AMİDA HABER- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sur Kültür Yolu Festivali ve bazı toplu açılış törenlerine katılmak üzere hafta sonu Diyarbakır’a gelecek. Yaklaşık bir yıl sonra kente gelecek olan Erdoğan’ın gelişini siyasi parti temsilcilerine sorduk.
DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Cihan Ülsen, Erdoğan’ın bu ülkeye ve bu kente dair bir hikayesinin kalmadığını söyledi.
'Mesajların alıcısı kalmadı'
Ülsen şunları söyledi, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da, Kürtlere ve bölgeye vereceği hiçbir mesaj kalmamıştır. Vereceği mesajların bir alıcısı da kalmamıştır. Cumhurbaşkanı'nın siyasi kredisi tükenmiştir. Cumhurbaşkanlığı ve iktidar partisi AKP’nin özellikle son 6-7 yıldır ortaya koyduğu kötü performans, geleceğe dair dile getireceği bütün vaatleri ve söylemleri boşa çıkartacaktır. Unutmayalım, daha geçenlerde Kemal Kılıçdaroğlu’na başörtüsü meselesi üzerinden cevap veren Cumhurbaşkanı'nın, laf arasında ve gereği dahi yokken- Kürt meselesini deli gömleğine benzetmesi ve Kürt meselesinin varlığını inkar etmesi bile tek başına bölgeye ve Diyarbakır’a dair söylenecek sözünün kalmadığının açık işaretidir. Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin içinde bulunduğu bu karanlık dönemin ve bu karanlık dönemin gerçeklerini reddederek, üzerini örterek ve görmezden gelerek ortaya koyacağı her söylem, gerçeklikten kopuk olacaktır. Zaten verili tüm açıklamaları Cumhurbaşkanının ülkenin yaşadığı gerçeklikten koptuğunun açık göstergesidir” dedi.
‘2005’teki gibi mesaj beklemiyoruz’
Kürt meselesini inkar eden bir duruma gelen AK Parti’den ve Erdoğan’dan bir beklentilerinin kalmadığını belirten Ülsen, “Kendi siyasi istikbalini tahkim etmek için elbette ki belli çıkışlar yapacak ve söylemlerde bulunacaktır. Ancak Kürt meselesini yok sayan ve böyle can yakıcı bir meselenin varlığını inkar eden cumhurbaşkanının 2005’deki gibi bir çıkışla mesajlar vermesini beklemek ancak safdillik olur. Bu anlamda ben Cumhurbaşkanından yeni bir siyaset ya da politik dilin inşasına yönelik tek bir açıklama duyacağımızı düşünmüyorum. Yine derde şifa olmayan, Türkiye'de yaşanan toplumsal ve ekonomik sorunları hiçe sayan bir siyaset diliyle "eskilerin hikayeleri"ni anlatarak, suçlayıcı bir dille kendine alan açmaya çalışacaktır” ifadelerini kullandı.
‘Mitinge katılım zorunlu yapıldı’
Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eş Başkanı Gülistan Atasoy ise, Erdoğan’ın çözüm önerileriyle geleceğini düşünmeyenlerden.
Atasoy şöyle konuştu, “AK Parti hükümetinin uygulamaları her gün şiddetleniyor. Bütün bunlar bundan sonraki sürecin nasıl gideceğini gösteriyor. AK Parti MHP ortaklığı ile bunları ortaya koyuyor. İki gün önce basın açıklaması yapmak istedik. Bunu bile yaptırmadılar. Bu yapamadığımız açıklama üzerinden ‘örgüt üyeliği’ suçlaması ile yargılanıyoruz. En ufak bir hak aramaya tahammül yok. Sürecin yumuşamasından ziyade daha da sertleştirecekleri mesajı alıyoruz. Erdoğan’ın böylesi bir ortamda sürpriz bir açıklama yapmasını beklemiyoruz. Var olan ekonomik krizi örtmek için açılışlar üzerinden bir algı yaratmak isteyecekler. Bu nedenle daha çok ekonomik krizinin azalacağı, istihdam yaratılacağı gibi mesajların verilmesini bekliyoruz. Bu nedenle Kürt sorununun çözümünden ziyade ekonomi üzerinden gelecekler. Bunun bölgede tutar bir yanı kalmamıştır. Ekonomik krizin nedeni de AK Parti ve MHP ortaklığıdır. Herkes bunu net bir şekilde biliyor. Kürtlere faydalı bir açıklama yapılacağını düşünmüyorum. Böyle bir beklentimiz de yok. Aldığımız bilgilere göre mitinge katılımı zorunlu yapılmış. Kamu personeli ve dışarıdan taşıma kitlesi ile kentte bir karşılık varmış gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Ama gerçekleri herkes biliyor” şeklinde konuştu.
‘Halk ne söyleyeceğini merak etmiyor’
Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç ise, Erdoğan’ın tüm Diyarbakır gezilerinin herkesce merak edildiğini söyledi.
Altaç şöyle devam etti, “2015 yılı ve öncesinde sayın Erdoğan’ın her ziyareti büyük bir merak uyandırırdı. Ancak gerek 2015 yılı sonrası ve gerekse bu hafta sonundaki ziyareti çok merak uyandırmadığı gibi ilgi de görmeyecektir. Zira ülkede yaşanan büyük sıkıntıların dışında bölgenin kendine has sorunları maalesef her geçen gün derinleşiyor. Ancak her seferinde de sorunları görmezden gelen, sorunları yok farz eden sayın Erdoğan’ın özellikle MHP ile kurmuş olduğu ittifaktan sonra bölgede her geçen gün karşılığını kaybettiği gibi kayyım uygulamaları, halka üstenci bakış açısı, anti demokratik uygulamalar vs sebeplerle ne söyleyeceği de merak edilmiyor. Açıkçası insanlarımızın beklentilerini karşılayacak bir açıklama olmayacağını şimdiden söyleyebilirim” dedi.
Hak ve özgürlükler genişletilmeli
Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin, Erdoğan’ın Diyarbakır’a yapacağı ziyaretin önemli olduğunu söyledi.
Ergin şunları söyledi, “Sayın Erdoğan partili Cumhurbaşkanı olduğu için tüm partilere kulak vermelidir. Bölge halkı, siyasi tercihlerine saygı duyulmasını talep etmektedir. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gereken bir dönemde hak ve özgürlükler geliştirilmelidir. Beraat eden belediye başkanlarının göreve geri dönmesini sağlayacak uygun zemini oluşturmalıdır. Kutuplaştırma ve ötekileştirme Türkiye’yi bir yere getirmez. Toplumun huzuru için konuşan herkese kulak vermelidir. Eleştirilere tepki göstermek meseleleri çözmemektedir. Anadilde eğitimin önü açılmalı, Anadili öğrenmenin yolları genişletilmelidir. Diyarbakır’da 200 bin civarında işsiz insanımızın olması, büyük bir travmaya sebep olmaktadır, bölgede çok sayıda kamuya ait fabrikalar kurulmalıdır. Haksız yere işten çıkarılan, beraat ettiği halde işine geri dönemeyen insanlara bir çözüm bulunmalıdır. Bölgede sağlık yönetiminde yaşanan aksaklıklara dair adımlar atılmalıdır. Yol ve su ihtiyacı olan köylerimiz var, köylere hizmeti, köylere dönüş projelerini hayata geçirmek gerekir. Sanayii, Enerji, Maden, Teknoloji, canlandırılmalıdır. Bölgedeki tarım ve hayvancılığın önündeki engeller kaldırılmalıdır. Özellikle sebze, meyve, tahıl, hububat ve tütün ekiminde yaşanan aksaklıklar gidilmelidir. Bölgedeki barajlardan tarımda sulamayı sağlayacak gerekli sulama hatları tamamlanmalıdır. Özellikle tarımda elektrik kullanımıyla ilgili yaşanan sorunlar ve pahallılık çözülmelidir. Sur mağdurlarının haklarının iadesi ile beraber surda yapılan yeni binaların Diyarbakır tarihi evleriyle bağdaşmadığı ortadadır. Buna dair yeni çözümler sunmalıdır. Halkın birinci önceliği aş ve iştir. Şehirde başta belediyeler olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan her türlü israfın önene geçilmeli, kaynaklar halkın geçim derdine çare olacak şekilde kullanılmalıdır” şeklinde taleplerde bulundu.
Sürpriz açıklamalar yapabilir
Ak Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammed Şerif Aydın ise, Erdoğan’ın gelişinin çok önemli olduğunu belirterek, sürpriz açıklamaların olabileceğini söyledi.
Aydın şöyle konuştu, “Tüm hazırlıklarımız sürüyor. İnanıyorum ki Diyarbakır halkı sayın Erdoğan’ı güzel bir şekilde karşılayacak. Geçmişten bu yana sayın Erdoğan hem ekonomik, hem sağlık, hem toplumsal meselelere dair önemli ve değerli açıklamalar yapmıştır. Kürt meselesine dair atılan adımlar tarihi nitelikte adımlardır. Bunun en son örneği de Diyarbakır E Tipi Cezaeviyle ilgilidir. Bir dönem bu cezaevinde neler yapıldığını hepimiz biliyoruz. Dün itibariyle boşaltıldı ve burası kültür merkezi olacak. Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman Diyarbakır’a önem vermiştir. Buradan sürpriz çıkışlar yapabilir. Hep birlikte bunu göreceğiz” dedi.
‘Şehir Hastanesi ve Otoban projesi hayata geçirilsin’
İYİ Parti İl Başkanı Vecdin Ensarioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretinin önemli ve değerli olduğunu söyledi.
