Bireysel silahlanma Diyarbakır’ı tehdit ediyor: Kimler alıyor?

AMİDA HABER- Diyarbakır’da son dönemlerde yaşanan kavgalarda ateşli silah kullanımı dikkat çekici şekilde arttı. Bireysel silahlanmadaki yükseliş, sokak çatışmalarında da silah kullanımını tetikledi. Kentte son aylarda yaşanan çok sayıda silahlı olayda onlarca kişi yaralandı, gözaltına alındı ve hayatını kaybetti.
Bu artış, silahlı olayların nedenlerini ve bireylere hangi koşullarda silah ruhsatı verildiği konusunu gündeme taşıdı. Uzmanlara göre bireysel silahlanmadaki artışın temelinde ruhsatlı ve kaçak silahların yaygınlaşması yatıyor. Ruhsatlı silahlar açısından ise özellikle psikoteknik değerlendirme süreci hayati bir öneme sahip.
Amida Haber olarak, silah ruhsatı sürecindeki psikiyatrik değerlendirmeleri, karşılaşılan zorlukları ve alınması gereken ek önlemleri Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği (PDR) Diyarbakır İl Başkanı Hayriye Müjde Erçetin ile konuştuk.
Ateşli silah ruhsatı alırken psikiyatrik muayeneden geçilmesi gerekiyor. Bu muayenede hangi unsurlar göz önünde bulunduruluyor?
Türkiye'de ateşli silah ruhsatı alacak kişilerin psikiyatrik muayenesi, ruh sağlığı açısından silah bulundurmaya uygun olup olmadıklarını değerlendirmek amacıyla yapılmaktadır. Bu muayenede, kişinin genel görünümü, konuşması, yönelim, dikkat ve bellek durumları, düşünce içeriği ve akışı, duygudurumu, dürtü kontrolü, yargılama yeteneği ve benlik algısı gibi temel psikiyatrik alanlar gözlemlenir. Ayrıca, kişinin madde veya alkol kullanım öyküsü, intihar girişimi veya kendine zarar verme davranışları, saldırganlık veya öfke kontrol sorunları olup olmadığı da sorgulanır. Muayene sırasında, psikiyatrik belirti ve bulguların yanı sıra, kişinin silah edinme gerekçesi de değerlendirilerek, bu gerekçenin gerçekçi olup olmadığı ve herhangi bir sanrı veya düşmanca düşünce içerip içermediği incelenir.
Mevzuat ve ilgili yönergeler doğrultusunda, bu psikiyatrik değerlendirme bir psikiyatri uzmanı tarafından yapılır. Gerekli durumlarda, psikolojik testler (örneğin MMPI gibi kişilik testleri) de uygulanabilir. Muayene sonucunda, kişinin ruh sağlığının silah bulundurmaya uygun olup olmadığına dair bir rapor düzenlenir. Bu raporda, kişinin herhangi bir psikiyatrik rahatsızlığı veya risk faktörü tespit edilirse, silah ruhsatı verilmesi uygun görülmeyebilir veya ek değerlendirmeler istenebilir. Amaç, bireylerin ve toplumun güvenliğini sağlamak adına, ruh sağlığı yerinde olmayan kişilerin silah erişimini engellemektir.
Psikiyatrik değerlendirmede tüm silah türleri için aynı kriterler mi geçerli? Yoksa bütün silahlar için aynı kriter mi geçerli?
Türkiye'de ateşli silah ruhsatı alım sürecindeki psikiyatrik değerlendirme, silahın türünden bağımsız olarak aynı temel kriterlere göre yapılmaktadır. Mevzuat ve ilgili yönergeler, ruhsat başvurusunda bulunan herkesin ruh sağlığı açısından silah bulundurmaya veya taşımaya uygun olup olmadığını belirlemeyi amaçlar. Bu nedenle ister av tüfeği, ister tabanca ruhsatı alınacak olsun, psikiyatrik muayenede dikkate alınan temel unsurlar aynıdır. Dolayısıyla, psikiyatrik değerlendirme sürecinde silahın özelliklerine göre herhangi bir farklılık bulunmamaktadır.
