Diyarbakırlı Araştırmacı- Yazar Kaya: Bu kutsal meslek maaş hesabıyla yapılmamalı!

Hamza Özçelik/Berivan Kılıç

Hepimizin hayatında en kıymetli yere ve eğitim döneminde büyük bir role sahip olan öğretmenlerimize güzel sözler söyleyerek yüzlerinin gülümsemesine fırsat sunan gün olan 24 Kasım Öğretmenler günü bugün bütün yurtta coşkuyla kutlanacak. Her ne kadar emeklerinin karşılığını tek bir günde ödemek imkânsız olsa da onlara özel bu günde verdiğimiz değer ve saygının bir nişanesi olarak kutlamalar düzenleniyor.

Her hafta farklı bir konuyu gündeme getiren Özgür WEB TV ekranlarında yayınlanan Açık Kapı programının bu haftaki konuğu Eğitimci- Araştırmacı- Yazar- Gazeteci Eyüphan Kaya oldu. Gazetemizin de yazarı olan Kaya katıldığı programımızda Öğretmenliğin ne kadar kutsal olduğunu anlattı. Uzman eğitmen Av. Aydın Ak’ın sorularını yanıtlayan Kaya, öğretmenlerin maaşına dikkat çekti.

Öğretmen toplumun neresinde, toplum öğretmene ne kadar değer veriyor?

Eğitim –Öğretim denildiği zaman işin merkezinde öğretmen yer alıyor. Öğretmenin neyi öğreteceğine müfredat karar veriyor. Eskiden eğitim öğretimin adı Talim- Terbiye idi. Bizim tekrar bu değerlere dönmemiz gerekiyor. Özümüze dönmek için yavaş yavaş gayret ediyoruz. Veli, öğrenci ve idare herkesin destek vermesi gerekir ki öğretmen işini daha rahat yapabilsin. Bizim öğretmen yetiştirme tarzımızda bir sakatlık var. Eskiden öğretmen liseleri vardı, çocuk öğretmen edasıyla yetiştiriliyordu lisedeyken daha. Meslek olarak öğretmenlikten daha kutsal bir meslek yoktur. Öğretmenler iyi insan yetiştirebilirse her açıdan hayatı kolaylaşır. Huzur, başarı açısından hayatımız kolaylaşır. Muallim vasfını taşıyabilecek insanlar yetiştirmemiz lazım. Doğrusu zamanımızda öğretmenlik maaş dolgusuyla yapılıyor ancak öyle olmamalı. Çocuğu tanımamız, takip etmemiz ve yönlendirmemiz gerekiyor. Öğretmenlik insan keşfidir. Öğretmen kardeşlerimizden ilkokul öğretmenlerinin gördükleri çok önemli, öğretmen eğer yetenekli ise çocuktaki kabiliyeti fark eder ve ona göre yönlendirme yapar. Eğitim paydaşları bakımından vazifesini en iyi şekilde yerine getiren yine öğretmendir. Bir öğretmen sınıfa girdiği zaman hem eğitim hem de öğretim açısından gayret etmeye çalışıyor, farz edelim ki bir sınıfta 30- 40 öğrenci var bunlarla ilgileniyor, yönlendirmeler yapıyor.

Toplum nezdinde öğretmene değer veriliyor mu öğretmen her şeye değer mi?

Uzun bir süre Norveç’te yaşadım orada bir sendika başkanıyla öğretmenlik mesleğini konuştuk. Onlarda iki tane öğretmen odası var, Birincisi teneffüs aralarında gittikleri oda diğeri ise serbest çalışma ve araştırma odası. Bunlar dışında sık sık ara seminerler yapıyorlar hem mesleki hem branş üzerine. Öğretmen sürekli kendini yeniliyor. İlkokul- ortaokulu bitirip okuma yazma bilmeden liseye kadar gelmiş bir öğrenci sınıfta yıpranır. Böyle çocukların eğer okuma hevesi yoksa okulu bırakıp meslek edinmeleri gerekir. Buna benzer bir olay yaşadım öğretmenlik yıllarımda. Çocuk lisey kadar gelmiş okuma yazma bilmiyor, onu kenara çekip okumak sana göre değil dedim zamanında yapamamışsın şimdi bunu bırakıp bir meslek edinmen gerekir dedim. Öğrenci okulu bırakıp meslek edinmiş. Aradan yedi yıl geçtikten sonra o öğrencimle karşılaştım, ben onu tanıyamadım tabi ama o beni tanıdı, elimi öptü teşekkür etti bana. O Öğrenci meslek erbabı olmuş kendi işini kurmuş. Anlatmak istediğim öğrenciyi sadece okula yönelik yetiştirmememiz gerekiyor, eğer ki onun farklı dal ve alanlara ilgisi varsa geç olmadan oraya yönlendirmemiz gerekiyor, bu ister ortaokulda olsun ister lise ne zaman keşif edebildiysek öğrenciyi yönlendirmemizde fayda var. Her şey lise mezunu üniversite mezunu olmak değil, kişi kendi ayakları üzerinde duracak mı o özgüveni kazanacak mı ona da bakmak gerekiyor. Keşke mümkün olsa da ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde olan öğrencilere sürekli okuma alışkanlığı kazandırabilsek. Kitap okumasını bilen bir insan herkese faydalı ve yararlı olur. Öğrencilere insan gelişimine yönelik kitap okutabilsek ve bunun takibini yapabilsek daha iyi bireyler yetiştirebiliriz.

