AK Parti Diyarbakır adayı iddialı: Yüzde 51 ile kazanacağım

AMİDA HABER- Diyarbakır’da seçim çalışmaları tam gaz devam ediyor. DEM Parti ile AK Parti arasında geçmesi beklenen 31 Mart seçimlerinde AK Parti’nin adayı AFAD eski Başkanı, TİGEM Genel Müdürü Halis Bilden. Bilden, siyasi polemikler yerine “huzurlu seçim” sloganı ile çalışmalarını sürdürüyor. 6 yaşında okula başladığında Türkçeyi öğrendiğini söyleyen Halis Bilden, propagandasında Kürtçeye ağırlık veriyor. 2019 yılında HDP’nin yüzde 63 ile aldığı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi için hedefinin 50+1 olduğunu söyleyen Bilden ile bunu nasıl başaracağını konuştuk.

Nasıl gidiyor seçim çalışmaları, öne çıkan talepler neler?

Atmosfer çok iyi, bizim teşkilatımız çalışmalarını yürütüyor. Adaylarımız seçim bürolarını açıyorlar ve en önemli olanı huzur içerisinde bir seçimin yürütülüyor olması beni en çok mutlu eden.

DEM Parti’nin adayı Doğan Hatun, kayyımlara atıfta bulunarak “seçilirsem belediyenin önünü yıkayacağım” demişti. Sizin ilk icraatınız ne olacak?

Ben yüksek mimarım, restorasyon alanında da uzmanlığım var. Bu alandan başlamak suretiyle, Sur içinin ihyası için çalışacağım. Raylı sistem, sonra en büyük sorun olan bizim kendimizin bir işsizlik sorunu var. En son TÜİK'in açıklamış olduğu rakamlara göre Türkiye'nin işsizlik oranı yüzde 8, Diyarbakır'da yüzde 12 çok ciddi bir genç nüfus nüfusumuz var. Maalesef işsizimiz fazla. Surları onardık, işlevlendirdik. Sonra biz bu işlevlendirme ile ne kadar istihdam oluşturabiliriz. Tüm projelerimizde istihdamı ne kadar yükseltebiliriz, bunu konuşuyoruz.

İstihdam belediyelerin direkt konusu olmasa da sorayım. Diyarbakır'da istihdamla ilgili bir hedefiniz var mı?

5 yıllık süre zarfında 60 bin hemşerimizi istihdam etmeyi hedefliyoruz.

Bu çok zor bir hedef gibi görünüyor. Nasıl başaracaksınız?

Biz çok ciddi bir turizm destinasyonu oluşturacağız. 149 bin turisti 5 yılın sonunda 2 milyon iki buçuk milyon turiste çıkartmayı hedefliyoruz. Bu çok çok makul bir hedef. Ben uzun süre Turizm Bakanlığı'nda da ilgili kurumlarda çalıştım. Ben bir turistin bir kente ne kadar istihdam sağladığını, ne kadar döviz bırakabileceğini bilen birisiyim. İki buçuk milyon turist eğer Diyarbakır'a gelirse biz onları burada ağırlarsak, 100 milyon eurolarla benim kentime bir kaynak girecek.

Kayyımlar döneminde belediyeye ait bir çok taşınmaz devredildi. Bu taşınmazların geri alınması gündeminizde mi?

Ben hangi amaçlarla, ne için verildiğini bilmiyorum. Milli Eğitim'e devredilmişse muhtemelen eğitim amaçlı devredilmiştir. Sağlık Bakanlığı'na devredilmişse, muhtemelen sağlık için devredilmiştir. Yani kamu kurumu ve kuruluşlarıyla yapılan iş birliklerini aslında seven biriyim ama önemli olan bunun karşılığını bulmasıdır. Sağlık ocağını ya da bir aile hekimliğinin arazi sorunun çözülmüşse mükemmeldir, tebrik ederim ama bu başka bir amaç için verilmişse bilmediğim için şu an bir şey diyemem. Belki oturduktan sonra bakılır. Kamu kurumlarıyla ilgili bir sorun olduğunu düşünmüyorum.

Belgesi olan bir soruyu sorayım. Kayyumlar ilk geldiğinde kurumların Kürtçe tabelaları kaldırıldı. Kürtçe eğitim veren kreşler kapatıldı. Hatta Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin üzerindeki Amed yazısı da kaldırıldı. Siz geldiğinizde Amed yazısını görecek miyiz?

