Narin Güran davası: 3’ü çocuk 15 sanık Diyarbakır Adliyesinde

Narin Güran davası: 3’ü çocuk 15 sanık Diyarbakır Adliyesinde

Kaynak:Haber Merkezi

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin haklarında dava açılan 6'sı tutuklu 12 sanık ile suça sürüklenen 3 çocuk 25 Nisan’da hakim karşısına çıkmıştı. Savcının sanıklara 5’er yıl ceza istediği davanın duruşması bugün görülüyor.

AMİDA HABER - Narin Güran cinayetine ilişkin 6'sı tutuklu 15 sanığın, 'Suçluyu kayırma' suçundan Diyarbakır 17'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada, mahkeme duruşmayı 2 Mayıs'a tarihine ertelemişti.

Sanıklar cezaevinden adliyeye getirildi

6’sı tutuklu 12 sanık ve suça sürüklenen 3 çocuğun yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün görülüyor. Tutuklu sanıklar, Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden yoğun güvenlik önlemleriyle adliyeye sevk edildi.

narin-davasi.jpg

6 aydan 5 yıla kadar ceza talebi

Savcı, celse arasında hazırladığı 10 sayfalık mütalaayı Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sundu.

Mütalaada, Narin Güran'ın kaybolduğu ihbarının ardından başlatılan arama çalışmaları ve yürütülen soruşturma ile bu süreçte yaşanan gelişmelere yer verildi.

6'sı tutuklu 12 sanık ile suça sürüklenen 3 çocuğun soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki ifadelerinin de yer aldığı mütalaada, değerlendirme kısmında şunlar kaydedildi:

"Sanıkların ve suça sürüklenen çocukların verdikleri beyanların kendi aralarında çelişkili ve tutarsız olduğu, yargılamada netleşen maddi delillerle de uyuşmadığı, buna rağmen ısrarla aynı şekilde beyanda bulunmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, jandarma personelinin sürekli takip edilip dinlenilerek çalışmalara engel olunmaya çalışıldığı anlaşıldı. Bazı sanıkların ellerinde bulunan çubuklarla yangın çıkmasına sebebiyet verdiği, bazı sanıkların bulduğunu iddia ettiği terlik ile olayın seyrini değiştirmek istediği, bazı sanıkların ise telefon kayıtlarını silerek organize bir biçimde olayın ve gerçek fail ya da faillerin tespitine engel olmaya çalıştıkları belirlenmiştir. Bu tür beyanlar ve eylemler sebebiyle araştırmaların farklı mecralara yöneltildiği ve cinayet eylemi ile eylemi gerçekleştirenlere yönelik araştırma yapılmasının açıkça engellendiği, şüphelilerin verdikleri gerçek dışı beyanlarıyla, tutanakta bulunduğu şekilde yangın çıkararak, jandarma personelini takip ederek ve dinleyerek, jandarma personelini yönlendirici asılsız ihbarlarda bulunarak, telefon kayıtlarını silerek suç işleyen kişilerin araştırmadan kurtulmalarına imkan sağlamak suretiyle ortak saikle hareket ederek üzerlerine atılı 'suçluyu kayırma' suçunu işledikleri anlaşılmıştır."

narin-davasi33.jpg

Mütalaada, sanıklar Barış Güran, Birsen Güran, Fuat Güran, Hediye Güran, İbrahim Halil Güran, Kurtuluş Güran, Maşallah Güran, Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya, Muhammed Kaya, Ömer Faruk Güran ve Şeyma Kaya'nın eylemlerine uyan TCK'nin 283/1,53/1 ve 63. maddeleri uyarınca, suça sürüklenen çocuklar İ.K, M.G'nin eylemlerine uyan TCK'nin 283/1, 31/3, 63. maddeleri ile Çocuk Koruma Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocuk R.A'nın eylemine uyan TCK'nin 283/1, 31/2, 63. maddeleri ile Çocuk Koruma Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca 6 aydan 5 yıla kadar ayrı ayrı cezalandırılmaları talep edildi.

Çocuklara koruyucu tedbir istendi

Tutuklu sanıklar Birsen Güran, Fuat Güran, Maşallah Güran, Mehmet Şevket Kaya, Mehmet Selim Atasoy ve Muhammed Kaya'nın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, suç için kanunda öngörülen ceza miktarı, sanıkların suçluları kayırmak amacıyla gerektiğinde gerçeğe aykırı delil de üretmek suretiyle eylemde bulunmaları hususu göz önüne alındığında delil karartma ve kaçma şüphesinin varlığı nazara alınarak hükümle birlikte tutukluluk hallerinin devamının talep edildiği mütalaada, sanıklar Kurtuluş Güran, Ömer Faruk Güran ve suça sürüklenen çocuk M.G. hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin devamı istendi.

Mütalaada, sanıkların ve suça sürüklenen çocukların gerçekleştirdikleri eylemin niteliği, olayın oluş biçimi, eylemden sonraki ve yargılama sürecindeki tutum ve davranışları dikkate alınarak haklarında TCK'nin 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığı ifade edildi.

Savcı mütalaasında, sanıkların işledikleri suçun kasti suç olması nedeniyle haklarında hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmolunması durumunda 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 53. maddesinin 1. fıkrası gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarını, suça sürüklenen çocuklar hakkında 5395 sayılı kanun hükümleri ile mahkemenin gerekli görmesi halinde 5395 sayılı Kanunun 5. maddesindeki koruyucu ve destekleyici tedbirlerin uygulanmasını istedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum