Mardin bu olayı konuşuyor: Düştü mü düşürüldü mü?
Kaynak:İhlas Haber Ajansı
AMİDA HABER- Mardin’in Derik İlçesi’nde kahreden bir olay yaşandı. İddiaya göre olay, 18 Ağustos tarihinde Akçay Mahallesi’nde yaşandı. İncir toplamak için çıkan Akçay eve gelmedi. Kızının gittiği yere bakan baba Kasım Sut, iddiaya göre Zeynep’i dere yatağında buldu. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, küçük Zeynep’i babasından battaniyeye sarılı şekilde teslim aldı. Yapılan incelemede, Zeynep’in olay yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Küçük kızın cenazesi otopsi işlemlerinin ardından Akçay Mahallesi’nde toprağa verildi.
Savcılık soruşturma başlattı
Küçük Zeyneb’in kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsi sonucu beklenirken, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı şüpheli ölümle ilgili soruşturma başlattı. Savcılık korucu olan baba Kasım Sut’un ifadesini aldı.
‘İncir toplamaya gitmişti’
Olaya ilişkin konuşan baba Kasım Sut olayı şöyle anlattı, “İki engelli çocuğum var. O gün annesiyle beraber çocukları Şanlıurfa’ya götürmüştüm. Diğer küçük çocuklarımı da başka köye gönderdim, arabasını aldığım adamın hayvanlarına çobanlık yapsınlar diye. Zeynep evdeydi, ablası ve iki çocuğum da yanındaydı. Şanlıurfa’ya gittik, çocukları muayene ettirdik, ilaçları aldık eve geldim. ‘Zeynep nerede?’ diye sordum. Ablası, Zeynep’in saat 10.00’da evden çıktığını söyledi. Zeynep daima göle, incir ağacına ve dere etrafına gezmeye giderdi. Tekrar sorduğumda, arkadaşlarıyla göle gittiğini söyledi. Ben de göle gitti diye düşündüm. Ben görevliydim. Saat 15.00-16.00 gibi eve geldim. Daha sonra tekrar göreve gittim. Saat 21.00 gibi eşim beni arayıp ‘Zeynep eve gelmedi’ dedi.
‘Terliğini ve kan izini gördüm’
Görevli komutandan izin alıp korucu arkadaşımla beraber köye geldim. İlk önce dereyi aramaya çıktık. Derede bulamayınca aklıma incir ağacı geldi. İncir ağacı da tam karşımızda görünüyor. Zeynep buradan incir toplayıp bize getiriyordu.
Narin 9 yaşında: Aile Diyarbakır’da adalet nöbeti tutacak
Buralarda arama yaptık. Dere yatağında önce terliğini ve kan izlerini gördüm. İki taşın arasındaydı. Hemen kucaklayıp eve getirdim. Hemen ambulansı aradım. Çevre köylerden de bana yardıma gelmişlerdi.
Çocuğumu ilk önce içeri bırakacaktım, daha sonra ambulansın yakın olduğunu söylediler. Yakında gördüğüm arabanın bagajını açtım, bagajı bayağı büyüktü. Çocuğumu oraya bıraktım, evden de battaniye istedim. Battaniyeyi yarısına örttüm. Sağlık çalışanları çocuğa bakıp ‘Başınız sağ olsun, çocuk vefat etmiş’ dedi. Ben orada anladım ki çocuğum vefat etmişti.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.