Öncelik okullardaki müfredat mı yoksa insan yetiştirmek mi?

Zaman ikisine de yetiyor, Uzmanların da dediği gibi çok çalışan daha çalışkan oluyor çalışmayan tembelleşiyor.

Öğretmen meslek gurupları arasında toplumda en mazlumu, en küçük bir sorunda öğretmene yüklenmek doğru mudur?

Bir öğretmen 300- 400 öğrenciye sanal ortamda ders veriyor birileri çıkıp bu öğretmenler neden maaş alıyor, öğretmenle uğraşmak çağımızın hastalığı, Öğrenci dışındaki bireyler öğretmene değer vermezse öğrenci de değer vermez. Veli bu konuda öğretmene yardımcı olmalıdır.

Öğretmenlik bir yolculuktur, bu yolculuğun belli bir normu var mı yoksa kişiden kişiye değişiklik gösteriyor mu? İyi ve idealist bir öğretmen olmanın yöntem veya kuralları var mı?

Öğretmen bir öğrenci edasıyla kendini yenilemeyi bilmelidir. Öğretmen kesinlikle sınav sorularını kes kopyala yapmamalıdır. Kendi anlattığı konularda öğrencisinin anlayabileceği şekilde sorular hazırlamalıdır. Sınıf rehber öğretmenlerinin her şeyden haberdar olması gerekir yani veli ile öğretmen arasında bir perde olmasına gerek yok çocuğun okulda ve evde neler yaptığından haberdar olmalıdırlar. Durduk yere çocuğu için gidip öğretmenin yakasına yapışan veliler var ancak öğretmen velisinden daha çok seviyor öğrencisini o yüzden böyle durumları büyütmemek lazım. Burada ülkemizde ciddi mana da bir sıkıntı var. Öğretmenin değerinin düşürülmemesi gerekiyor, değer düştüğü zaman öğrenci de öğretmeni dinlemez öğrenciden de iyi insan çıkması zor olur. Ben emekli öğretmenim dediğim zaman mutlu oluyorum çünkü ben insan yetiştirdim. Öğretmenlik önemli bir meslektir. Birkaç yıl öncesine göre hem öğretmen kalitemizde hem eğitim öğretim kalitemizde iyi doğru gelişmelerin olduğunu görüyoruz.

Üniversitelerdeki güzel bölümlerin öğretmenlik mesleğiyle biraz daha cazip hale gelmesi gerekir. Öğrenci ekonomik anlamda iyi olan bölümleri tercih ediyor, öğretmen de bu şekilde mi bu konuda ne diyorsunuz?

Toplum algısı bunu bu hale getirdi. Zaman gösterdi ki çok para ve zenginlik insanı mutlu edemedi. Biz bu sıkıntıyı zirvede yaşadık. İnsanlara onurlu bir yaşamın değerlerini anlatmamız gerekiyor. Hayata katkı sunacağın bir alanın varsa eğer bu hayatın bir değeri de sensin demektir. Temel ve insani değerlerimize inanan insanlar yetiştirdiğimiz zaman bu bir anlamda kendi kendini kontorl etmeye başlar ve o ister öğretmen olsun ister başka bir mesleği olsun her anlamda topluma faydalı bir birey olur. İnsanlar davranışlarıyla hayatın içinde birbirinden ayrılır.

24 Kasım öğretmenler günüyle alakalı sizden güzel bir iki cümle alabilir miyiz?

Öğretmen arkadaşlarımın öğretmenler gününü kutluyorum ve meslek hayatlarında kendilerinin daha iyi nasıl geliştirebilirler biraz özeleştiri yapmalarını bekliyorum bu konuda. Bütün öğretmenlerimiz çok değerli insanlar. Gün gelirde şu cümle kullanılır, herkes her mesleği yapabilir ama herkes öğretmenlik yapamaz.

?  ?            HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYIN        ?  ?