Bir Hasankeyf hikayesi daha: Goderne Vadisi su altında kalacak

Bir Hasankeyf hikayesi daha: Goderne Vadisi su altında kalacak
Doğal güzellikleri ve neolitik çağa dayanan geçmişiyle bilinen Goderne Vadisi, Silvan Barajı'nın inşaatı bittiğinde su altında kalacak. Barajın, 13 kilometre uzunluğundaki su ekosistemini tamamen yok edeceğini dile getiren ekolojist Agit Özdemir, "Goderne yok olacak alanlardan sadece biri ve ne yazık ki Hasankeyf ile aynı kaderi paylaşıyor" dedi.

Bir Hasankeyf hikayesi daha: Goderne Vadisi su altında kalacak! Doğal güzellikleri ve neolitik çağa dayanan geçmişiyle bilinen Goderne Vadisi, Silvan Barajı'nın inşaatı bittiğinde su altında kalacak. Barajın, 13 kilometre uzunluğundaki su ekosistemini tamamen yok edeceğini dile getiren ekolojist Agit Özdemir, "Goderne yok olacak alanlardan sadece biri ve ne yazık ki Hasankeyf ile aynı kaderi paylaşıyor" dedi.

Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında 2009 yılından itibaren devam eden Diyarbakır'daki Silvan Barajı kapsamında 43 köydeki birçok yerleşim yeri su altında kalacak. Bunlardan biri olan “Taş Köprü” olarak da bilinen Geliye Goderne ya da Goderne Vadisi de tamamen baraj suyu altında kaybolacak tarihi yapılar arasında yer alıyor.

‘Su ekosistemini tamamen yok edecek’

Ekolojist, harita mühendisi ve TMMOB Mardin İl Koordinasyon üyesi Agit Özdemir 9. Köy’e yaptığı açıklamada, GAP’ın önemli tesislerinden olacak Silvan Barajı’nın inşaat maliyetinin 6.5 milyar lira, ülkenin kazancının ise sadece 1.1 milyar lira olacağını söyledi.

Özdemir, Silvan Barajı’nın 13 kilometre uzunluğundaki su ekosistemini tamamen yok edeceğini de dile getirerek, “Goderne yok olacak alanlardan sadece biri ve ne yazık ki Hasankeyf ile aynı kaderi paylaşıyor. Goderne’nin mağaralarında bulunan kayaların tarihi Neolitik döneme uzanıyor.

Bölgedeki çok sayıdaki mağara, su yolları, depoları ve kaya kiliseleri, baraj ile birlikte su altında kalacak. Vadiye bağlı Hevika ve Kanika’da ve yine vadinin devamında Kele’de kaya ve anıt mezarlar bulunmaktadır. Bunlar da tarihsel ve toplumsal hafıza için çok önemlidir.

Değişik zamanlarda hüküm sürmüş olan Mervanilerden kalma kale ve saray kalıntıları da bulunmaktadır. Goderne’deki bu mağaralar neolitikten günümüze gelmiş, kültür, kimlik ve tarih oluşturmuştur. Bu yönüyle de dünya insanlık mirasıdır. Fakat şimdi su altında kalacak.” Dedi.

Endemik bitkiler tehlike altında

Goderne’nin, biyolojik çeşitlilik ve endemik bitki türleri ile nesli tükenmek üzere olan birçok canlı türüne ev sahipliği yaptığını söyleyen Özdemir, “Kekikleri, melengiçleri, meşelikleri, şelaleleri ile önemli yaşam alanlarına sahip bir kanyon vadi.

Endemik flora ve faunaya sahip. Endemik olan bitkilerden gûni ve Mardin geveni Diyarbakır, Mardin ve Siirt çevresinde yetişir. Godernê’ye özgü hiro, yani hatmi de endemik türlerdendir. Bunlar dışında gûni, sahlep, orkide, peygamber çiçeği, koksor da yöreye özgü endemik türler arasındadır ve tüm bunlar direkt veya dolaylı yoldan etkilenerek zamanla yok edilecek” diye konuştu.

“Onlarca canlının yaşam şansı kalmayacak”

Goderne Vadisi’nin, kuşların göç yolları üzerindeki dinlenme merkezi olduğuna değinen Özdemir, “Silvan Barajı ile oluşacak dolgu, ormanları yok edip koridor dolduracak ve kuşların yaşam alanı da ellerinden alınacaktır. Güvenlik nedeniyle insanların ulaşamadığı bu alanda domuz, tilki ve onlarca sürüngen canlı türünün doğal yaşam alanları su altında kalacak ve yaşam şansları kalmayacak” diye belirtti.

“Tarihi kalıntılar da su altında kalacak”

Özdemir, vadi boyunca Süryani, Ermeni ve Kürt tarihi alanları bulunduğunu, özellikle şelalenin bulunduğu alanda insanların mağaralarda yaşadığı dönemlere ait tarihi kalıntıların görüldüğünü de anlattı. Barajın sulama amacı ile kurulduğunu hatırlatan Özdemir, barajın binlerce hektarlık tarım arazisini yok edeceğinin de unutulmaması gerektiğini söyledi:

“Binlerce yıldır orada bulunan çay, şelale ve su birikintileri ile oluşan çok verimli tarım arazileri var. Bu arazilerde insanlık yüzlerce yıldır yaşam sürdürdü. Endüstriyel amaç güden bu baraj aynı zamanda küçük çiftçiyi de tamamen işsiz bırakacak. Daha çok büyük toprak sahiplerine ya da şirketlere kar sağlayacak bir yapı.

Sadece su altında kalan köylerdeki çiftçiler değil diğer köydeki çiftçilerde barajdan sonra kar edemedikleri için bu işi bırakacak ya da toprağını satmak zorunda kalacak.”

“Goderne, 50 yıl sonra çorak topraklara dönüşecek”

Ekosistemin bir bütün olarak görülmesi gerektiğini de ifade eden Özdemir, şöyle konuştu: “Proje kapsamında yok olacak şeylerden biri de insanların birlikte yaşama umududur. Yakın tarihe kadar farklı inançtan, milletten insan burada birlikte yaşadı. Ve doğa da onlarla birlikte bir uyum halindeydi.

Bugün orada sadece insanların yerleşim yerleri ya da canlıların evleri su altında kalmayacak şu an artık Türkiye’de imkansız gibi görünen ‘birlikte yaşama’ olgusu da yok olacak. Ve tüm bunlarla birlikte endüstri sadece insanı değil hayvanları da zorunlu göçe tabi tutuyor. Aslında bizler 50 yıl sonra bu doğal güzelliğin burada bulunduğuna inanmayacağız çünkü verimsiz, yeşilliğin, kuş cıvıltısının olmadığı çorak bir toprak olacak.”

Goderne’nin tarihi M.Ö. 10 bin yılına kadar uzanıyor

Goderne’nin mağaralarında bulunan kayaların tarihi Neolitik döneme (yaklaşık olarak M.Ö. 10 bin-6 bin) dek uzanıyor. Endemik bitkilere ve kuşların göç koridorlarının olduğu Goderne, farklı milletlerin tarihi yapılarından izlerde taşıyor.

17 Ocak 2024 tarihinde Diyarbakır Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü’nün viyadük yapımı işi sırasında kullanılan dinamitler nedeniyle Kulp ilçesine bağlı Geliye, Goderne’deki tarihi yapılar da zarar görmüş ve köprünün olduğu yol ulaşıma kapanmıştı. Son olarak ise çalışmalar kapsamında, Geliye Goderne’deki dağlarda dinamit patlatıldı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.