AK Partili Metiner: Tuzağa dikkat, şimdi barış vakti
AMİDA HABER - PKK’nin fesih kararı sonrası başlayan süreç devam ediyor. Meclis bünyesinde kurulan süreç komisyonu çalışmalarını sürdürürken, AİHM’in Selahattin Demirtaş kararı kulisleri hareketlendirdi. Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Demirtaş için kullandığı ifadeleri konuşurken, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu “Demirtaş bırakılırsa sevinen olur, üzülen olur” çıkışında bulundu. DEM ve HÜDA PAR tabanı sosyal medyada karşı karşıya geldi.
Amida Haber’e konuşan AK Parti’nin önceki dönem milletvekili Mehmet Metiner süreç ve HÜDA PAR liderinin Demirtaş çıkışına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

‘Bu şekilde ifade etmesi yanlış’
HÜDA PAR liderinin Demirtaş çıkışını değerlendiren eski vekil Metiner, “HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun “Demirtaş bırakılırsa sevinen olur, üzülen olur” mealindeki sözleri hakikaten ifadesi olsa bile şahsen bu şekilde izah edilmesini yanlış bulurum. Tabii ki sevinenler olacak, üzülenler olacak. Ama sayın Genel Başkanın izah ve ifade tarzı sürecin ruhuna daha uygun olabilirdi. Ayrıca geçmişten gelen ve herkese zarar veren bir güvensizliğin siyaseten ortadan kaldırılmasını sağlayacak bir dil esas alınabilirdi. “Demirtaş’ın bırakılmasından asla rahatsızlık duymayız. Yargının bu yönde vereceği bir karar bizi rahatsız etmez” mealindeki bir söz, siyaseten amacına ulaşırdı” ifadelerini kullandı.

‘Birileri saldırıya geçti’
Metiner şöyle devam etti, “Demirtaş’ın kesinleşen AİHM kararından sonra bırakılması gündeme gelmişken ve sayın Bahçeli “Bırakılması hayırlı olacaktır” demişken ve MHP adına sayın Feti Yıldız bunun hukuki gerekçelerini sahiplenici ve kuşatıcı bir dille ortaya koymuşken Yapıcıoğlu’nun da “Üzülenler de olur” türünden bir cümle kurmasına bence hiç gerek yoktu. Şahsen bunda bir art niyet görmüyorum. Çünkü bu sözler Demirtaş’ın salıverilmesine karşıtlık içeren bir tutum anlamına gelmiyordu. Nitekim HÜDA PAR sözcüsü Serkan Ramanlı gayet net cümlelerle partinin tutumunu ortaya koydu. Ama nedense birilerini tam tersi yorumlarla saldırıya geçtiler. Hatta Yapıcıoğlu’nu ölümle tehdide varan paylaşımlarda bulundular. Bu barışın dili değildir. Demokrasinin dili değildir.”
Demirtaş tartışması: İki vekilden açıklama geldi
‘Gün kavgaya tutuşma günü değil’
İki parti tabanını karşı karşıya getiren bir damarın ortaya çıktığını söyleyen Metiner, “Bu süreçte tekrar HÜDA PAR ile DEM Parti’yi karşı karşıya getirip çatıştırmayı amaçlayan bir damar ortaya çıktı ki bu son derece tehlikeli. Ateşi harlamaya çalışanlar bilesiniz ki barışın düşmanıdırlar. Evvela bizler kendi aramızda geçmişten gelen husumetleri bitirmeliyiz ki barış iddiasında samimi olduğumuz anlaşılsın. Bu olgunluğu evvela bizler göstermeliyiz. Gün silahların yakılıp kalıcı bir barışın tesis edilmek istendiği bir süreçte birbirimizle ideolojik farklılıklarımız üzerinden kavgaya tutuşma günü değildir. Gün birilerinden boşalacak alana kendimizi yerleştirme fırsatçılığını düşünme günü hiç değildir. Hepimiz kalıcı barışı mümkün kılacak bir anlayış hattında buluşmalıyız ve sürecin başarıyla hitamına odaklanmalıyız” çağrısı yaptı.