Bu muayene sırasında psikiyatri uzmanları ne gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır?
Türkiye'de ateşli silah ruhsatı için yapılan psikiyatrik muayeneler, psikiyatri uzmanları açısından çeşitli zorluklar içerebilmektedir. Bu zorluklardan biri, başvuran kişilerin muayene sırasındaki tutumlarıdır. Bazı kişiler, ruhsatı alabilmek adına gerçek durumlarını gizlemeye çalışabilir, belirtilerini olduğundan daha hafif gösterebilir veya sorulara yanıltıcı cevaplar verebilirler. Bu durum, uzmanların doğru bir değerlendirme yapmasını güçleştirebilir. Özellikle kişilik bozuklukları veya dürtü kontrol sorunları olan bireylerin bu tür davranışlar sergileme olasılığı daha yüksek olabilir.
Bir diğer zorluk ise, psikiyatrik muayenenin genellikle kısıtlı bir zaman diliminde yapılmasıdır. Kısa bir görüşme süresinde, kişinin uzun vadeli ruhsal durumu, davranış örüntüleri ve potansiyel risk faktörlerini tam olarak anlamak ve değerlendirmek her zaman mümkün olmayabilir. Bu durum, uzmanların doğru bir kanaate varmasını zorlaştırabilir ve bazı durumlarda riskli olabilecek kişilere ruhsat verilmesi veya tam tersi, uygun kişilerin ruhsat alamaması gibi sonuçlara yol açabilir. Ayrıca, olumsuz bir rapor düzenlenmesi durumunda, bazı başvuranların tepkisel veya tehditkar davranışlar sergileme olasılığı da uzmanlar için stres kaynağı olabilmektedir. Bu nedenlerle, psikiyatrik değerlendirme süreci titizlik ve dikkat gerektiren karmaşık bir süreçtir.
Olumsuz rapor verilen durumlarda psikiyatri uzmanları herhangi olumsuz bir durumla karşı karşıya kalıyor mu?
Evet, olumsuz rapor verilen durumlarda psikiyatri uzmanları bazı olumsuz durumlarla karşı karşıya kalabilmektedirler. Bu durumlar genellikle başvuran kişilerin olumsuz karara verdikleri tepkilerden kaynaklanabilir. Öncelikle, bazı başvuranlar olumsuz rapor sonucunda hayal kırıklığı, öfke veya reddedilmişlik gibi yoğun duygular yaşayabilirler. Bu duygularını ifade biçimleri farklılık gösterebilir ve bazı durumlarda sözlü tartışma, hakaret veya tehdit gibi uygunsuz davranışlara yol açabilir. Uzmanlar, bu tür gergin ve olumsuz atmosferlerle başa çıkmak durumunda kalabilirler.
Daha nadir olmakla birlikte, bazı durumlarda olumsuz rapor verilen kişiler, kararı veren psikiyatri uzmanına yönelik doğrudan veya dolaylı tehditlerde bulunabilirler. Bu tür durumlar, uzmanların kendilerini güvensiz hissetmelerine ve mesleki açıdan zorlanmalarına neden olabilir. Kurum politikaları ve güvenlik önlemleri bu tür riskleri minimize etmeyi amaçlasa da, her zaman potansiyel bir risk mevcuttur. Dolayısıyla, ateşli silah ruhsatı psikiyatrik değerlendirmeleri, uzmanlar için hem tıbbi hem de kişisel güvenlik açısından dikkat gerektiren bir alan olabilir.
Bireysel silahlanmanın ve suç oranların bu kadar arttığı bir dönemde ruhsat için ne gibi ek kuralların getirilmesi lazım?
