Diyarbakır'da üyelik tartışması: Amedspor açılıma 'hayır' diyor

AMİDA HABER- TFF 1’inci Lig’in güçlü ekiplerinden Diyarbakır temsilcisi Amedspor geçtiğimiz ay kongreye gitti. Tek liste ile gidilen seçimlerde Burç Baysal yeniden Amedspor Başkanı seçildi. Yapılan tüzük değişikliği ile birlikte Amedspor’a üye olmanın önü açıldı. Ancak 12 yıl sonra üyeliklerle ilgili yapılan tüzük değişikliği taraftarın kafasını karıştırdı. Kurulduğu günden bu yana üye sayısını sınırlı tutan kulüp, bir kişinin üye olabilmesi için kongre üyesi üç kişinin referans olması şartını getirdi. Başvurucunun üyelik talebi divana gelecek, divanın oy birliği ile karar alması durumunda kişi üye olabilecek. Üyeliklerle ilgili kulüpten resmi açıklama gelmezken, konu sosyal medya üzerinde tartışılıyor.
Sosyal medyada üyelik tartışması
Konunun sosyal medyaya yansıması üzerine birçok taraftar ‘Amedspor’a üye olmak istiyorum’ kampanyası başlattı. Üyeliklerle ilgili tartışmalar devam ederken, yazar ve spor yorumcusu Ali Fikri Işık Amida Haber’e konuştu.
‘Mevcudu koruma talebi anlaşılırdı’
Önceki yıllarda üyeliklerle ilgili alınan tedbirlerin anlaşılabilir olduğunu söyleyen Işık, “Çünkü bir dönem devlet başından beri kulübü suçlu ilan ediyordu. Yönetimde dar bir üyelik sistemi ile mevcudu korumak istedi. Mevcudu korumak, evet, bu anlaşılabilir bir durum. Bunu anlamak mümkün. Ama doğru mudur? Hayır değildir. Niye doğru değildir? Çünkü ya biz demokratik kurumlarız diyoruz. Koşul ne olursa olsun. Ya bu bizim hayat kültürümüz. Hayatın içindeki varlığımız bu. Bizim topluma söylediğimiz şey farkımızı temellendirirken öne çıkarttığımız en önemli değer demokratiklik, şeffaflık, demokrasi, yani biz bir şey yapacaksak bu nitelikleri taşıyor olmalı. Ama maalesef o günün realiteleri ya da rasyonalitesi içinde bu korumacı refleks devam etti” diye konuştu.
‘Birileri statü elde etti’
Sonraki süreçlerde üyeliklerle ilgili durumun kolaycılık ve alışkanlık haline geldiğini söyleyen Işık, “Bu gelişmelerle birlikte birileri buralarda ciddi statüler elde etti. Yani şimdi karşı karşıya olduğumuz durum bu statü endişesini taşıyan taraflar ile Amedspor’un çağdaş bir kulüp olma yolundaki taleplerinin çatışmasıdır. Benim üyelik dediğimde, kastettiğim de budur. Biz çağdaş, modern, demokratik bir kurumsallığa kavuşmalıyız. Çünkü Türkiye'nin 1’inci Lig’ine gelmiş, demir atmışız. Bir adım sonrası Süper Lig. Süper Lig'den sonra Avrupa turnuvaları bulunuyor. Yani milyonlarca taraftarı olduğu söylenen bir kulübün yasallığı 200-250 kişi ile izah edilemez. Bu hiçbir bakımdan da savunulamaz. Ayrıca zaten mevcut sorunlar da bunu doğruluyor çünkü bu yapı istişare etmiyor. Bu yapı kendini farklı düşüncelere açmıyor. Bu yapı önermiyor, ikna etmiyor, rıza üretmiyor. Kendi içinde kendi bildiğini yapıyor ve bildikleri de hiç kusura bakmasınlar sorunlu, problemli, sorun çözmek yerine sorun üreten bir yapı” dedi.
‘Delegasyonun iradesi yansımalı’
“Seçme seçilme ilişkisi üyelik ilişkisinin temelidir” diyen Işık şöyle devam etti: “Üye olacaksınız, aidatınızı ödeyeceksiniz. Kulübe ilişkin sözleriniz bir yasallık taşıyacak. Böyle bir ilişki kuralım. Modelimizi bunun üstüne, özgür irade üstüne bina edelim. Ve tabii ki kendimize özgü bir şeyimiz varsa modelimiz, yürüyen bir modelimiz varsa bunu bünyemizden atalım demiyorum. Bütün kurumlarımızı bunun içine yerleştirelim. Yani en de temel ve asıl öğe üyelik, üyeliğe bağlı işte temsili manada kongre delegeleri ya da delegasyonu kongre delegasyonunun iradesini yansıtan yönetim kurulu. Yani istişare, bilmem ne hepsi seçimle bu yapının içinde olmalı. Paralel yapılarmış gibi, iki başlıklıymış gibi bir yönetim kurulu bir İstişare meselesini de ortadan kaldıralım. Bunu demokratik tarzda bünyemizin içine katalım. Önerimiz bu bizim.”
‘Amedspor açılıma hayır diyor’
“Bizi kandırırlar, cahil toplumuz” gibi basit gerekçelerle bunun ötelendiğini ileri süren Işık, “Devlet değişik vasıtalarla ayartır bizim halkımızı. Yani iyi ve kötüyü birbirinden ayıramıyor. Bu manaya gelen tabii spekülatifler yapıyorum. Ama özü budur. Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin yıllarca sömürdüğü bir klişe bu. ‘Terör’ varsa demokrasi yoktur. Yani tehlike varsa biz de demokratikleşemiyoruz. Bunlar doğru değil. 27 Şubat'ta Sayın Abdullah Öcalan o deklarasyonuyla ne dedi? Biz bir barış süreci için masaya oturduk dedi. Ve üstüne üstlük hiçbir şeyi talep etmeden, hiçbir ön koşul ileri sürmeden. Bu nedir? Bu en azından yani topluluk olarak, kurum olarak bir özgüvendir. Yani bunlar beni kandırırlar, benim örgütümü benim elimden alırlar endişesi taşımadan üstüne üstlük daha büyük bir adım atarak, en büyük aparatını fes ederek, şimdi bütün bunlar siyaseten oluyor. İçinde yaşadığımız süreç bu. Çünkü bu konjonktür bunu dayatıyor ve bence de doğru bir yaklaşımdır bu. Ama Amedspor buna hayır diyor. Bu açılıma hayır diyor. Ben bildiğim gibi devam ederim.”
Batman ve Van’da halkın takımı
Halkın takımı vurgusuna da değinen Işık, “Halkın takımı bu vurgu nereden geliyor? Yoksa Batman Petrolspor ve Vanspor'da halkın takımıdır. Beşiktaş'da halkın takımıdır. Ama biz özel bir vurgu yapıyoruz değil mi? Nedir bu? Yani biz daha demokratız. Biz daha çağdaşız. Biz daha halkçıyız. Listeyi uzatabiliriz. Yani eğer böyleyse bunun gereğini yap” diye konuştu.
31 Mayıs tarihinde Sezai Karakoç Kültür Merkezinde yapılan kongrede 40 olan yönetim kurulu üye sayısı 30'a düşürülmüştü. Ayrıca üyeliklerin önünü açan değişiklik yapıldı. Ancak üyeliklerle ilgili şartlar tartışma konusu olmuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.