Diyarbakır Barosu’ndan Yargıtay’ın skandal kararına tepki
AMİDA HABER- Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türk hukuk tarihinde bir ilke imza attı ve Can Atalay için ‘hak ihlali’ kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Skandal karara tepki yağdı. Birçok parti kararı eleştirdi. Kararı eleştirenlerden biri de Diyarbakır Barosu oldu.
Diyarbakır Barosu: Hukuksuzluğa sessiz kalmayacağız
Yazılı açıklama ile Yargıtay kararına tepki gösteren Diyarbakır Barosu, “Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Hatay Milletvekili Av. Can Atalay’ın yapmış olduğu bireysel başvuruda; kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine karar vermiş, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ihlalinin tespit edilmesinin başvurucunun uğradığı zararların giderilmesi bakımından yetersiz kalacağı gerekçesiyle, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılması zorunlu görülmüştür.
'AYM'nin kararlarına uyulmalı'
6216 sayılı kanun uyarınca Anayasa Mahkemesi yeniden yargılamaya karar vermiş ise, derece mahkemesi doğrudan yeniden yargılama işlemlerini başlatmak zorundadır. 6216 sayılı Kanun m.50/2’nin 3. cümlesine göre, yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar vermek zorundadır.
'Telafisi imkansız zarar verildi'
Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı sonrasında yargı mercilerinin bariz şekilde Anayasa ve kanunlara aykırı olarak verdikleri kararlarla ihlalin giderilmesini sürüncemede bıraktıkları ve temel hak ve hürriyetleri ihlal edici uygulamaya devam edildiği görülmektedir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce ihlal kararının gereğinin anayasal zorunluluğa karşın yerine getirilmemesi ve kararın uygulanmaması adına Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunularak hukuk devleti ilkesine telafisi imkansız bir zarar verilmekte ve suç işlenmektedir.
'Tahliye kararı verilmeli'
Mahkeme kararlarının uygulanmadığı bir yerde hukuk devletinden bahsedilemez. Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin Can ATALAY kararında tespit edilen hak ihlallerinin ortadan kaldırılması ve bahsi geçen ihlal kararının gereğinin yerine getirilmesi yalnızca ilgili derece mahkemelerinin değil, başta Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Yargı organları olmak üzere kamu gücünü kullanan diğer organların da görevidir. “Hukuki güvenlik” hakkının geri dönülmez biçimde zedelenmemesi adına, Can ATALAY hakkında derhal yeniden yargılama, yasama dokunulmazlığı kapsamında durma ve tahliye kararı verilmeli; Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri hakkında 2797 sayılı Yargıtay kanunun 46. Maddesi gereğince resen soruşturma başlatması çağrısında bulunuyoruz” ifadelerine yer verildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.