Bireysel silahlanmanın ve suç oranlarının arttığı bu dönemde, ateşli silah ruhsatı verilmesi konusunda mevcut mevzuata ek olarak daha sıkı ve kapsamlı kurallar getirilmesi, kamu güvenliğinin sağlanması açısından önemli bir adım olabilir. Bu ek kurallar, ruhsat başvurusunda bulunan kişilerin psikolojik ve sosyal geçmişlerinin daha derinlemesine incelenmesini, silah taşıma ve kullanma becerilerinin daha detaylı değerlendirilmesini ve ruhsat sonrası denetim mekanizmalarının güçlendirilmesini içerebilir.
Öncelikle, psikiyatrik değerlendirme süreçleri daha da detaylandırılabilir ve standardize edilebilir. Rutin muayenelere ek olarak, başvuran kişilerin öfke kontrolü, dürtüsellik, stresle başa çıkma mekanizmaları gibi kritik alanları değerlendiren standardize psikolojik testler zorunlu hale getirilebilir. Ayrıca, kişinin aile içi şiddet geçmişi, komşuluk ilişkileri, iş hayatındaki uyumu gibi sosyal faktörler de detaylı araştırmalarla incelenebilir. Ruhsat başvurusunda bulunan kişilerin sadece mevcut psikiyatrik durumları değil, geçmişteki davranış örüntüleri de dikkate alınarak daha bütüncül bir değerlendirme yapılabilir.
İkinci olarak, silah taşıma ve kullanma yeterliliğini ölçen pratik eğitim ve sınavlar daha kapsamlı hale getirilebilir. Teorik bilgilerin yanı sıra, stres altında doğru karar verme, güvenli silah kullanımı ve muhafaza yöntemleri gibi konularda uygulamalı sınavlar zorunlu tutulabilir. Bu sınavlar, sadece silahın mekanik işleyişini bilmeyi değil, aynı zamanda olası tehlike durumlarında soğukkanlılıkla ve hukuka uygun hareket edebilme becerisini de ölçmelidir.
Psikolojik denetimden geçen ve silah ruhsatı alan bir kişi belli aralıklarla tekrardan gerekli denetimlere alınıyor mu? Eğer alınmıyorsa ne kadarlık aralıklarla tekrardan psikolojik denetimlerden geçmesi gerekiyor?
Türkiye'de ateşli silah ruhsatı alan kişiler, ruhsatın geçerlilik süresi olan 5 yılın sonunda ruhsatlarını yenilemek zorundadırlar. Ancak, bu yenileme sürecinde rutin bir psikolojik denetim tekrarı zorunluluğu bulunmamaktadır. Mevcut uygulamada, ruhsat yenileme genellikle idari bir süreç olup, kişinin adli sicil kaydı ve silah bulundurmasına engel teşkil edecek başkaca bir durumun olup olmadığı kontrol edilir. Mevzuatta, ruhsat alındıktan sonra belirli aralıklarla standart bir psikolojik denetim tekrarı öngörülmemektedir. Ancak, ruhsat sahibinin davranışlarında veya yaşam koşullarında silah bulundurmaya engel olabilecek ciddi değişiklikler (örneğin, psikolojik sorunlar, madde bağımlılığı, şiddet eğilimi gibi) tespit edilmesi durumunda, emniyet makamları tarafından her zaman ek bir değerlendirme talep edilebilir. Bu tür bir durumun tespiti genellikle ihbar, şikâyet veya kişinin karıştığı adli olaylar sonucunda olabilir.
Eğer mevcut uygulamada bir eksiklik olduğu düşünülürse, bireysel silahlanma ve suç oranlarındaki artış göz önüne alındığında, ruhsat sahiplerinin 5 yıllık ruhsat yenileme süresi içinde belirli aralıklarla (örneğin 2-3 yılda bir) psikolojik durumlarının yeniden değerlendirilmesi faydalı olabilir. Bu periyodik denetimler, ruhsat verildikten sonra ortaya çıkabilecek olası risk faktörlerinin erken tespit edilmesine ve kamu güvenliğinin daha etkin bir şekilde sağlanmasına katkıda bulunabilir. Ancak şu anki yasal düzenlemelerde bu yönde zorunlu bir periyodik psikolojik denetim uygulaması bulunmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.