Diyarbakır'ın yarım asırlık kasetçisi: Stüdyo Ses

Diyarbakır'ın yarım asırlık kasetçisi: Stüdyo Ses
Bir dönem insanların istedikleri şarkıları dinlemek için sıraya girdikleri kasetçiler şimdilerde unutulmak üzere olan meslekler arasında. Diyarbakır'ın tarihi Sur İlçesi'nde mesleğin son temsilcilerinden biri olan Muhittin Akbey, babasının ve dedesinin müziğe olan merak ve tutkusunun sonucu bu mesleği seçip devam ettirdiğini belirtti.
Uğur KASİOĞLU

Bir zamanlar ünlü sanatçıların yeni çıkan kasetlerini almak için kuyrukların oluştuğu ve şimdilerde yok denecek kadar sayısı azalan kasetçi dükkanları, yerini dijitalleşmeye bıraktı. Diyarbakır'ın tarihi Sur İlçesi'nde bulunan "Stüdyo Ses" bir dönemin en çok aranan şimdilerde ise unutulmaya başlanan mesleklerden olan kasetçiliği yaşatmaya çalışıyor. 1972'den bu yana Stüdyo Ses ismini yaşatmaya çalışan işletme sahibi Muhittin Akbey, gelişen dünya ile birlikte bir yandan teknolojiye direniyor, bir yanda da ata mesleğini ayakta tutmaya çalışıyor. Plak, makara, Kartuş ve kasetlerden oluşan 40.000 albümlük özel bir arşivi olan Akbey, bir kültür müzesi açıp daha geniş kitlelere ulaşmak istiyor.

Diyarbakır'ın yarım asırlık kasetçisi: Stüdyo Ses

“Müziğe olan merakımız Diyarbakır’a gelmemizle birlikte kasetçiliğe dönüştü”

Babasının ve dedesinin müziğe olan merak ve tutkularından dolayı müzik sektörüne yöneldiğinin altını çizen Muhittin Akbey, “Müziğe meraklı olan dedem bir gramofon almıştı Taş Plak çalıyordu. Sonrasında 1950’li yıllarda İstanbul’dan makara çalar teyp alan babam Mardin’in meşhur mahalli müzisyenlerinin, ses sanatçılarının ses kaydını daha sonra da dinleyebilmek için alıyordu. Bu şekilde başlayan müzik serüvenimiz Mardin’den Diyarbakır’a gelmemizle birlikte kasetçiliğe dönüştü. Şimdiye kadar sürdüğüm bu mesleği ve sürdürmeye devam edeceğim.” İfadelerini kullandı.

Diyarbakır'ın yarım asırlık kasetçisi: Stüdyo Ses

“Makara kasetler 4 güne yakın kayıt alabiliyordu”

Bir zamanların gözdesi olan plakların yerini alan kasetler de dijitalleşmeyle birlikte zamana yenik düşüp tarihin tozlu raflarındaki yerini aldı. Müziğin geçmişini geleceğe taşımak isteyen Akbey, “Müzik dinlemeyi seven babam konağımızda sıra gecesine benzer, yemek ziyafeti eşliğinde müzikli geceler düzenliyordu. Bu etkinliklerde söylenen şarkıların ses kaydını alıyordu. O dönemde makara kasetler vardı. Bu makaralar 4 kanaldan oluşuyordu her bir kanal 24 saate yakın ses kaydı alıyordu. Bir makara 4 güne yakın kayıt alabiliyordu. Makaralardan önce ise plaklar vardı. Makaralar plaklardan daha çok şarkı aldıkları için plaklarda ki şarkıları makaralara yüklüyorduk.” Dedi.

Diyarbakır'ın yarım asırlık kasetçisi: Stüdyo Ses

“5 plağın kaydı, 1 kasete kaydedilebiliyordu”

1970 yılında Mardin’den Diyarbakır’a taşındıktan sonra abisinin 2 ortağıyla birlikte “Stüdyo Ses”i kurduğunu belirten Akbey, artık profesyonel olarak mahalli sanatçıların ses kayıtlarını almaya başladık. O dönemde plak satıyorduk. 1978’li yıllarda kasetler çıktı. Herkes tarafından rağbet görmeye başlayınca plaklardaki kayıtları kasetlere aktardılar. O dönemde bir plak albümü her bir tarafında 1 şarkı olmak üzere toplamda 2 şarkıdan oluşuyordu. 45’lik 5 plağı 60’lık 1 kasetin her bir tarafına 5 şarkı olmak üzere toplam 10 şarkı olarak kaydediyordular. 1975’te makaralar unutuldu sonrasında kartuş kasetler çıktı. Kartuş kasetlerde makaralarda olan şeritten vardı. Tek yönlü kayıt alıyordular. Fazla rağbet görmedikleri için kısa süre sonra piyasadan kalktılar.” İfadelerine yer verdi.

Diyarbakır'ın yarım asırlık kasetçisi: Stüdyo Ses

“İlk çıkan kasetler”

İlk çıkan kasetlerin 60’lık kaset olduğunu sonrasında işin ticari boyutunu arttırmak için şirketlerin 46’lık kasetleri çıkardıklarını vurgulayan Akbey, “46’lık kasetlere 60’lık kasetlerden daha az şarkı yükleniyordu. Daha fazla kaset çıkarmak için 46’lık kasetleri çıkardılar. 2000’li yılların başına kadar kaset sektörü bir şekilde ayakta durmaya çalıştı. 2005 yılında tamamen durma noktasına geldi ve kaset üretimi sonlandı.” Dedi.

Diyarbakır'ın yarım asırlık kasetçisi: Stüdyo Ses

“40.000 albümlük özel bir arşivim var.”

Elindeki kasetlerin kendine ait eski kasetler olduğunu vurgulayan Akbey, “Plak, makara, Kartuş ve kasetlerden oluşan 40.000 albümlük özel bir arşivim var. Bunları bu zamana dek korumamun asıl amacı bir müze kurmak. Geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı’na da başvuruda bulundum. Bir kültür müzesi açıp bu albümleri orada sergileyip, geçmişe özlem duyanlara ve gençlerimize bunları tanıtmak ve anlatmak istiyorum. Bu konuda yetkililerden destek bekliyorum.” İfadelerini kullandı.

Diyarbakır'ın yarım asırlık kasetçisi: Stüdyo Ses

“Amacım ticaret değil bir kültür hizmeti sunabilmek”

Bir kültür müzesi açıp daha geniş kitlelere ulaşmak istediğinin altını çizen, Akbey, “Bu albümler sayesinde müziğin geçmişini, evrimini ve nasıl geliştiğini anlatabilirim. Daha önce hiç kaset görmemiş çocuklara bir müze sayesinde hem anlatabileceğiz, hem görebilecek hem de yarınlarımıza bu arşivi bırakabileceğiz. Bu işi yapmakta ki amacım ticaret veya para kazanmak değil tamamıyla bir kültür hizmeti sunabilmek adına bu işi hala sürdürmekteyim” dedi.

[gallery size="full" ids="8935,8932,8937,8933,8934,8936,8938"]

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.