim Pazartesi öğleden sonrayı resmî tatil ilan etmesi, tatilciler için dört günlük bir fırsat sundu. Bu fırsatı değerlendirenler, Diyarbakır’a adeta akın etti.
Diyarbakır’ın tarihi zenginlikleri ve kendine has dokusu, bu dört günlük tatil süresince yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu. Sur ilçesindeki dar sokaklar, taş yapılar ve tarihi mekânlar bu süreçte hayat buldu. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Diyarbakır Surları, Ongözlü Köprü ve Hevsel Bahçeleri de, ziyaretçi akınına uğrayan yerlerden yalnızca birkaçıydı.
Şehirde, dört gün boyunca adım atacak yer bulmak bile zaman zaman imkânsız hale geldi. Sokaklardaki kalabalık, restoranların dolup taşması ve kafelerde oturacak yer bulunamaması, aslında Diyarbakır’ın turizm potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Şehre gelen ziyaretçilerin kalabalıklığına rağmen, birçok kişi şehri keşfetmek ve bu kültürel mirası yakından tanımak için zorluklara aldırmadı. Tarih ile iç içe olan Diyarbakır, ziyaretçilerini adeta büyüledi.
Bu hareketlilik, Diyarbakır’ın hak ettiği turistik değere kavuşmaya başladığını bizlere bir kez daha hatırlatıyor. Tarih ve kültürün iç içe geçtiği bu güzel şehir, yılın belirli dönemlerinde artan ziyaretçi ilgisini sürdürebilmek için yeni stratejilere ihtiyaç duyabilir. Belki de daha fazla tanıtım, daha çok sosyal etkinlik ve ziyaretçilerin ilgisini çekecek yeni projeler ile Diyarbakır, turizmde hak ettiği noktaya ulaşabilir.
Diyarbakır’ın dört günlük tatil süresince yaşadığı yoğun ilgi, hem yerel halk hem de esnaf için de önemli bir canlılık kaynağı oldu. Ekonomik olarak da şehre değer katan bu tür yoğun ziyaretçi akışlarının artması, hem bölge halkını hem de Türkiye’nin kültürel miras zenginliğini güçlendirebilir.
Tatilini Diyarbakır’da, tarihi atmosferde yaşamayı seçenler, şehrin zamansız güzelliğinde, tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış bu topraklarda, doya doya gezdiler. Diyarbakır’ın gelecekte de turizmin yıldızı parlayan şehirlerinden biri olması için şimdiye kadar atılan adımlar umut verici. Şehir, bir kez daha gösterdi ki tarih, doğa ve kültürle dolu bu diyar, yalnızca bir tatil destinasyonu değil, kültürel bir miras cenneti olarak da ışığını sürdürmeye kararlı gözüküyor.