Hayat; yaşadığımız tüm acılara rağmen, öyle ya da böyle bir şekilde devam etmekte. Önemli olan, toplumca yaşadığımız böylesi büyük travmalardan en az hasarla çıkabilmektir. Narin kızımıza Allah’tan rahmet diliyorum. O şimdi bir melek, mekânı zaten cennet… Bu vahşi ve acımasız cani ya da caniler, elbet adalet önünde hesap verecekler. Onlar, toplum vicdanında gereken cezaya çoktan çarptırıldılar bile.
Gelelim bu haftaki konumuza…
Diyarbakır’da kesin ve net sayısını bilemediğim yüzlerce dernek, meslek odası ve diğer STK’lar var. Bunların başta gelenlerinden biri olan DESOB, Türkiye’nin her köşesinde örgütlenmiş ve ülkemizin en güçlü örgütlerinden biri olan TESK’e bağlı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. DESOB’un Başkanı tıpkı Antalya’daki AESOB’un Başkanı ADLIHAN DERE ve gibi TESK Genel Başkan Vekili seçildi. Kendisine çalışmalarında başarılar diliyorum. Tebrik ve Hayırlı Olsun ziyaretleri bittikten sonra, Sayın Ebedinoğlu’nun bu görevi de başarıyla yürüteceğinden kuşkumuz yoktur.
DESOB olarak, Diyarbakır esnafı ve Diyarbakırlıların tüm sorunlarıyla yakinen ilgilendiklerini de biliyor ve görüyoruz. Spordan tutun da, toplumsal hemen her konudaki görüş, öneri ve çalışmalarını da takdirle karşılıyoruz.
DESOB, zor durumdaki esnafların daima yanında olduğu gibi Toplumsal konulardaki duyarlılığı ile de tıpkı Diyarbakır’daki diğer STK’lar gibi her zaman ses getirmektedir.
Malum, hayat şartları ortada. Herkes geçim derdinde, Esnafın derdi ayrı, tüccarın derdi ayrı, emeklinin hali ise ortada…
Örneğin bir EMEKLİ KAHVESİ açabilirsiniz.
Ya da EMEKLİ LOKANTASI…
Çayı, yemeği bedava vermeseniz bile, emekli kartına sahip ve sizde de bir örneği olan liste ile Diyarbakır’daki emekli vatandaşlarımıza belli oranlarda sağlanan bir indirim ile hem onların gönlünü alır hem de toplumsal bir duyarlılık sergilemiş olursunuz.
Tüm bunları sıfırdan yapmanıza da gerek yok.
Mevcut kahvehaneler ve lokantalarla bir anlaşma sağlanırsa, Diyarbakır’daki emeklilere bir nebze de olsa katkıda bulunmuş olursunuz.
DESOB bünyesindeki diğer odalar da başka şekillerde katkıda bulunabilirler.
Ben sadece emekliler üzerinden örnek verdim. Diyarbakır’da yaşamlarını kolaylaştırabileceğiniz daha birçok vatandaşımız var, ÇÖLYAK hastaları gibi.
DESOB bünyesindeki Fırıncılar Odası, Çölyak hastaları için glütensiz mamullere erişimini kolay ve uygun hale getirmek adına gereken adımları atabilir örneğin…
Toplumsal olaylara duyarlılık elbette ki çok güzel ve olması gereken bir davranış şekli. Bir de buna toplumsal sorunlara katkıda bulunmak adına atılacak küçük dev adımlar eklenirse, işte o zaman tam anlamıyla AHİLİK KÜLTÜRÜ’nü yaşatmış olursunuz.
Ahilik demişken Ahilik Nasihatinin sonunda Kalfalıktan Ustalığa yükseleceklere şöyle denilirmiş:
Harama Bakma, Haram Yeme Haram İçme.
Doğru, Sabırlı, Dayanıklı Ol.
Yalan Söyleme.
Büyüklerinden Önce Söze Başlama.
Kimseyi Kandırma, Kanaatkâr Ol.
Dünya Malına Tamah Etme.
Yanlış Ölçme, Eksik Tartma.
Kuvvetli Ve Üstün Durumda İken
Affetmesini, Hiddetli İken Yumuşak
Davranmasını Bil Ve Kendin Muhtaç
İken Bile Başkalarına Verecek
Kadar Cömert Ol.
Ne kadar da anlamlı değil mi?
Yüzyıllardır bu kadim Anadolu toprakları üzerinde devam eden Ahilik kültür ve ahlakını yaşamak ve yaşatmak, en çok da DESOB’a yakışır. Aynı fikirdeyiz değil mi?