AMİDA HABER - Van ve Diyarbakır'da belediyelerin hazırladığı Kürtçe trafik işaretlerinin kimliği belirsiz kişilerce silinmesine yönelik tepkiler devam ediyor. Son olarak AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu Amida Haber'e yaptığı açıklamada "Trafikte dikkat çekmek için yazılan yazılar. Burada yasadışı bir durum yok. Yasa dışı olmayan hiçbir uygulamaya kimsenin müdahale etme hakkı yok." demişti.
Halay çeken asker tutuklandı iddiası
Bir yandan Kürtçe yazılar üzerinden tartışmalar sürerken "Kürtçe halay" konusu da gündemdeki yerini koruyor. Şu ana kadar Mersin, Ağrı, Siirt ve Hakkâri’de "Halay çekerken örgüt propagandası" yaptıkları iddiasıyla onlarca kişi gözaltına alındı, bazıları için ise tutuklama kararı verildi. Son olarak bugün Aydın’da askerlik yapan B.S. isimli kişi, askerlik şubesinde gözaltına alındı. B.S çıkarıldığı mahkemece “örgüt propagandası” iddiasıyla tutuklanarak, cezaevinde gönderildi.
HAK-PAR; "Devlet, kürdün düğünlerinden elini çekmeli"
Hak Ve Özgürlükler Partisi HAK-PAR yaptığı yazılı açıklamada "Devlet, kürdün düğünlerinden elini çekmeli, tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır." diyerek tepkisini şöyle dile getirdi, “Bu operasyonlar, Kürde, kültürüne, sanatına, diline yönelik tahammülsüzlüğün dışa vurumudur. Ve bu türden hukuk dışı, keyfi tutumlar ve baskılar asla kabul edilemez. Son yıllarda dozu gittikçe arttırılan Kürde, Kürt diline yönelik hemen her şeyi ‘örgüt propagandası’ olarak değerlendirmekten, yasaklamaktan ve baskılamaktan vaz geçilmelidir."
PSK: "Irkçı ve çağdışı yaklaşımı reddediyoruz"
Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) ise bu tutumu "Irkçı ve çağdışı" olarak nitelendirerek: Eşzamanlı olarak değişik illerde Kürtçe halay çeken insanlar gözaltına alınarak tutuklandı. Gözaltına alınan kişilere “Ölürüm Türkiye’m” gibi parçaların dinletildiği basına yansıdı. Kürt dili ve kültürüne karşı yapılan bu saldırı ve tahammülsüzlüğü şiddetle kınıyoruz. Geçmişte çokça denenmiş ve hiçbir sonuç alınmamış bu ilkel yöntemler terkedilmelidir. Kürtçe Kürt halkının en temel, meşru, insani ve ulusal hakkıdır. Hiç kimse bu hakkın kullanımını engelleyemez."
HÜDA-PAR; "Ana dil, ana sütü gibi helaldir"
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) da Diyarbakır ve Van’da Kürtçe trafik uyarı yazılarının bazı kişiler tarafından silinip karalanmasına ilişkin açıklama yaptı.
HÜDA PAR Diyarbakır İl Örgütü tarafından yapılan açıklamada, “Bölgemizin ekseriyetinin ana dili olan Kürtçe’ye karşı yapılan bu saldırıyı kınıyoruz. Unutulmamalıdır ki ana dil, ana sütü gibi helaldir ve Rabbimizin ayetlerindedir.” İfadeleri kullanıldı.
DEM Parti: "Bundan derin bir utanç duyuyoruz"
DEM Parti Dil ve Kültür Komisyonu Eş Sözcüsü Heval Dilbahar ise dünya birçok alanda büyük ilerlemelerin yaşandığını ancak iktidarın hala Kürt diline saldırdığını söyleyerek “Bu saldırılarla Kürt dilini, kültürünü ve halaylarını yok edemeyecekler. Birkaç gündür Kürt milletine saldırılar yapılıyor. Mersin, İstanbul, Ağrı, Batman, Siirt'te ve son olarak Hakkâri’de Kürt dili ve kültürünü korumak için halay çeken çok sayıda kişi gözaltına alınıp tutuklandı. Bundan derin bir utanç duyuyoruz. Dilimiz şerefimizdir, dilimiz namusumuzdur” dedi.
PWK: "Gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalı"
Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) de yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi "Yine son günlerde Kürdistan ve Türkiye’deki bazı düğünlerde Kürtçe şarkı söyleyenlerden bazıları göz altına alındı.Kürtçe trafik uyarılarının silinmesi ve düğünlerde Kürtçe şarkı söyleyen insanların gözaltına alınması; ırkçı anlayışın, Kürt diline karşıtlık ve tahammülsüzlüğün göstergesidir. Kürtçe trafik uyarılarının silinmesi ve düğünlerde Kürtçe şarkı söyleyen insanların gözaltına alınmasını kınıyoruz. Devletin yetkili organlarını, Van’da Kürtçe yazıları silen şahısları tespit edip, cezai işlemleri başlatmaya; Diyarbakır Valisi’ni de Kürtçeye düşmanlık yapmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz. Devletin yetkili organlarını, düğünlerde Kürtçe şarkı söyledikleri için gözaltına alınanları derhal serbest bırakmaya çağırıyoruz. "
Azadi Partisi: "Kürt dilini yasaklamak Yüce Allah’ın iradesine karşı çıkmak demektir"
Azadi Partisi ise tavrını "Kürtçe diline yapılan her saldırıyı Yüce Allah’ın kelamı olan Kur’ ani Kerime yapılan saldırı gibi kabul ediyoruz" şeklinde ortaya koyarak; çünkü bütün dilleri Yüce Allah yaratmıştır ve her milletin ilahi fıtratı-yaratılışı olan ana dilidir bu nedenle Kürt dilini yasaklamak Yüce Allah’ın iradesine karşı çıkmak demektir. Bu ülke barışına adaletine ve güvenliğine karşı yapılan en büyük suçtur. Bu sebeple yetkililere çağrımız. Kürtçeye karşı olan tutum ve davranışlardan vaz geçerek Türkçenin yanında Kürtçenin de her alanda meşru görülüp Kürtçe konuşup hizmet almak isteyen vatandaşlara yardımcı olunmasıdır.