Ben propagandamın büyük bir kısmını Kürtçe yapıyorum. 6 yaşından sonra Türkçeyi öğrendim. İki dili bildiğimden de çok mutluyum. 3-5 kelime İngilizce biliyorum. 3-5 kelime de Arapça biliyorum. Keşke başka diller de bilseydim. Ben o kurumların büyük bir kısmını biliyorum. Gezdim de hem Türkçe isimleri var, hem de Kürtçe isimleri var.

Ama Kürtçe eğitim veren kreşler kapatıldı, büyükşehir binasının üzerindeki Amed tabelası kaldırıldı..

Ben kendim hazırladığım projelerimle Diyarbakır kamuoyunun beni tanımasını istiyorum. Bu kentin daha önceki polemiklerinin hiçbir tanesinde ben olmak istemiyorum.

O zaman Kürtçeyi sorayım. Var mı Kürtçe ile ilgili bir projeniz?

Hem yazılı, hem de görsel yayın yapan Kürtçe yayın organları var. Hiçbir sorun yok. Ben az önce de söyledim, propagandamın hepsini Kürtçe yapıyorum. Belediyenin bünyesinde, tiyatrolar var, talep olması durumunda kesinlikle Kürtçe tiyatro kurarım. Zaten AK Parti hükümetinin Kürtçe açılımının listesi çok uzun ve çok başarıları vardır. Yani Cumhurbaşkanımızın da bu anlamda çok başarıları vardır. Bir sefer onun onların hakkını teslim etmek lazım. TRT Şeş bu dönemde açıldı. Mesela ben size şunu sorayım. Şu an Milli Eğitim'in müfredatında Kürtçe seçmeli ders var. Ben gittiğim her yerde hemşerilerime şunu söylüyorum. Çocuklarımızı buraya özendirin biraz. Az önce dedim ya keşke 7-8 dil bile bilsek. Ben Kürtçeyi de aynen uluslararası bir dil olarak görüyorum. Bizim ana dilimiz, bizim kültürümüz, bizim kültürümüzün diğer kısımlarının hepsiyle ilgili de benim üzerime ne düşerse ben onu yapmaya hazırım. Bunu zaten iktidarımız da yaptı, yapmaya da devam ediyor. Yani hiçbir şekilde Kürtçe konuşan, Kürtçe şarkı söyleyen, Kürtçe yazan ben son 10 yılda hiç kimsenin bu anlamda en ufak bir şikayetini duymadım.

Diyarbakır'daki 13 belediye 8 yıldır kayyımlar tarafından yönetiliyor. Siz iki aydır seçim için kenti geziyorsunuz. Bu 8 yılda yapılmayan bir şey var mı? “Ben olsaydım şimdi halletmiştim” dediğiniz bir sorun var mı?

Mesela ulaşım sorunun çözülmediğini görüyorum. Yine işsizlikle ilgili sorun var. Tamam belki belediyenin direkt bir işi değil ama ben direkt üzerime alınıyorum. Turizm yatırımlarıyla ilgili çok bir şey yapılmadı onu görüyorum. Yani biz birilerini suçlayacaksak, bence son 25 yılda gelenler herkesi suçlamamız lazım. Ve Kandilin kayyımlarını da ciddi bir şekilde sorgulamamız lazım. Şimdi olağanüstü bir durumdan dolayı şu an kayyım arkadaşlarımız görevlendirildiler. 8 Ağustos'ta malumunuz Sur'da hepimiz Diyarbakırlıyız ben o dönem başbakanlıktaydım. Cevdet Yılmaz Bey koordinatöründe Sur olaylarında çalıştım. Dolayısıyla o barikatlar, şunlar, bunlar bence onları da unutmamamız lazım. Sadece son 6-7 yıldır ikinci görev olarak belediyeciliği yapan kayyımları suçladığımızda o diğer dönemdeki kayyımları da ciddi bir şekilde suçlamamız lazım. Hemşerilerinden istirhamım şudur. Artık, bir seferde AK Partiyi denesinler, AK Parti belediyeciliğini denesinler.

“AK Parti belediyeciliğini deneyin” diyorsunuz ama iki dönemdir kayyımla yönetiliyor belediyeler. Diyarbakırlılar bu 2 dönemi kimin hanesine yazsınlar. AK Parti belediyeciliği değil mi bu?

Kayyımların hiçbirisinin AK Partili kimliği yok. Kayyımlar devletin valisidir ya vali yardımcısıdır ya da kaymakamıdır. Siyaseten, AK Parti'nin temsilcisi benim. Beni seçtiklerinde benden hesap sorabilirler. 25 yıldır hiçbir şekilde benim hemşerilerim AK Parti'ye oy verip birinci seçmediler. Başka partileri seçtiler. Dolayısıyla Diyarbakır'da hiçbir şekilde AK Parti belediyeciliği yok. Ben AK Parti belediyeciliğini de geçtim, ben kendimi ortaya koyuyorum.

