AMİDA HABER – Son günlerde DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğlulları’na yönelik savunduğu “Misak-ı Milli” sınırları nedeniyle yapılan eleştiriler kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. DEM Partili seçmelerin de içinde olduğu on binlerce kişi Tülay Hatimoğulları’nı eleştirirken “Kürtlerin oyu ile meclise giren Araplar ve Türkler, Kürtler adına konuşmaktan vazgeçmeli” açıklamalarına karşı, DEM Parti’den de açıklamalar gelmeye devam ediyor. DEM Parti genel merkezi tarafından yapılan açıklamada, Hatimoğulları’nın Arap kimliğine saldırı yapıldığını belirterek, sert tepki gösterdi.
Bir tepki de HDP eski PM üyesi, DEM Parti Adana Belediye Eşbaşkan Adayı Diyarbakırsporlu eski futbolcu Barış Karabıyık’tan geldi.
İşte DEM Parti’li Barış Karabıyık’ın yaptığı o açıklama:
“Son zamanlar DEM parti içerisinde yer alan farklı kimliklere yönelik ‘Türk Solu’ başlığı altında yapılmak istenen ‘tasfiye operasyonlarına’ karşı başta HDP'ye ve HDP fikriyatındaki partilere gönül vermiş, içerisinde resmi görevler almış bir Türk olarak açıkladır. Bayılıyorum ben bu son zamanlarda bizleri üstenci çözümlemelerle ‘Hepsi Türkçü!’ ilan edenlere.
Mesela ben onları esas alsam, Adana Kozan ilçesi gibi milliyetçi ve muhafazakarlığıyla ün yapmış bir ilçede memur olan eşimi, iki oğlumu ve bir kızımı ateşe atıp, 4 kez milletvekili adayı, 5 yıl üstüste PM görevi yapmaz, hayatımda görme ihtimalimin sıfır olduğu cezaevine girmez, sabah operasyonlarında gözaltılar yaşamaz ve ‘savaşa karşı barış’ adında bireysel ve sivil itaatsizlik eylemleri koymazdım. Ama bilsinler ki onları zerre kadar esas almıyorum. Ben, 1993 yılında tanışma şerefine nail olduğum en başta Diyarbakır halkını esas alıyorum.
2011 yılında doğan oğluma ismini verdiğim Diyarbakır şehrini esas alıyorum. Evet ben bir Türk'üm ve bundan da zerre kadar taviz vermiyorum. Türk olmamın yıllarca ezilmiş ve yok sayılmış Kürt halkıyla dayanışmamın önünde zerre kadar engel olduğunu da düşünmüyorum. Bir Türk olarak bize sunulacak 1. sınıf vatandaş avantajları yerine Kürt halkıyla en ters coğrafyalarda dayanıştığımız için yaşadığımız tüm zulümleri ve bundan sonra bu uğurda vereceğimiz tüm bedelleri ben ve ailem ölünceye kadar Kürt halkına helal ediyoruz ve de edeceğiz.
Ama bizleri kullanarak sadece etkileşim almak ve kaba milliyetçilik anlayışlarını bizler üzerinden ‘aklamaya’ çalışanları, kendi iktidar anlayışlarını yaşamak için HDP'ye - DEM'e en zor koşullarda inanan bizleri tasfiye etmeye çalışanlara ve buna çanak tutanlara da hakkımızı asla helal etmeyecğiz.”