Diyarbakır’da kiralar arttı ev sahipleri mahkemeye koştu!

AMİDA HABER- TÜİK verilerine göre Türkiye’de enflasyon yüzde 90’ı buldu. Bağımsız araştırmacıları ise, TÜİK rakamlarının doğru olmadığını, hissedilen enflasyonun yüzde 300’lerde olduğu görüşünde. Diyarbakır’da kiralık evler de yüksek enflasyondan nasibini aldı. Diyarbakır’ın Diclekent bölgesinde ev kiraları 6 bin liraya kadar yükseldi. Yine Diyarbakır'daki Sulh Hukuk Mahkemelerine son bir yılda 2 bin tahliye davası açıldı, kiracı da ev sahibi de mağdur oldu.

Videonun devamını youtube kanalımız üzerinden izleyebilirsiniz

Davalar 3 kat arttı

Kiralar yükselince ev sahipleri enflasyon öncesi evlerini kiralayan “eski kiracıları” tahliye etmek için yöntem aramaya başladı. Tahliye talepleri olumsuz sonuçlananlar ise mahkemelerin yolunu tuttu. Diyarbakır’da ağırlıklı kira davalarının görüldüğü Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dosya sayısı 2 bin 300’e ulaştı. Geçen yıla göre ise 3 kat artış gösterdi.

Davalar uzun sürüyor

Amida Haber’e konuşan Avukat Ahmet Olam, yargının iş yükü arttığı için, davaların da bir buçuk yıla kadar uzadığını söyledi. Kasım ayında açılan bir davanın ilk duruşması için Mart ayına gün verildiğini söyleyen Olam, “Mart ayı için verilen gün karar duruşması değil, karar duruşmaları için süreç bir buçuk yıla kadar uzayabiliyor. Hem yargının yoğun olması hem de ispat araçlarına kişiler tarafından başvurulmuyor olması süreci oldukça uzatıyor” dedi.

Olam, dava sonuçlanana kadar, kiracının evde oturmaya devam ettiğini söyledi.

‘Yüzde yüz zam isteniyor’

Ev sahiplerinin şuan ortalama yüzde 100 zamlı şekilde evlerini kiraya vermek istediğine dikkat çeken Olam, “Kiracılar da haklı olarak kendi gelirlerinin yüzde yüz artmadığını söylüyorlar. Hükümet yeni bir düzenleme yaptı. Önümüzdeki yılın Temmuz ayına kadar yüzde 25 zam öngördü. Ancak, buna uygulamada ne kadar uyulduğu muamma. Mülkiyet hakkına da müdahale olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

Evden çıkarma gerekçeleri

Olam, kanunun “rayiç bedeli arttı”, “kiralar yükseldi”, “seninle anlaşamıyorum”, “bir yıllık sözleşmen bitti” gibi gerekçelere karşı kiracıyı koruduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Ev sahibi bu gerekçelerden kiracıyı evden çıkaramıyor. Kanun, bazı şartlar istiyor. Ev sahibinin eve ihtiyacının olması, kiranın geciktirilmesi, kurulan sözleşmenin üzerinden 10 yıl geçmiş olması, aynı belediye sınırları içerisinde kiracının başka bir evinin olması, yeniden inşa ve imar gibi şartlar arıyor. Ev sahipleri yüzde 25 zam yapmak yerine evi boşalttırıp daha yüksek paraya kiraya vermek istiyor. En çok kullanılan yöntem eşimin, annemin, babamın çocuğumun taşınmaza ihtiyaca olduğu iddiası. İnşaat ve imar gerekçesi de son dönemlerde arttı. Ev sahibinin anne ve babası yaşamıyorsa, çocukları da yoksa, evimde inşa ve imar yapacağım diyerek kiracıyı tahliye etmek istiyor.”

Kiracılar haklarını bilmeli

Avukat Olam, haksız tahliyelere karşı kendilerini korumak için kiracıların haklarını bilmesi gerektiğini belirterek, şu uyarılarda bulundu: “Kiraya veren sizin dışınızda, çocuğu, eşi ya da kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu kişiler dışında birine evi kiraladığını tespit ederseniz bazı müeyyideleri var. Ev sahibi tahliye davası açıyorsa, belirttiğimiz sebeplerden birine dayandırmak zorunda. Kira sözleşmeniz 10 yılı doldurmadıkça evden çıkarılamazsınız. Depozito 3 aylık kira bedeli olarak istenir. Kiraya mahsup edilemez, ev sahibi tarafından vadeli bir hesapta saklanmak zorundadır. Özellikle, kiracılardan ricamız, taahhüt sözleşmesinde kira ve tahliye tarihini boş bırakmamaları. Daha sonra doldurulsa dahi ispat külfeti tahliye taahhüdü altında imzası bulunan kiracıya düşmektedir.”

(Özel Haber: Gönül Morkoç)