DÜNYANIN GİDİŞATI NEREYE?
Dünyanın Durumunu tekrar tekrar betimlenmenin yararları ne yazık ki sınırlı. Dünyayı anlamak hangi şartlarda ne yapılacağını bilmenin ön hazırlığıdır elbet. Ama hep dünyayı anlamak noktasında kalmanın da bir kaçamağa davet ettiğini unutmamalı.
Bugünün dünyasında büyük örgütlerin insan tekine pek küçük bir manevra alanı bıraktığı gerçeğinin ister istemez farkındayız. Bu bilgimiz ilk bakışta önümüzde iki yol açıyor gibi; birincisi büyük örgütlenmelerin manivela kolunu tutabilecek gücü ele geçirerek bir değişme sağlamak, ikincisi ise söz konusu değişmenin sahip olduğumuz küçük manevra alanı içinde gerçekleşmesine çabalamak.
Eğer dünyanın açıklanmasının olduğu kadar değişmesinin de sorumluluğu da önemli ölçüde sıradan insanların omuzları üzerindeyse bu, bir bakıma yöneten-yönetilen, çalışan çalıştıran, öğreten-öğrenen ve nihayet yazar-okuyucu farkının en aza indirilmesi anlamına gelir. Yani “iş başa düşmüştür”, sorumluluktan kaçmak için kimsenin geçerli mazereti yoktur. Çaba göstermek zorunludur