AMİDA HABER - Diyarbakır’da kavurucu yaz sıcakları Haziran ayının başından beri etkili oldu. Gündüz 40 dereceyi aşan sıcaklar, günlük hayatı zorlaştırıyor. Artan enflasyon ve hayat pahalılığı, sıcaklarla başa çıkmayı daha da zorlaştırıyor. Kentte yaşayan birçok kişi, artan enerji maliyetleri nedeniyle klima çalıştıramaz hale geldi. Bu durum, serinlemek için alternatif arayışları beraberinde getirdi.
Amida Haber olarak mikrofonu uzattığımız kent sakinleri, sıcaklarla mücadele etmek için camiler ve parklar gibi serin alanları tercih ettiklerini belirtti.
‘Ben çareyi camide buldum’
Sıcaklıklardan kaynaklı gün boyu camide zaman geçiren Ahmet Ok, "Serinlemek için ya köye ya Hazar Gölü’ne ya da klimayı açarlar. Ekonomik krizden dolayı klimayı yakmak insanları zorlayacak. Ne yapsınlar, başka çare yok. Ben de çareyi camide buldum, bu yüzden sık sık buraya geliyorum" dedi.
‘Klimalar bile yetersiz kalıyor’
Fazla gelen elektrik faturalarından şikayet eden Süleyman Yontürk, ise şunları söyledi: "Sıcaklıklardan dolayı dışarı çıkamıyoruz. Klimaları açamıyor, faturalar çok geliyor. Evde olmamıza rağmen fatura 500 lira gelmiş, yakarsak çok daha fazla gelir. Klimaları açsak dahi işe yaramıyor, sıcaklar karşısında yetersiz kalıyor. Bu yüzden parka, gölgelik alanlara serinlemeye geldik. Elimizi Allah'a açıp sabır dileyeceğiz."
'Parkta serinliyoruz’
Babasının hastalığından dolayı Diyarbakır’a gelen Mehmet Korkutal, ağaçların, gölgeliklerin olduğu parklarda bekliyor. Korkutal, "Babam rahatsız, hastanede yatıyor, biz de onu bekliyoruz. Havalar çok sıcak, o yüzden bu parkta serinlemek için bekliyoruz. Evde mecburen klima yakıyoruz. Klima olmadan evde oturamayız. Misafirlerim de var. Her odaya klima takamayacağımız için 2-3 kişilik odada 8-10 kişi kalıyoruz. Evde 4 kişi çalışıyoruz. Bir eve 50-100 bin lira yetmiyor. Ekonomi çok kötü" diye konuştu.
'Çareyi bol bol su içmekte buluyoruz’
İstanbul’dan Diyarbakır’a gezmeye gelen Murat Ekiz, sıcaklıklara rağmen Diyarbakır’ın gezmeye değer olduğunu şu cümlelerle anlattı: "Evet, havalar çok sıcak ama İstanbul gibi yapış yapış olmuyor. Klimalar açık olmasına rağmen sıcaklıklardan dolayı dün akşam uyuyamadım. Bu coğrafyanın bu sıcaklığı var, yapılacak bir şey yok. Ama Diyarbakır’ın bu güzelliği var, gezmeye görmeye gelmek gerekiyor. Çareyi bol bol su içerek buluyoruz."
‘Faturalar bin liranın altında değil’
Aracını beklerken sıcaklardan korunmak için ağacın altına sığınan Mehmet Şirin, Diyarbakırlıların karşı karşıya kaldıkları olumsuzlukları şöyle ifade etti: "Biz hanemizde bir klima yakmamıza rağmen aylık bin liranın altında fatura ödemiyoruz. Sonumuz hiç iyi gözükmüyor. Kurumlar da artık bu konuda inisiyatif almıyor. Klimaları yakmıyorlar. Sıcak bir memleketteyiz. Bugün otobüsle yolculuk yaptığım zaman düşündüm, belediyelerin bile artık bir dezenformasyon karşısında tadilatı çok uzun sürüyor. İnsanlar eziyet çekiyor. Yönetimsel anlamda umarım bizi düşünen insanlarla karşılaşırız."
Haber: Zelal Sinayiç-Hozan Adar