Diyarbakır’da bu meslekte artık usta yetişmiyor!

Diyarbakır’da bu meslekte artık usta yetişmiyor!
Bir zamanların gözde meslekleri arasında yer alan ayakkabı tamirciliği, fabrikasyon üretimin her geçen gün artması ve ayakkabıların ucuza mal edilmesiyle birlikte yok olmayla karşı karşıya kaldı. Var olma mücadelesi veren günümüz ustaları ise yetiştirecek çırak bulamamaktan dem vuruyor. Bu ustalardan biri olan ve 60 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan Mehmet Emin İpek, mesleklerinde artık ustaların yetişmediğini belirterek, kendilerinin yetişen son kuşak olduklarını vurguladı.

Diyarbakır’da bu meslekte artık usta yetişmiyor! Bir zamanların gözde meslekleri arasında yer alan ayakkabı tamirciliği, fabrikasyon üretimin her geçen gün artması ve ayakkabıların ucuza mal edilmesiyle birlikte yok olmayla karşı karşıya kaldı.  Var olma mücadelesi veren günümüz ustaları ise yetiştirecek çırak bulamamaktan dem vuruyor. Bu ustalardan biri olan ve 60 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan Mehmet Emin İpek, mesleklerinde artık ustaların yetişmediğini belirterek, kendilerinin yetişen son kuşak olduklarını vurguladı.

Teknolojinin gelişmesi ve ucuz üretim tekniklerinin kullanılmasıyla birlikte birçok sektörde değişim yaşandı. Bu değişimden etkilenen sektörlerden biri de ayakkabıcılık oldu. Ucuz ve seri üretilen ayakkabılar, eskisini tamir ettirme alışkanlığını bitirdi. İnsanların sürekli ucuz ve yeni ayakkabılara yönelmesi, bir zamanların gözde meslekleri arasında yer alan ayakkabı tamirciliğini yok olma noktasına getirdi.

‘Yetiştirecek çırak bulamıyorum’

Günümüz ustaları, yaşadıkları tüm olumsuzluklara rağmen mesleklerini ayakta tutmakta kararlı. Bu ustalardan biri de 62 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan Mehmet Emin İpek. Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ndeki küçük dükkanında ayakkabı tamirciliği yapan İpek, çocuk yaşta başlamış olduğu mesleğini ilerlemiş yaşına rağmen sürdürüyor. Meseleliğinin eski günlerini aradığını vurgulayan Mehmet Emin usta, yetiştirecek çırak bulamamaktan dem vuruyor.

‘Tamir yerine yenisi tercih ediliyor’

Mesleğe çocuk yaşta başladığını kaydeden İpek, “Ben çocukken bir kunduracının yanına çırak olarak gidip işçi olarak çalıştım, onların eline baka baka bu sanatı öğrendim. Çıraklıktan kalfalığa, kalfalıktan ustalığa bu şekilde yavaş yavaş büyüdük. 1960’dan beri kunduracılık yapıyorum.  Fabrikasyon üretimin her geçen gün artması ve ayakkabıların ucuza mal edilmesi işlerimizi haddinden fazla etkiledi.  Örneğin; mesela 9.50 – 10.00 ‘da dükkana geliyorum, akşam 5 – 6 da dükkanı kapatıp gidiyorum ama daha evvel ben gece on iki birlere kadar çalışıyordum ama şimdi yok. İnsanlar tamir etmektense yenisini almayı tercih ediyor” dedi.

‘Biz bu mesleğin son kuşağıyız’

Mesleklerinde artık ustaların yetişmediğini kaydeden İpek, “Benim çok yetiştirdiğim arkadaşlar vardır. Onlar da zanaatkar yetişti, hepsi dükkan sahibi oldular ama onlar zanaatkar yetiştiremediler. Bizim çağımızdaki ustalar zanaatkâr yetiştirdi ancak sonraki ustalar ise zanaatkâr yetiştiremediler. Şimdiki çocuklar zanaattan ziyade ne kadar para alacağını soruyor, haftalık ne vereceksin diyor, pazarlık ediyor. Demiyorlar ustam bizi yetiştir bir zanaatkâr olalım, güzel bir ahlaka güzel bir mesleğe sahip olalım çünkü o da ihtiyaç sahibi onun için, o da artık sanata değil de paraya önem veriyor, geçimini yapabilmek için.  Benim yaşımdaki arkadaşların birçoğu mesleği bırakmış, birçoğu vefat ettiği için usta olarak çok az kaldık. Biz de son kuşağız” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.