Çiftçi temsilcileri: TMO’nun açıkladığı hububat fiyatı hepimizi hayal kırıklığına uğrattı
Çiftçi temsilcileri: TMO’nun açıkladığı hububat fiyatı hepimizi hayal kırıklığına uğrattı
Tarım Mahsulleri Ofisi (TMO), çiftçinin beklediği buğday alım fiyatlarını açıkladı. TMO'dan yapılan açıklamada, makarnalık buğday fiyatı ton başına 10 bin TL, ekmeklik buğday fiyatı ise 9 bin 250 TL olarak belirtildi. TMO, arpa alım fiyatını ise 7 bin 250 TL olarak duyurdu. Aynı zamanda Çiftçi Kayıt Sistemi’nde (ÇKS) yer alan çiftçilere buğdayda ton başına bin 750 TL, arpada ise 750 TL destekleme verileceği açıklandı.
Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) bu yıl ekmeklik buğday alım fiyatını ton başına 9 bin 250 TL olarak belirlemesine tepki gösteren Mardin'in Kızıltepe ilçesindeki çiftçi ve çiftçi temsilcileri, bu fiyatla zarar ettiklerini belirtiyorlar.Kızıltepe Hububat ve Zahireciler Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter, Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbeyi ve çiftçiler, TMO'nun açıkladığı buğday alım fiyatını değerlendirdiler.
Kızıltepe Hububat ve Zahireciler Derneği Başkanı Öter, TMO'nun buğday alım fiyatını 9 bin 250 TL olarak açıklaması çiftçiyi kararsızlığa ve umutsuzluğa sevk ettiğini belirtti.
Beklenmeyen bir fiyatla karşılaştıklarını ifade eden Öter, “2024 TMO’nun hububat fiyatlarını dört gözle ve umutla bekliyorduk. 25 gündür hububat devam ediyor. Bu günlerde de çok yoğun bir şekilde, günde yüzlerce kamyon hububat merkezine geliyor ve her tarlada biçerdöverler var. Maalesef dün akşam Toprak Mahsulleri Ofisi, çiftçinin kara gün dostu diye bir sloganı olan ve piyasada regülasyon görevi sağlamak ana görevi olmasına rağmen açıkladıkları fiyatlar adeta çiftçiler olarak üzerimize soğuk sular döküldü gibi oldu. Beklenmeyen bir fiyatla karşılaştık.” dedi.
“Bu fiyatları açıklayan yetkililer, çiftçinin girdi maliyetlerini hiç mi hesap etmediler!”
Geçen yıl buğday fiyatlarını bu sene ile karşılaştıran Öter, “Geçen sene 8 bin 250 lira tonu alınan ekmekli buğdaya, sadece 750 lira ton başına verilmiş. Kilo başına 75 kuruş. Makarna 9 bin 250 lira iken bu yıl 750 ek ücret geldi. Yani yüzde 8 bir artış olmuş. Oysa çiftçinin girdi maliyetleri yüzde 30 ile 60 arası arttı.. Bu fiyatları açıklayanlar, acaba çiftçinin girdi maliyetlerini hiç mi hesap etmediler? Yüzde 8 artış şu anda çiftçiyi çok büyük bir zarara uğratır. Maliyeti bile karşılamıyor. Bu sabah yüzlerce kamyon, hububat merkezimize geldi. Dün makarnalı buğdaylar peşin 9 bin 750’ye ve 10 bin liranın üzerine gidiyordu. Bu buğdaylar peşin 900’e kadar düştü. Çok rahat diyebiliriz ki yüzde 5-6 dünkü açıklanan fiyatlar üzerine piyasada bir düşüş yaşandı. Bu düşüş, çiftçinin zararıdır. Çiftçi ülkeyi besliyor sonuçta. Hububat merkezine gelen malların çoğu geri gitti. Verilen destek de geçen sene bin liraydı. Bu sene bin 750 liraya çıktı. Zaten bizim Mardin bölgemizde çiftçilerin çok rahat diyebiliriz yüzde 80-90’ı borçlu veya icralıktır. Verilen desteklere de, gerek elektrik kurumu olsun gerek bankalar olsun kendi alacakları yerine el koyuyor.” ifadelerini aktardı.
Fiyatın güncellenmesi hususunda yetkililere çağrıda bulunan Öter, “Tarım Bakanımıza, hükümet yetkililerimize çağrıda bulunuyoruz. Destek bir nevi devletin o sektöre, o kişilere sağladığı bir yardımdır. Nasıl ki sosyal hizmetler ve sosyal yardımlaşma vakıflarından dar gelirli, yoksul vatandaşa yardımlar geliyor, o yardımlar ne kadar icralık da olsa, hacizli de olsa muaf tutuluyor. Çiftçiye verilen destek, her türlü icra ve hacizlerden muaf tutulmalıdır. Bu fiyatların gözden geçirilmesini istiyoruz. 35 yıldır bu sektördeyim, fiyat konusunda herhangi bir düzenleme olmayacak. En azından destekler arttırılmalı, mazotta alınan ÖTV ve KDV sıfırlanmalı, gübrede alınan vergiler sıfırlanmalıdır. “ şeklinde konuştu.
