İHD’nin yeni eş başkanları seçildi

AMİDA HABER- İnsan Hakları Derneği’nin iki gün süren genel kurulunda yeni yönetim belirlendi, eş başkanlar seçildi. İHD’nin yeni dönem öncelikleri arasında Kürt sorununun barışçıl çözümü, hapishanelerdeki hak ihlalleri ve cezasızlıkla mücadele öne çıktı.

HDP’li eski vekil Yeniden Refah’a katıldı

Yeni dönem yönetimi belirlendi

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 22’nci Olağan Genel Kurulu, iki gün süren sunum ve tartışmaların ardından seçimlerle sona erdi. Delegeler, yapılan oylamayla derneğin yeni Eş Genel Başkanları olarak Oya Ersoy ve Cihan Aydın’ı seçti. Genel kurulda ayrıca 25 kişilik yönetim kurulu asil listesi de belirlendi.

Yönetim kurulu asil listesi

Genel kurulda kabul edilen yönetim kurulunda şu isimler yer aldı: Cihan Aydın, Oya Ersoy, Osman İşçi, İlyas Kara, Emire Eren Keskin, Mehmet Tahir Saçaklı, Hakkı Demir, Vetha Aydın Yüksel, Handan Coşkun, Ercan Yılmaz, Nimet Tanrıkulu, Yusuf Erdoğan, Demet Aykut, Selahattin Okçuoğlu, Yasemin Dora Şeker, Rümeysa Deniz Kaya, Serpil Sezer, Gülseren Yoleri, Sibel Çapraz, Cüneyt Yılmaz, Feray Salman, Servet Üstün Akbaba, Haşim Toğrulu, Cihan Toprak ve Musa Mingsar.

Sonuç bildirgesi yayınlandı

Genel kurul sonrası yayımlanan sonuç bildirgesinde, İHD’nin kuruluşundan bu yana yaklaşık 40 yıldır insan hakları mücadelesi yürüttüğü vurgulandı. Bildirgede; Kürt sorununun barışçıl çözümü, kadın ve LGBTİ+ hakları, ayrımcılık, cezasızlık politikaları, hapishanelerdeki hak ihlalleri ve KHK ile ihraç edilenlerin durumu gibi başlıklar öne çıktı.

Anadil ve kültürel hakların anayasal güvenceye alınması, Terörle Mücadele Yasası ve Ceza İnfaz Kanunu’nun insan haklarına uygun hale getirilmesi ve demokratik barış sürecine destek verilmesi çağrısı da bildirgede yer aldı.

Ahmet Kaya’nın yayınlanmayan ropörtajı

Yeni dönemdeki çalışmalar

Bildirgede, İHD’nin yeni dönemde savunuculuk faaliyetlerini güçlendirmesi, hak ihlallerinin belgelenmesi ve raporlanmasının artırılması gerektiği kaydedildi. Ayrıca demokratik örgütlerle dayanışmanın büyütülmesi, sözlü tarih çalışmalarının geliştirilmesi ve güvenlikçi politikalara karşı kamuoyunun uyarılması gerektiği belirtildi.