‘Çatışmayı körükleyen dil zararlı’
Açıklama sonrası iki parti tabanı arasında başlayan tartışmaları doğru bulmadığını söyleyen Metiner, “Sayın Yapıcıoğlu’un ifade biçimin eleştirilmesini anlarım ama Yapıcıoğlu’nun ve HÜDA PAR’ın Demirtaş’ın bırakılmasına karşı çıktığı biçimindeki yorumları anlamam. Çünkü hakikat bu değil. Serkan Ramanlı’nın gayet netlikle ortaya koyduğu görüşten sonra hala HÜDA PAR’ın Demirtaş’ın bırakılmasına karşı olduğu iddiasında bulunmayı, ötesine vararak düşmanlığı ve çatışmayı körükleyen bir dil kullanılmasını yanlış ve zararlı buluyorum. Her iki tarafın da bu dilden özellikle uzak durmasını, dahası ve en önemlisi ateşi harlayan yorumlarda bulunanları, hakaret ve tehdit diline başvuranları susturmasını acil bir zorunluluk olarak görüyorum.

‘HÜDA PAR süreci destekliyor’
HÜDA PAR’ın sürece karşı olduğu iddialarına da yanıt veren Metiner, “HÜDA PAR en başından itibaren süreci destekliyor. Sürecin başarısı için de katkı sağlıyor. Süreç karşıtlığı ifadesi bence büyük bir haksızlık. DEM’in herkesle görüşüp HÜDA PAR’la görüşmemesi bence tarihi bir hataydı. Barış iddiasına gölge düşüren bir hataydı” ifadelerini kullandı.

‘DEM kendini ideolojik çevrenin içine sıkıştırdı’
İki partiye görüşme çağrısında bulunan Metiner şöyle devam etti, “DEM HÜDA PAR ile doğru temelde ilişkilenmiş olsaydı çok farklı bir sonuç doğabilirdi. Sadece HÜDA PAR’la değil kendilerinin dışındaki Kürt aydın ve siyasetçilerle de. DEM kendini ideolojik bir çevrenin içine sıkıştırdı. Onlarla yol yürümeyi esas aldı. Sürecin başında benimsediği bu tutumunu şimdilerde değiştirmiş olsa bile HÜDA PAR konusunda hala önyargılı davranmayı sürdürüyor. HÜDA PAR’ın DEM’i bu süreçte düşman gibi hedefe koymasını doğru bulmadığım gibi DEM’in HÜDA PAR’ı sürecin ruhuna uygun düşmeyen bir anlayışla dışlayıp düşmanlaştırmasını da doğru bulmuyorum. Sürece zarar veren bu tutumdan her iki tarafın da bir an önce uzaklaşmasını ve sürecin ruhuna uygun bir demokratik diyalog ve barış iklimini oluşturmalarını salık veriyorum” şeklinde konuştu.

‘Tuzağa dikkat, şimdi barış vakti’
Geçmişte yaşanan acılardan herkesin ders çıkarması gerektiğini belirten Metiner sözlerini şu sözlerle tamamladı, “Başka türlüsü gem süreci boşa çıkartmak isteyenlerin değirmenine su taşımak anlamına gelir hem iki tarafa kaybettirecek bir tuzağa düşmek anlamına gelir. Geçmişten herkes/hepimiz gerekli dersi çıkarıp birlikte hepimize kazandıracak yeni bir gelecek inşa etmeye yönelmeliyiz. Silahlardan bazen daha ölümcül olan kelimelerimizi de toprağa gömmesini becermeliyiz. Silahlarla birlikte silahtan daha ölümcül olan kelimeleri gömmesini bilmeyenlerin barış iddiaları havada kalır. Şimdi barış vaktidir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.