“Burada sadece ezilen çiftçi oluyor”
Öter, “Çiftçiye, üretim yapabileceği imkanlar sağlanmalı. Aksi halde böyle giderse 2000’li yılların başında nasıl ki hayvancılık sektörüne sahip çıkılmadı. Bugün artık ülkenin her tarafında ithal hayvanın etini, peynirini tüketiyoruz. Allah esirgesin yarın öbür gün tamamen ithalata bağlı hale geleceğiz. Bu fiyatlar böyle devam ederse çiftçi üretimden tamamen kopmuş olacaktır. Bunun sürdürülebilir bir yönü yoktur. Fırıncılar geçen sene haklı olarak, 3-4 sefer zam yaptılar. Ancak çiftçinin kendi kendine zam yapma imkânı yok. Çiftçinin gözü hükümet ve Tarım Bakanlığındadır. Buğday için gerekli olan girdiği kalemleri zamlanıyor. Burada sadece ortada ezilen çiftçidir. Hükümetimizin, bu fiyatı bir kez daha gözden geçirmesi lazım. Vahim olan bir karar da TMO tarafından çiftçiye ücreti 45 gün sonra hesaplara yatırılacağı hususu. İhtiyacı olmayan bir çiftçi ürününü niye satsın. Bunların hepsi yanlış uygulamalardır. Çiftçiyi zarara uğratırsak, ilerde telafisi olmayan hububat üretimsizliğine yol açılacaktır.” ifadelerini aktardı.
Girdi maliyetlerine, çiftçinin çabasına rağmen açıklanan buğday fiyatının, çiftçinin beklentisi yönünde olmadığını belirten Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbeyi , “Dün TMO ve Tarım Bakanlığının açıkladığı 2024 fiyatları, gerçekten bizim için bir fiyaskodur. Girdi maliyetlerine rağmen, çiftçinin bin bir çabasına rağmen açıklanan bu fiyat, çiftçinin beklentisi yönünde değildi. Açıklanan fiyat, çiftçinin maliyetinin altındadır. 10 liranın üzerinde çiftçinin zaten masrafı maliyetidir. Bu girdi maliyetlerine bu yükselişe rağmen en azında 15 lira beklenirken, maalesef TMO'nun açıkladığı fiyat hepimizi hayal kırıklığına uğrattı. Açıklanan fiyattan memnun değiliz. Bu şekilde sürdürülecek bir tarımın olmayacağını onlar da anlasınlar. Maalesef biz gübre attık, tohum attık, mazot harcadık, ilaç attık, çalıştık, çabaladık, suladık ve bugüne kadar alın terimizle getirdiğimiz hububatımız para etmeyince hayal kırıklığına uğradık.” şeklinde ifade etti.
“Alın terimizle tarlada aylarca çabalayıp çoluk çocuğumuzun geleceğini heba etmeye kimsenin hakkı yoktur”
Erbeyi, “Buna sebep olan bunu analiz edip bu fiyatı açıklayanlara, biz çiftçi temsilcileri ve çiftçiler olarak hakkımızı helal etmiyoruz. Çünkü alın terimiz aylarca çabalayıp çoluk çocuğumuzun geleceğini heba etmelerine hakları yoktur. Bu ülkeyi tarımsız bırakmaya bu ülkeyi aç bırakmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu ülkeyi aç bırakana hakkımızı helal etmiyoruz. Dededen babadan bize miras kalan bu tarlaları bu Mezopotamya Ovası'nda üretim yapan çiftçiler, artık tarladan bıktı. Tarlayı üretimi, buğdayı, mısırı, pamuğu bırakıp şehir kentlerine göç etmeye sebep olanlara hakkımızı helal etmiyoruz. Bu açıklanan fiyatı kabul etmiyor, tepki gösteriyoruz. Acilen TMO'nun bakanlığın geri adım atmasını istiyoruz. Yeniden revize bir fiyatı açıklamasını istiyoruz. Yoksa bu şekilde sürdürülebilecek bir tarım olmayacaktır. Destek anlamında ne kadar fiyat artışına gidilirse, olumludur ama desteklemelerin geç ödenmesi çoğu kişiyi olumsuz etkiliyor. Ayrıca destek paralarının özel şirketlerin hesaplarına aktarılması çiftçinin hiç faydasına değildir. Dolayısıyla TMO'nun, alım fiyatını yükseltmesi lazım. Bu fiyatın güncellenmesi lazım. Aksi takdirde çiftçi, komisyoncunun, tüccarın ellerine düşecektir. Buna hiç kimsenin hakkı yoktur.” şeklinde ifade etti.
Çiftçi Hüseyin Demir, tarlaya yapılan harcamaların açıklanan buğday fiyatından daha çok olduğunu belirterek, “Buğday için biçtikleri fiyat, beklentinin çok altında. Yapılan harcamaları karşılamıyor. Çiftçiler çok mağdur olur. Benim 5 dönüm arazim var. Daha fazla arazisi olanlar daha çok zarar görür. Bu fiyat, hiçbir şekilde çiftçiyi kurtarmaz. Yeni bir fiyat açıklamaları gerekir. Tarla için yapılan elektrik, tohum, gübre gibi harcamalar fiyat olarak yüksektir. Buğday kilosu için belirlenen fiyat, en az 15 ve yukarısı olarak değiştirilirse bu şekilde çiftçiyi kurtarabilir.” şeklinde kaydetti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.