Eş Başkan Bucak UCLG-MEWA toplantısında Sur ve Hevsel’deki tahribatı anlattı
AMİDA HABER - Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) Yönetim Kurulu Toplantısı, Konya’nın Karatay Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Serra Bucak Türkiye Belediyeler Birliği yönetimine girdi
Karatay Termal Tatil Köyünde iki gün sürecek toplantıda, idari toplantıların yanı sıra kültür ve çevre odaklı tematik oturumlar düzenlenecek. “Üst Düzey Diyalog: Kültürel Mirasın Korunmasında Yerel Yönetimlerin Rolü”, “Kültürel Miras ve Sürdürülebilir Kalkınma: Ekonomik Fırsatlar ve Zorluklar”, “Üst Düzey Diyalog: İklim Değişikliği ve Kentlere Etkisi” oturumlarında, kültürel mirasın korunması için yerel yönetimlerin rolü, kültürel mirasın ekonomik boyutu, iklim değişikliğinin kentsel açıdan etkileri ele alınacak. “GCoM GAP Fonu Bilgilendirme Oturumu”nda ise katılımcılara GCoM fonları hakkında detaylı bilgi verilecek.
Toplantıda sunum yapan Eş Başkan Serra Bucak, Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçelerinin, beraberinde tampon bölge olarak Suriçi’nin, 2015 Temmuz ayında UNESCO Kültürel Miras Koruma Alanı olarak tescillendiğini hatırlatarak şunları söyledi:
“Suriçi, zaten 1988 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Kentsel Sit Alanı olarak belirlenmişti. Dolayısıyla hem yerel hem de uluslararası bağlamda koruma altında olan bir bölgeden söz ediyoruz. Sur ve Hevsel bahçeleri kültürel peyzajının UNESCO koruması altına alınması için 2010’dan başlayarak titiz bir ekip çalışması yürütüldü. Bu çalışmaların öncüsü Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi oldu. Hem UNESCO hem de bakanlıkla birden fazla muhatabın olduğu, detaylı araştırmaların yapıldığı ve raporların sunulduğu bir süreçten bahsedebiliriz. Fakat önce Sur ve Hevsel’i biraz anlatıp, tarihsel toplumsal fotoğrafını özet biçiminde de olsa çekmek, ardından bu bölgelerde neler olduğunu ve bin yıllara yayılan tarihsel, toplumsal ve kültürel mirasın nasıl birkaç ayda yok olma eşiğine geldiğini anlatmak istiyorum. Bu sürecin gelişimini, binlerce yıldır derinden tahripler almadan, savaşlara, göçlere, işgallere rağmen yaşayabilmiş bu iki alanın bu kadar kısa bir sürede nasıl böylesine kalıcı yıkıma maruz bırakıldığını açıklamak istiyoruz. Yakın tarihe başvurup hafızamızı tazelerken, aynı zamanda kültürel miras koruma alanlarında yerel yönetimlerin azalarak bitirilen söz ve yetki hakkını, kayyum politikasının kültürel miras alanlarına olan etkilerini ve bütün bu koruma/tahribat süreçlerinde sivil toplumun söz hakkının dışlanmasını da anlamak mümkün olacaktır” diye konuştu.
Bucak: Kayyım rejimi enkaza yol açtı
Toplantıda sunum yapan Eş Başkan Bucak, uzun yıllardan sonra seçilmiş bir belediye başkanının, 8 yıllık kayyım rejiminin ardından bu platforma katılmasının önemli ve anlamlı olduğunu dile getirdi. Kayyum rejiminin yerel yönetimlere hukuksuz bir biçimde atanmasıyla, bütçe, taşınmazlar ve insan kaynağına yönelik bir enkaza yol açtığını göreve geldiklerinden beri dile getirdiklerini kaydeden Bucak, “Kayyum rejiminin yarattığı bir diğer tahribat ise, uluslararası kuruluşlarla olan bağlarımızın zayıflatılarak yerelin sorunlarına çözüm iradesini ve paydaşlık ilkesini zedelemek olmuştur. Seçilmiş bir irade olarak burada söz almak, tarihsel ve toplumsal bir yıkımın panoramasını sizlere bütün şeffaflığıyla açıklamak bu anlamıyla büyük önem taşımaktadır” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.