Diyarbakır’daki avukat cinayetinde şok ifade: Çıplak görüntülerimle tehdit ediliyorum
AMİDA HABER- Diyarbakır’da yaşanan korkunç cinayet, 22 Haziran 2019 yılında Kayapınar İlçesi’ndeki bir eğlence merkezinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, eğlence merkezinde Abdurrahman Doğan ve yanındaki arkadış, mekanın sahibi ile tartıştı. Çıkan arbedede Doğan’ın tabancası ateş aldı. Bu sırada açılan ateşte Diyarbakır Barosuna kayıtlı avukat Armanç Arkaş hayatını kaybetti, Doğan ise tutuklandı.
'Yalan beyanda bulundum, pişmanım'
Diyarbakır 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Abdurrahman Doğan ‘olası kastla adam öldürme’ suçundan 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karar, istinaf mahkemesine taşındı. İstinaf da kararı bozup, dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi. Bozulan dosyanın yeniden görülmesi ile Doğan ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Doğan’ın cezası Yargıtay tarafından kesinleşirken, tanık Tuğba K. 10 Ocak 2024’te yargılamanın yapıldığı 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe yazıp, Arkaş'ın bir dönem stajyeri olduğu sonra da beraber çalıştığı avukat Ö.Ş.'nin tehditleriyle yalan beyanda bulunduğunu ve pişman olduğunu söyledi.
'Beni tehdit ederek zorladı'
Olayın tanığı Tuğba K. Dilekçesinde, “Daha önce verdiğim ifademle ilgili vicdanen rahatsız olduğum için bu dilekçeyi yazma gereğini duyuyorum. Hakkında ifade ve şahitlik ettiğim Abdurrahman Doğan ile ilgili psikolojik olarak kendimi rahatsız hissettiğim için mahkemenin olduğu tarihte bazı baskı ve tehditten dolayı gerçek ifademi veremedim. Olaydan önceki dönemde Ö.Ş. ile yakinen ilişkimiz vardı. Şahitlik yapmam hususunda kendisiyle ilişkim olduğunu, beraber çekilmiş özel görüntülerimizi imam nikahlı eşim V.S.'ye ve sosyal medyaya atacağını söyleyerek, beni tehdit ederek zorladı. Ben görüntülerimi paylaşmasın diye korkudan onun istediği şekilde ifade verdim. Adamın müebbet hapis cezası aldığını Ö.Ş., bana söylediğinden beri günlerdir uyuyamıyorum, vicdan azabı çekiyorum. Daha önce vermiş olduğum ve daha önce şahitlik etmiş olduğum bu davanın doğru olmadığını beyan ederek tekrar asıl gerçek ifademin alınmasını istiyorum. Ö.Ş., bana ilk mahkemenin verdiği cezanın az olduğunu söyleyip daha fazla cezayı alması için elinden geleni yapacağını, tanıdıklarının olduğunu söyleyip 'en ağır cezayı aldıracağım' dedi. Ö.Ş., evimin olay yerine yakın olduğunu söyleyip, olayla ilgili şahitlik etmem için zorladı. Ben olayın olduğu gece evde olup ama net görmediğimi söylediğim halde, 'sen bu olaya şahitlik edeceksin ve benden haber bekleyeceksin' dedi. Nasıl ifade vermem gerektiği konusunda 2 gün boyunca kendi evinde şantajla tutup, beni bu ifadeyi vermeye zorladı. Ben de özel görüntülerimi yayınlamasın, paylaşmasın, diye bu ifadeyi verdim. Çünkü çok korkmuştum" diye yazdı.
‘Koruma kararı istiyorum’
Koruma talebinde bulunan Tuğba K., Ö.Ş. tarafından tehdit edildiğini iddia ederek, "Beni tanımadığını söylüyor. Dekontlar, bana attığı paralar, videolarımız, cinayet olmadan önce arkadaşlık yaptığımız dönemlerde oturduğumuz yerler ve mekanlar var. Bunları da savcılığa sundum. Tek bir şey istiyorum; o da koruma kararı. Bir kadınım ve çaresizim, can güvenliğim yok. Ö.Ş. ile ilişkim olduğu için, çıplak görüntülerimi bana karşı kullanacağı için bu cinayeti gördüğümü söyledim. Bana, 'Tuğba, sen bu cinayeti gördün, evinin altında oldu. Bu da benim stajyer avukatım. Sen buna karşı ifade ver yoksa eski kocana karşı fotoğraflarını gönderirim' dedi. Ben de o zaman çok korktum. Görüntülerimi kullanarak, sırf kendisiyle görüştüm diye hayatımla oynuyor. Benim yüzümden bir insanın müebbet ceza yemesini istemiyorum. Mesajlar, görüntüler ve somut deliller elimde. Çok pişmanım, benim yüzümden bir insanın müebbet ceza almasını asla istemiyorum. Ö.Ş.'nin nasıl bir yalancı olduğunu da tüm Türkiye bilmeli. Vicdanım rahat değil” ifadelerini kullandı.
Tuğba K.'nin açıklamaları sonrası DHA muhabirinin telefonla ulaştığı avukat Ö.Ş., iddialara cevap vermedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.