MÜSLÜMAN OLMAK
Vahyin ışığıyla sınırlarımızı çizen, bizleri özgürleştiren, kimliğimizi belirleyen, yolumuzu aydınlatan, iyi ve güzel işler yapmamızı öğütleyen, doğruya kılavuzlayan, kulluğumuzun bilincine vardıran, yaratılış gayemizi açıklayan, yaşam tarzımızı şekillendiren, kısacası “Şerefimiz” olan “ Kur’an/ Okunan/Kutokutuş, bakalım “Mümin” özelliklerimizi nasıl sıralıyor.
Vereceğimiz bu özellikler, sonsuz zenginliği olan vahyin sadece bir bölümünden alıntıladığımız özettir.
1- “La” diyerek, herşeyi reddedip, inkar ve sorgulama ile doğruyu bulan, tüm benliği ile “Yalnız” Allah’a yönelen demektir,
2- Şirkin pisliğinden, sahte olan, kötü olan herşeyden, baştan topuğa, bedenen ve zihnen temizlenmek, mesh olmak “Arınıp” Allah’a yaklaşmak demektir,
3- Dünyalık olan herşeyden sıyrılıp, nefsinin arzularını bir yana bırakıp, fikren ve bedenen “Rabbine Hicret” eden demektir,
4- Allah için, O’nun yolunda, herşeyini feda etmek, değersiz görmek ve O’ndan uzaklaştıran herşeyi O’na yakınlaşmak için “Kurban” etmek demektir,
5- Doğru olduğunu bildiği, inandığı şeyin peşinden gitmek, Vahye bağlı kalmak, bir konu hakkında çözüm bulamadığında yalnızca “Kuran”a sarılmak ve bu uğurda Kariyerini, Konumunu, İlişkilerini, Eşini, Dostunu ve çıkarlarını feda etmek “İbrahim gibi olmak” demektir,
6- Allah’ın hükmünü tanımayanlara karşı “Kıyam” etmek, her zaman doğruyu söyleyerek, kendini “ilah” sananları, “rab” sananları, kendi hükümlerini koyanları rahatsız etmek “Şuayb gibi olmak” demektir,
7- Uzun ve meşakkatli olan bu yolda, “İsmail gibi” sabredenlerden olup teslim olmak,“İbrahim gibi” fedakar olmak demektir;
8- “ La İlahe İlla Allah” ın yeryüzünde hakim olması için, Ailesi de olsa, inancını paylaşmayanlarla ilişkisini kesip beri olan, “Nuh’un yaptığı gibi yapmak”, Rabbine kavuşmak için “Musa gibi” acele etmeyen demektir;
9- Dünyayı, oyunu, eğlenceyi, çabuk geçeni bir kenara bırakıp “ Lut gibi” Rabbine hicret eden demektir;
10- Müşriklere karşı uyanık olan ve gizli kalmasını bilen fakat aynı zamanda yeri geldiğinde “Asiye gibi” Firavun’a karşı “Cesur” olmak demektir;
11- Kimseden korkmayan, Rabbine güvenip teslim olan ve “ Secde” edip, Firavunun“Sihirbazları gibi” pazarlıksız iman etmek demektir;
12- Ahlaksızlığa karşı, Zinaya karşı, Fuhuşa karşı tavrını koyup, uzak durmak “Yusuf gibi” gömleğini arkadan yırttırmak demektir;
13- Kulluğunun bilincinde olan, ahlakını koruyan, konuşmasını perde koyan, gerektiğinde susup işi Rabbine bırakan, tertemiz kalmak “Meryem gibi” olmak demektir;
14- Bilmenin yaşı yoktur. Doğru kimden gelirse gelsin doğrudur. Karşısındakiler ( Alimler, bilginler, ahbarlar,hocalar, şıhlar, şeyhler) ne kadar doğru olduklarını söyleselerde, yaşları büyükte olsa, vahyin ışığını önlerine tutmak “ İsa gibi “Ağzı süt kokarken” konuşmak demektir;
15- Şirkin içinde yüzen bir toplumda, içinde bulunduğu toplumun yapısını ölçüp tartarak, ona göre hareket eden, vahyin üstünü örtmeye çalışan hükümdara karşı kıyam etmek “Ashabı Kehf” gibi olmak demektir;
16- Tüm sıkıntılara, hastalıklara, geçim zorluğuna, felaketlere göğüs germek, nereden ve kimden geldiğini bilerek şükretmek, sabretmek “Eyyub gibi” olmak demektir;
17- Kulluğunun acziyetini bilip, yürürken, konuşurken, otururken, kalkarken, yatarken mütevazi olmak, darlıkta ve bollukta infak edip “Ruku” etmek demektir;
18- Allah’ın bütün yarattıklarını düşünüp, vahyini tasdik edip “Yalnızca O’na” kul olmak“ Secde” etmek demektir;
19- Haksızlığın, zulmün, şirkin, kötülüğün karşısına dikilmek, Hanif bir duruş sergileyip safını belli etmek, hak ile batılı birbirinden ayırıp “Kıyam” etmek demektir;
20- Geleneği, Ataları, -İzmleri, çoğunluğu reddedip sorgulamak, Yalnızca vahye bağlanıp Allah’a güvenmek demektir.
İşte bunların tümü “ aqımussalat ve etauzzekat” bağlamına girmek demektir.
Binaenaleyh Cehd bizden Tevfik Allah (a.c) dendir…