Yeşilay Derneği Diyarbakır İl Başkanı uyuşturucunun yarattığı sorunlara değindi

Yeşilay Derneği Diyarbakır İl Başkanı uyuşturucunun yarattığı sorunlara değindi

26 Haziran "Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı Ve Kaçakçılığı İle Mücadele Günü" sebebiyle açıklamalarda bulunan Yeşilay Derneği Diyarbakır İl Başkanı Yahya Öğer, uyuşturucunun yarattığı  sorunlara dikkat çekti.

“UYUŞTURUCU SORUNLARI HER YERİ ETKİLEMEKTEDİR”

Öğer;  “Günümüzde, uyuşturucu sorunları neredeyse her yeri etkilemektedir. Yurt içinde; evsizlik, psikiyatrik bozuklukların yönetimi ve gençlerin işlediği suçlar gibi diğer karmaşık politika sorunlarında kendini belirgin bir şekilde göstermekte, dünyada da durum daha da kötüye gitmektedir. Veriler kullanımın artığını tedavi olmak için her geçen gün daha fazla kullanıcının bu illetten kurtulmak için müracaata bulunduğunu gösteriyor. Türkiye genelinde 2022 yılında sağlık kuruluşlarında 302 bin 911 kişiye ayaktan, 18 bin 187 kişiye yatarak hizmet verildi. Kadın kullanıcıların arttığı yine sağlık kuruluşlarına müracaata gözlemleye biliyoruz” dedi.

“17 KİŞİDEN BİRİ UYUŞTURUCUYA BULAŞTI”

Yeşilay Derneği Diyarbakır İl Başkanı Yahya Öğer  konuyla ilgili yapılan araştırmalardan örnekler verdiği açıklamasında şunları aktardı;

“Madde bağımlılığı pandemi sonrası dünyada artışa geçti.Birleşmiş Milletler ’in 2021 yılında dünya genelinde yaptığı bir araştırmaya göre, 17 kişiden birinin bir şekilde bir kere de olsa uyuşturucu madde kullandığı tespit edildi. Başlıca sebepleri bireylerin yaşadığı büyük olumsuzluklar, aile kayıpları ve ekonomik sıkıntılar. Psikolojik travma, stresle baş edememe, gelecekle ilgili kaygılar, maddeyi bir çıkış noktası gibi gösteriyor.

Türkiye Avrupa’ya kıyasla çok iyi durumdadır. Kolluk kuvvetlerinin yaptığı çalışmalarda elde edilen uyuşturucu miktarı Avrupa’da ele geçirilen miktarın kat be kat üstündedir. Bu konuda kolluk kuvveti personelimize müteşekkiriz.

Avrupa'da uyuşturucu pazarında giderek artan bir çeşitlilik söz konusudur. Metamfetamin hem de sentetik katinonların günümüzde Avrupa'nın uyarıcılarla ilgili sorunlarında geçmişe kıyasla daha önemli bir paya sahip olduklarına dair işaretler bulunmaktadır.

Son yıllarda metamfetamin kaçakçılığındaki artış ve 2023-2024’deki rekor düzeyde yakalamalar, Türkiye’nin halk sağlığı açısından karşı karşıya kaldığı tehdidi de artırıyor. Metamfetamine bağlı ölümlerin uyuşturucuya bağlı toplam ölümler içindeki payı da son yıllarda giderek yükseldi. Dünya genelindeki yasadışı piyasaların, özellikle yüksek etkili sentetik opioidlerin eroin yerine kullanılma olasılığının yarattığı ciddi sağlık tehdidinin yakından izlenmesi gerekir.

Uyuşturucuyla mücadelede birçok ayağın olması gerektir. Önleyici eğitim çalışmaları olmalı. Fakat bu da çok istediğimiz bir performansta değil. Sadece rehber öğretmenleri üzerinden yürütülüyor.Seferberlik ilan edilmedir. Herkesin bu konuda  eğitim alarak mücadele etmesi gerektiğine inanıyoruz. Mahalle büyükleri dediğimiz muhtarlar, imamlar, öğretmenler, aile hekimlikleri alanda aktif mücadele etmeli. Kolluk küvetleri sıklıkla vardiya atmalı. Metruk yapılar, kapalı alanlar ve okul önlerinde sürekli bir denetimde olması lazım. Tedavi alanında Türkiye'de var olan tedavi kuruluşlarının ve yöntemlerinin tekrar gözden geçirilmesi ve Türkiye modeli şeklinde rehabilitasyon, medikal ve manevi tedaviler yapılmalı. Tedavi çalışmalarımız maalesef ki kısır döngü içerisindedir.

Yarının çok geç olmadan ciddi manada önlemler alınmalı bu konuda gösterilen zafiyet onarılmaz yaralar açabilir” dedi.