2019 yılındaki seçimlerde AK Parti yüzde 30,9 oy aldı. AK Parti belediyeciliğinin gelmesi için Halis Bilden’in hedefi kaçtır?

Benim hedefim büyükşehri almak, kaç oyla olur bilemem. Hedefim şu an 50+1. Onu da alanlarda görüyorum zaten, çok ciddi bir teveccüh var. Teşkilatlarımız çok güzel çalışıyorlar. İnsanların bir kısmı beni tanıyordu, bu süreçte tanımayanların büyük kısmı da tanıdı. Benim ailemin büyük bir kısmı burada. Dolayısıyla çok rahat seçilebileceğimi düşünüyorum. Ama takdir elbette ki hemşerilerimizin.

Hedefiniz 50+ 1, ama Diyarbakır’daki algı da şu “DEM kazanacak, diğer partiler sonucu belli bir seçime giriyor.” Böyle değil mi?

Şimdi geçen bir arkadaşımız, iyi bir siyasetçi olan Nihat Zeybekçi buradaydı. Çok müthiş bir örnektir, onun için söylüyorum. Tam sizin sorununuza cevaptır. 2004 yılında hiç haberi yokken Cumhurbaşkanımız o zaman Başbakan, Denizli Belediye Başkanlığı’na Nihat Zeybekçi’yi aday gösteriyor. Kendisinin ifadesi “ben televizyondan duydum” diyor. 2002 yılında Denizli'de AK Parti yüzde 17 oy almış. Ve “27 gün seçime vardı” diyor. Hani bizim gibi şöyle 3 ayda yoktu ve “kolları sıvadık” diyor. “Ben dedim ki Allah'ım ben nasıl alacağım bu seçimi yüzde 1, 1 yıl önceki oran yüzde 50 artı 1 ile seçimi aldım ve iki dönem seçildim” diyor. Ben kendimi ona çok benzetiyorum. Ama şuna şerh koyuyorum. Diyarbakırlı hemşerilerim kimi seçerlerse başımın tacıdır.

Kayyımlar geldiğinde belediyenin Amedspor’a verdiği desteği kesti. Siz seçilirseniz Amedspor, Diyarbekirspor’a gereken desteği verecek misiniz?

Diyarbekirspor da, Amedspor da benim için Diyarbakır'ın bir değeridir. Belediye başkanı seçildiğinde ne gerekirse Süper Lig'e çıkması ile ilgili elimden gelen her türlü şeyi yaparım. Bir şey daha söyleyeyim, ben Cumhuriyet tarihinde TİGEM'in en uzun genel müdürüyüm. 8 yıl müdürlük yaptım. Orada da bizim bir kulübümüz vardı. Genel müdür olduktan hemen sonra kulüp başkanı da yapın dedim. Seçim yaptılar, aday oldum, seçildim. Bırakana kadar TİGEM Spor’un kulüp başkanı idim. TİGEM'in masa tenisi takımını kurdum. Masa tenisini önce bizim çalışanlarımız oynadılar, biz oynadık. Sonra Türkiye'de Süper Lig'e çıktı. Sonra bazı sporcular transfer ettik. Sonra kadın masa tenisi takımını kurduk ve Türkiye'de ben bırakana kadar Süper Lig'de hep mücadele etti. Ben sporun içinden gelen biriyim, sporu çok seviyorum. Hem Diyarbekirspor'a gönül verilmiş kardeşlerimize hem de Amedspor'a gönül vermiş kardeşlerimizi sizin ve vastanızla da selamlıyorum. Benim üzerime ne düşerse yapmaya hazırım.

Halis Bilden kimdir?

Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde 1968 tarihinde dünyaya geldi. İmam Hatip Lisesi mezunu Bilden, Dicle Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi mezunu. İstanbul Pendik Belediyesi’nde mühendis olarak çalışan Bilden, 2001–2004 yılları arasında Adana Büyükşehir Belediyesi’nde Daire Başkanı olarak görev yaptı. 2005–2006 yılları arasında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nde Daire Başkanı olarak görev yaptı. 2006 yılında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nde Genel Müdür Yardımcılığına vekâleten baktı. 2006 yılında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı'na atandı. 2007-2008 yıllarında Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu Üyeliği'nde bulundu. 2008 yılında Et ve Balık Kurumu Genel Müdür Vekili ve Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği, 13 Mayıs 2008 tarihinden itibaren Tarım İşletmeleri Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı.