Enflasyon ezdi geçti: Diyarbakır’da asgari ücretlinin gözü zamda

AMİDA HABER- Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Haziran 2025 verilerine göre açlık sınırı 25 bin 811 TL, yoksulluk sınırı ise 89 bin 282 TL’ye yükseldi. Tek başına yaşayan bir bireyin yoksulluk sınırı 41 bin 857 TL olarak belirlenirken, günlük harcama gereksinimi 860 TL oldu. En yüksek maliyet grubunu ise günlük 288,4 TL ile sebze ve meyve oluşturdu.

‘Son iki yıldır zam yok’

2022 ve 2023 yıllarında asgari ücrete yılda iki kez zam yapılırken, son iki yıldır “enflasyon düşüyor” gerekçesiyle bu uygulamaya son verildi. 2025 yılı için Temmuz ayında bir ara zam beklentisi oluşmuştu, ancak bugüne kadar herhangi bir adım atılmadı.

Amida Haber’e konuşan DİSK Diyarbakır Genel Başkan Yardımcısı Ümit Umdu, TÜİK’in açıkladığı verileri sert bir dille eleştirdi. Umdu, TÜİK’in “yalan yanlış” rakamlar sunduğunu ifade ederek şu değerlendirmelerde bulundu: “Yıllardır açtığımız davaların temel sebeplerinden biri de budur. DİSK olarak kazandığımız dava olmasına rağmen TÜİK hâlâ gerçek dışı rakamlarla hem asgari ücretin hem de kamu işçilerinin maaşlarının belirlenmesinde büyük bir algı yönetimi yapıyor. Enflasyon, Türkiye’de artık 6 ayda değil, 2-3 ayda bir güncellenmesi gereken bir durumdadır. Marketlerde yaşanan fiyat artışları herkesin gözü önünde.”

‘Yetkililer halkla aynı tezgâhlardan alışveriş yapmalı’

Umdu, asgari ücretin halkın temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini belirterek, “Eskiden marketten poşetler dolusu alışveriş yapılabiliyorken, şimdi aynı para ile sadece bir poşetle çıkabiliyorsunuz” dedi. TÜİK’in gerçek fiyatlarla yüzleşmesi gerektiğini vurgulayan Umdu, “Yetkililer halkla aynı tezgâhlardan alışveriş yapmalı, o zaman gerçekleri görecekler” diye konuştu.

‘TÜİK verileri gerçek dışı’

Ümit Umdu, DİSK olarak asgari ücretin yılda dört kez güncellenmesi gerektiğini savunarak şunları söyledi: “Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ülkede, yılda bir kez yapılan zam yeterli olamaz. 2025’in ilk 6 ayında enflasyonun emekçilere maliyeti 218 milyar 334 milyon TL’dir. İşçi başına düşen kayıp ise ortalama 6.485 TL. Sadece asgari ücretlinin 6 aylık kaybı 3.685 TL’dir. Bu rakamlar, TÜİK’in açıkladığı oranların ne kadar gerçek dışı olduğunu gözler önüne seriyor.”

‘Asgari ücretli Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeli’

Umdu, asgari ücretle geçinmenin imkânsız hale geldiğini belirterek çarpıcı bir benzetme yaptı: “Asgari ücretle geçinen insanların hikâyesi Guinness Rekorlar Kitabı’na girmelidir. Kirası, mutfak masrafı, çocuk masrafı derken bu insanlar nasıl yaşıyorlar? Ailede iki maaş girse bile geçim zor, bir asgari ücretle 3 çocuk bakan babanın durumunu siz düşünün.”

Yoksulluk, intihara sürüklüyor

Ümit Umdu, ekonomik zorlukların psikolojik etkilerine de dikkat çekerek, yaşadığı bir olayı şu sözlerle anlattı: “Gece 11’de beni arayan bir işçiyi, intihardan vazgeçirmem bir saatten fazla sürdü. Sebebi, çocuğuna marketten bir çikolata alamamasıydı. İnsanlar artık geçinemiyor, çocuklarına temel ihtiyaçlarını bile sağlayamıyor. Bu durum intiharlara, aile içi şiddete, toplumsal yozlaşmaya neden oluyor.”

‘İşsizlik artıyor, işletmeler kepenk kapatıyor’

Umdu, yüksek enflasyon ve artan maliyetler nedeniyle Diyarbakır’da birçok işletmenin kapanma noktasına geldiğini, bu durumun da işsizliği artırdığını vurguladı: “Bir işletme kapanınca orada çalışan üç kişi de işsiz kalıyor. TÜİK’in çarpıtılmış rakamları hem işletmeleri hem de çalışanları doğrudan etkiliyor. Fabrikaların, sanayi kuruluşlarının kapanmasına neden oluyor. Bu da beraberinde işsizliği ve yoksulluğu getiriyor.”

‘Asgari ücretliye büyük bir zulümdür’

DİSK’in açtığı davalarda, TÜİK’in gerçek verileri paylaşmadığını belirten Umdu, “Artık Türkiye’nin gerçekleri ortadadır. İnsanların bu şartlarda yaşaması mucizedir. Çember daraldı, 85 milyon insan bu aldatmacaya daha fazla dayanamaz. Yılda bir defa zam yapılması asgari ücretliye büyük bir zulümdür. Kabul edilemez” dedi.