Diyarbakır’da Selçuklu sultanı gitti, Rindexan geldi!

AMİDA HABER - DEM Parti yönetimindeki Diyarbakır Silvan ilçe belediyesi, ‘Çok dilli belediyecilik’ kapsamında çalışmalarını sürdürüyor. Belediye bir süre önce İlçe girişine Kürtçe, Türkçe ve İngilizce "İlçemize hoş geldiniz" tabelası asmıştı.

Geçtiğimiz gün toplanan Silvan Belediye meclisi, kayyım döneminde kent meydanına verilen ‘1. Kılıçaslan’ isminin değişmesi için toplandı. Yapılan görüşmelerin ardından Silvan Belediyesi meclisi, oy çokluğu ile ‘1. Kılıçaslan Kent Meydanı’nın ismini değiştirdi. Meclis yeni kent meydanının adını Rindexan Meydanı olması yönünde karar aldı.

Kürtçe anons hizmeti

Diyarbakır Silvan’da 3 dille ‘Hoşgeldin’ tabelası asıldı

Silvan Belediyesi, bir süre önce Kürtçe de anons hizmeti başlatmıştı. Belediye hizmet binasından yapılan ve ilçenin değişik yerlerine bırakılan hoparlörlerle, belediyeye ait yapılan tüm duyuru ve bilgilendirmeler Kürtçe ve Türkçe olarak yapılıyor.
Belediye geçtiğimiz günlerde ilçenin iki ayrı girişine Kürtçe, Türkçe ve İngilizce "İlçemize hoş geldiniz" tabelası asarak bu uygulamasını devam ettirdi.

Selçuklu sultanı Kılıçaslan’ın adı kaldırıldı

Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde Dicle Üniversitesi (DÜ) tarafından yapılan kazı çalışmasında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıçarslan ve kızı Saide Hatun'un mezarı bulunmuştu.

Rindexan’ın anlamı nedir?

Diyarbakır Silvan’da 'Rindexan Film Geceleri': Minderini kap gel!

Rindexan’ın hikayesi

‘Güzel hanım’ anlamına gelen Rindexan, adını güzelliği ve kahramanlığından aldı. Rindexan, tarihte Sason ayaklanması olarak bilinen ayaklanmanın lideri olan Mihemede Aliye Yunus’ın kızıdır. Ayaklanma sert şekilde bastırılır, Rindaxan yaralı olarak yakalanır. Rindexan('ın Batman Çayı’nın sularına atlayarak, yaşamına son verdiği rivayet edilir.

Bir tiyatro oyununda Rindexan’ın suya atlamadan önce şunları söylediği aktarılır:
“Ezim Rinda Rindêxan
Keça Mîr û axayê çîyan
Ey Tirkê Tacîk
Karê we çîye li van cîyan
Rinda rindê namdar
Ez dimirim, birîndar û bê zar
Teslîm nabim destê neyar û najîm bê ar…”