Dicle Nehri’nde alarm: Kuraklık tehlikesi büyüyor!

Dicle Nehri’nde alarm: Kuraklık tehlikesi büyüyor!
 Muhabir
Dicle Nehri azalan su seviyesi ekosistemi, tarımı ve enerji üretimini tehdit ederken, uzmanlar küresel iş birliği ve acil önlemler çağrısı yapıyor.

AMİDA HABER- Mezopotamya’nın yaşam damarı olan Dicle Nehri, kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya. Son yıllarda etkisini arttıran küresel ısınma, yağışların azalması ve iklim değişikliği nedeniyle Dicle Nehri’nde su seviyesi kritik düzeye geriledi. Ekosistem büyük zarar görürken, tarım, içme suyu ve enerji üretimi gibi hayati alanlar ciddi risklerle karşı karşıya.

zeki-kanay.jpg

Ekolojist Zeki Kanay, hükümet ve yetkilileri harekete geçmeleri için çağrıda bulunarak, “Küresel iş birliği olmadan bu sorunun üstesinden gelmek mümkün değil” dedi.

Ekosistem tehlikede

detay3.jpg

Dicle Nehri'nde su seviyesinin azalmasının bölgedeki ekosistemi olumsuz etkilediğine değinen Kanay şunları söyledi: “Yağmur ve kar yağışının azalması, nehirlerin ve su kaynaklarının beslenmesini engelleyerek su debisinin düşmesine yol açıyor. Bu durum, durgun su ortamı oluşturarak oksijen seviyesini azaltıyor ve özellikle göllerde balık ölümlerine neden oluyor. Su çekilmesi, kıyılarda yaşayan amfibiler ve su kuşlarının yuvalarını kaybetmesine sebep olurken, kumullardaki yuvaların kurumasına da yol açıyor. Nehirler hafif akışları sayesinde bu duruma görece direnç gösterse de, uzun vadede kuraklık ve iklim krizi tüm su ekosistemini olumsuz etkiliyor.”

‘Şimdiye kadar kayda değer bir adım yok’

detay2.jpg

Nehirlerdeki su azalması tarımsal sulamayı, balıkçılığı ve ekolojik dengeyi olumsuz etkilendiğini ifade eden Kanay, su krizinin önlenmesi için acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Yağış rejimindeki değişikliklerin devam etmesi halinde su krizinin kaçınılmaz olduğuna işaret eden Kanay, Dicle Nehri’ndeki tehlike ile ilgili şunları söyledi: “Dicle Nehri’ndeki kuraklık tehdidine karşı yetkililer ve uzmanlar şimdiye kadar kayda değer bir adım atmadı. Bulut aşılama gibi yapay yöntemler çözüm değil. Asıl yapılması gereken, atmosferi kirleten faktörleri azaltmak. Karbon emisyonu ve metan gazını düşürecek önlemler alınmalı. Yetkililer bu sorunun farkında olsa da şu ana kadar ciddi bir adım atılmış değil. Kuraklık, küresel ısınmanın bir sonucu ve çözümü de ancak dünya çapında ortak politikalarla mümkün. Lokal önlemler yetersiz kalıyor, çünkü her yıl daha da büyüyen bu kriz ekosistemden gıda üretimine, yağış rejiminden hava sıcaklıklarına kadar her alanda olumsuz etkiler yaratıyor. Bu yüzden devletlerin, hükümetlerin ve yetkili kurumların acilen harekete geçmesi gerekiyor. Küresel iş birliği olmadan bu sorunun üstesinden gelmek mümkün değil!”

reklam-banner.jpg

Bu içeriğin tüm sorumluluğu kurumumuza aittir. Birleşik Krallık Büyükelçiliği sorumlu tutulmaz.

Benzer Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.