Diyarbakır konteynır kentte acılar halen taze

AMİDA HABER- Geçen yıl 6 Şubat’ta 04.17'de Pazarcık-Maraş'ta ve 13.27'de Elbistan-Maraş'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremden 11 il etkilendi. Maraş merkezli bu depremlerde 11 il’de 50 bin 783 kişi, Diyarbakır’da a ise 417 kişinin yaşamını yitirdiği kayıtlara geçti.

Konteynır kent kuruldu

Diyarbakır’da evleri yıkılan ya da ağır hasar görenler için AFAD koordinatörlüğünde Kayapınar İlçesi’nde konteynır kent kuruldu. Amida Haber 2 bin 400 depremzedenin barındığı konteynır kente girdi. Bir yılda, hayatlarının nasıl değiştiğini onlardan dinledik.

132 kişiden 2 kişi kurtuldu

Depreme saat 04.17’de Diyarbakır’daki Serin Apartmanı’nda yakalanan Lamiya Ekinci, 4 saat sonra enkazdan sağ çıkarıldı. Konteynır kentteki evinde tek başına hayata tutunmaya çalışan Ekinci, yaşadıklarını şu şekilde anlattı: “Deprem gecesi, 79 yıl önce kaybettiğim eşim rüyama girdi. Elinde bir eldiven bana vermeye çalışıyor, burnunu kapat diyordu, almadım. O an sarsıntıyla uyandım, tek başıma yaşıyordum. Dua etmeye başladım. Ev çok kötü sallanıyordu. Birinci kata indim. Kolonlar yavaş yavaş aşağıya çöküyordu. Enkazda kaldım. Nerede olduğumu tespit etmeye çalışıyorlardı. 4 saat enkazda kaldım. Sedye ile hastaneye götürdüler o sırada tekrar deprem oldu. Kaldığım bina da 130 kişi öldü ben ve bir kişi daha kurtuldu. Şimdi binaların önünden geçemiyorum. Halen çok korkuyorum.”

20 metrekarede 4 kişi

Konteynır kent, sadece evleri yıkılanlara değil, evleri ağır ve orta hasar alarak oturulamayacak duruma gelenlere depremzedelere de barınma olanağı sunuyor. Omurilik zedelenmesinden dolayı 5 yıldır tekerlekli sandalyeye mahkum olan Burhan Korkmaz’ın Bağlar İlçesi’ndeki evi depremde orta hasar aldı. Oturması riskli olduğu için 4 kişilik ailesi ile konteynır kente taşınan Korkmaz, “Deprem günü karşımızdaki bina tamamen çöktü, içerisinde çok fazla insan öldü. Çocuklarımın ve akrabalarım beni sırtlayıp çıkardı. Burada evet yerimiz güzel ama yaşam değil. 20 metrekarelik alanda 4 kişi yaşıyoruz. Buna yaşam denilebilir mi! O korku içimizden hiçbir şekilde çıkmıyor. Yoldan geçerken bile deprem olduğunu zannediyoruz. Umarım kimse bir daha durumu yaşamaz” diye konuştu.

‘Bu kar ve kışta nereye gidelim’

Vetha Tekinhan da engelli eşi ve 4 çocuğu ile depreme Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nde yakalandı. Depremden önce yaşadıkları ev kentsel dönüşüm kapsamına alınan Tekinhan, şunları söyledi: “Depremin ilk sürecinde evimiz ağır hasarlıydı, sonra orta hasarlı, en sonunda da az hasarlı raporu çıkartıldı. Evimizin kolonları ortadan iyi ayrılmış şekilde, fakat buna rağmen nasıl az hasarlı rapor çıkartılmış ben anlamıyorum. Evlere geçen, kiraya veren insanlar var. Bu kadar şeyi gözümle görmeme rağmen nasıl o eve geçebilirim? Evleri az hasarlı olanlar konteynır kentten çıkartılıyor. Bizi de çıkartıyorlardı. Benim ve eşimin durumunda kaynaklı çok direndik. O şekilde şuan buradayız. 4 öğrencim de var. Biz bu kar ve kışta nereye gidelim. Çocuklar da korkuyor, ‘gitmeyiz diyorlar’. Evin bahçesine adımımızı attığımızda, bütün fayanslar çöküyor. Biz o evlere giremeyiz”

‘Eş dost herkesi kaybettik’

Tedavi için geldiği Diyarbakır’da konteynır kente yerleştirilen Muazzek Bulut, Hatay’ın Antakya İlçesi’nde çöken kızının evinde depreme yakalananlardan. Enkaz altından yaralı kurtarılan Bulut, “Eş dost herkesi kaybettik. Hiç kimse kalmadı. Çocuklarımıza bir şey olmadığı için sadece şükrediyoruz. Bir yıl geçmesine rağmen daha binaların içine geçemiyoruz. Kış geldi, tekrar o güne yaşayacak mıyız korkusu artıyor.” (Haber Merkezi)