RIZKI ALLAH İSTEDİĞİNE VERİR
Allah için yaptığımız ibadetler vardır. Namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek, zekat vermek, Allah'ın dinini anlatmak, Kuran okumak ibadetlerden bazılarıdır. Müslümanın bunları yaparken, Allah rızasını kazanmak ve ahirette karşılığını görmekten başka bir beklentisi yoktur. Hiç bir ibadetini dünyevi birşey için yapmaz. Böyle yapan varsa zaten o yaptıklarını bir dünyevi menfaat için yapmış olur. Allah katında ne gibi karşılığı olur bilemem. Bunları niye yazdım? Şöyle bir konuşmaya şahit oldum; -Abi herşeyi yapıyorum, namaz kılıp, oruç bile tuttum gel gör ki şu fakirlikten yırtamadım, Cevdet abi inanmamasına rağmen ne kadar zengin oldu.
Böyle düşünenlerin sayısı hiç de az değil. Çünkü o tip insanlar yaptıkları herşeyi dünyevi karşılık uğruna yapıyorlar. Sahteler, ikiyüzlüler, inanırmış gibi yapıyorlar.
Allah, biz çok iyi bir müslüman olsak bile, bize rızkından çok vermek zorunda değil. Kim aksini düşünüyorsa büyük hayal kırıklığına uğrayabilir. Allah, Bakara 126 da “… Küfre sapanları bile rızıklandırırım. Ama az bir nimetle rızıklandırır, sonra da ateş azabına itiveririm. Ne kötü bir dönüş yeridir o” der. Ayetten de anladığımız gibi, Allah'ın bu dünyada insanları rızıklandırması için dini bir kıstası yok, hatta küfre sapanları bile çok rızıklandırabileceğini söylüyor. Onun için hiç kimse inanan ve ibadetlerini yapan insanların çok zengin olacağını zannetmesin, onun için ibadetini yapıyorsa da kendine gelsin. Biz bütün hayatımız boyunca ne yaparsak, Allah rızasını kazanmak için yapalım, ahiretimiz için yapalım