Simurg, İrani halklar arasında oldukça önemli yeri olan, olağanüstü özelliklere sahip mistik bir kuşa verilen isimdir. Simurg bir kuştan öte birçok özelliği olan sıra dışı mitolojik bir efsaneyi simgeler.
İrani halklarda kanatlı dev bir kuş, zaman zaman aslan pençesi ile köpek başına sahip bir tavuz kuşu olarak ta resmedilmiştir. Yılanlara karşı düşmanlığı olan, sulak yerlerde yaşayan simurg, kendisini alevlerle kaplayana kadar yüzlerce yıl yaşayarak sonra ki aşamalarda ölümsüzleştiği ve bilgi ağacı adı verilen yerde yaşadığından bahsedilir.
Simurg, o kadar yaşlıdır ki dünyanın yıkılışına üç defa tanıklık eder. Bu kadar zaman yaşayarak tüm zamanların bilgisine sahip olmuştur. Ayrıca bereketi simgeleyen, dünya ile gökyüzü arasında birliği sağlayacağına inanılırdı.
Efsanevi kuş her ne kadar başlarda köpek-kuş olarak tasvir edilmiş olsa da daha sonraki zamanlarda tüyleri kızıl olan ve ateş saçan bir şekle dönüşmüştür. İyilik seven bir doğaya sahip ve kanatlarının şifa dağıttığına inanılırdı.
Simurg tek bir coğrafya ya sığmayacak kadar çok geniş bir alanda farklı isimlerle karşımıza çıkmaktadır. Ortadoğu geleneğinde Anka kuşu, Orta Asya ve Anadolu da Kerkes olarak geçer.Bu efsane kuş farklı isimlerle anılsa da ortak nokta öleceği zaman , bir tür ateş olup kendi kendisini yakan ve kendisinden yeniden doğan bir kuş olmasıdır.Bu inanışa göre küllerinden yeniden doğan saf şuur halinin elde edilişini simgeler.
Ortadoğu halkları Simurg/ Anka kuşunun yuvasını Kaf Dağının tepesine kurduğunu ve kuşlara yardım ettiğini ifade eder. Onlara göre Anka kuşu, varoluşu, dirilişi ve mücadeleyi simgeler.
Edebiyatta önemli bir ifade vardır teşbihte hata olmaz diye, tam da bu noktadan bakınca Amedspor , Kürtler açısından tıpkı Newroz’da ki imgelem ve semboleştirmede olduğu gibi kendi kimliksel varoluşu, dirilişi ve direnişin hayat bulduğu , bir takımın ötesinde ortak mücadelenin sembolu haline gelmiştir.
Amedspor kurulduğu tarihten bu yana halkın değerlerini önemseyen, Diyarbekir’in tarihsel ismini taşıyarak kimliksel bir misyonla sporda fair-playi esas alan bir anlayışla, evrensel değerler olan barış ve kardeşliği kuruluş felsefesi yapmıştır. Bu yönüyle bazı çevrelerce ötekileştirilerek adeta düşmanlaştırılmıştır.Gittiği her deplasmanda ırkçı saldırılara maruz kalarak gerek saha içinde yanlı hakem kararlarının gerekse saha dışında yapılan türlü türlü hakaretlerin ve federasyon tarafından verilen haksız cezaların haddi hesabı yoktur.
Bölgede şiddetin nefes aldırmadığı, insanlığın rafa kaldırıldığı bir dönemde “ çocuklar ölmesin maça da gelsin”pankartıyla Amedspor son derece barışçıl bir talebi dile getirmiş olmasına rağmen manipülasyonlarla adeta “terör propagandası” suçlamasıyla karşı karşıya bırakılmıştır.
Amedspor profesyonel bir yaklaşımla ülkenin bir çok yerinden oyucuyu kadrosunda yer vermiş olmasına rağmen Kürt ırkçılığı yapan bir takım gibi gösterilerek belli çevrelerin hedefi haline getirilmiştir.Oysa Amedspor evinde ağırladığı her takıma misafir perverce davranarak örnek bir takım olmuştur.Tribünlerde taraftarlar fair-play çerçevesinde davranarak takımlarını desteklemişlerdir.
Amedspor tarihinde ilk kez çıkacağı 1.liğ öncesi hemen hemen tüm deplasman maçlarına taraftar yasağı getirilmiş dünyada tek takımdır. Sürekli olarak isim değiştirme baskısı alan ve dönemin içişleri bakanı tarafından “ Kandil in finanse ettiği takım” gibi gösterilerek kriminilize edilmiştir. Yine birileri tarafından “Amed diye bir yer yoktur ve Amedspor diye de bir takım yoktur” denilerek inkar edilmiştir. Bu ve bunun gibi baskı ve karalamalara rağmen takım kuruluş felsefesinden vazgeçmeden barış ve kardeşlik misyonuna devam ederek engelleri aşmaya çalışmıştır.
Amedspor, her türlü zorluğa rağmen halkla bağını koparmamış, halkın takımı olma şiarıyla yoluna devam etmiştir.Ülke tarihi boyunca hiçbir spor takımı bu kadar dışlanmaya,şiddet ve tehditlere maruz bırakılmamıştır.2022-2023 sezonunda Bursa da oynanan maç, adeta takımı yıkmaya dönük olayların yaşandığı, tarihe emsali olmayan kara bir leke olarak geçmiştir.Amedspor, yöneticilerinin şiddete uğramadığı, oyuncularının hain ilan edilmediği, ırkçı tezahüratların yapılmadığı, otobüslerinin taşlanmadığı, medya ambargosunun uygulanmadığı nerdeyse tek bir sezon geçirmemiştir.Her şeye rağmen halktan aldığı büyük destekle ayakta durmayı becermiştir.
Amedspsor bugün bir şehrin hatta bölgenin takımı olmaktan ziyade bir dünya takımı olma yolunda yer tutarak milyonların takımı olmuştur. Bu yönüyle kulüp bir spor kulübünden öte bir duruş, bir aidiyet, bir kimlik ve en önemlisi varoluşun adı olmuştur. Kürt halkının özlemlerinin ruh bulduğu, futboldan anlamayanların dahi maçlarına gittiği ve “her bijî Amedspor” dediği bir dünya tezahürünün yansımasıdır.7 'den 70' e herkesin adeta organik bağ kurduğu, yaşam motivasyonun, direnişin adı olmuştur Amedspor. Velhasıl kelam Amedspor, küllerinden yeniden uyanmış bir halkın nefesi olmuş adeta Kürtlerin Simurgu olmuştur