Ensarioğlu şunları söyledi, “Diyarbakır Valiliği tarafından yapılan çağrılardan ve ilanlardan anlıyoruz ki ilimize yapılmış veya yapılması planlanan yatırımlarla ilgili bir dizi açılış ve temel atma törenleri için gelecek. Tabii ki bizler için bu tür yatırımlar çok değerlidir, Cumhurbaşkanımızdan da halk olarak beklentilerimiz bu yöndedir. Devletin İlimizde rutin hizmetleri dışında ne tür yatırımlar yapılmış Halkımız ile birlikte bizde öğrenmiş olacağız ve alkışlayacağız. 30 Büyükşehrin büyük bir bölümünde şehir hastaneleri yapılırken, sayın Erdoğan’ın söz verdiği ancak bir türlü başlatılamayan şehir hastanesinin bir an önce temelinin atılmasını ve hızlı bir şekilde bitirilmesini umut ediyoruz. Artık halkımızın randevu dahi alamadığı, doktora erişim sorununun bu vesileyle çözülmesini bekliyoruz. Yine kendisi tarafından 20 yıllık iktidarlarında hemen hemen her seçim döneminde söz verdiği üzere Otobanın artık Diyarbakır’a getirilmesini bekliyoruz. Diyarbakırlı olarak; Organize sanayi Bölgesi sayısının hızla artırılıp ilimizin ve bölgemizin hassasiyeti de gözetilerek işadamlarımızın yatırım yapabilmeleri için bir dizi teşvikler verilmeli, gençlerimize iş imkanları yaratılmalı. Tüm bu ve benzeri ekonomik yatırımların yanında sayın Cumhurbaşkanımızdan en önemli beklentimiz artık öncelikle bölgemiz üzerinden ülkemizi rahatlatıcı kardeşlik, adalet ve demokrasi vurgusunu yapmasını bekliyoruz . Halk olarak artık çatışma ve gerginlikten bıktık. Bölgemize ve halkımıza yönelik siyasi olarak rahatlatacak açıklamalar yapmasını bekliyoruz. Onun için Sayın Cumhurbaşkanımızın İlimize ziyareti beklentilerimiz açısından olumlu, önemli ve değerli buluyoruz” ifadelerini kullandı.
'Kürt meselesi çözülmedi'
HADA Par Diyarbakır İl Başkanı Faruk Dinç ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürt meselesine dair önemli mesaj beklemediklerini söyledi.
Dinç şunları söyledi, “Erdoğan Kürt seçmeni kazanmak için bazı mesajlar verebilir. Ancak 2005'te olduğu gibi Kürt meselesine yaklaşacağını sanmıyorum. Cumhurbaşkanı zaman zaman yaptığı açıklamalarda Kürt meselesinin bittiğini, Kürtlerin Türklerle aynı haklara sahip olduğunu iddia ediyor. Gerekçe olarak yaşayan diller adıyla Kürtçenin seçmeli dersler arasına alınması, TRT Kürdi adıyla Kürtçe yayın yapan bir tv kanalının olması, Kürtlerin sokakta ve evinde Kürtçe konuşulabiliyor olması gibi yasal dayanaktan yoksun bazı pansuman iyileştirmelerin yapılması gösterilmektedir. Kürt meselesi ile ilgili bu gelişmeleri önemsiyoruz. Ancak bu gelişmelerin olması Kürt meselesinin çözüme kavuşmuş olduğu anlamına gelmez” dedi.
‘Kürd'ün varlığı Anayasal güvenceye alınmalı'
HÜDA PAR’a göre Kürt meselesinin var olduğunu kaydeden Dinç, “Bize göre Kürt meselesi vardır, halen çözülmemiştir. Bu meselenin çözümü için her şeyden önce Kürtlerin, Kürt olarak varlığı kabul edilmelidir. Vatandaşlık tanımı değiştirilmeli, sadece bir etnisiteye vurgu yapan tanımlamadan vazgeçilmelidir. Kürtçe 2.resmi dil olmalı ve anadilde eğitimin önündeki yasal engeller kaldırılmalıdır. Kısacası bu ülkede bir Türk vatandaşın sahip olduğu hakların aynısına bir Kürt vatandaşımızda Kürt olarak sahip olmalıdır/olabilmelidir. Ne eksik ne fazla. Adalet temelli bir çözüm için öncelikle Kürdün varlığının anayasal düzeyde kabul edilmesi gerekir. Ardından sistemden kaynaklı eşit vatandaşlık sorunlarını çözme iradesi gerekir. Yoksa yapılan/yapılacak açıklamaların bu meseleyi çözmeye yönelik olacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
Hafi raylı sistem ve Şehir Hastanesi projesi ne oldu?
Diyarbakır halkının Kürt meselesinin dışında yerel sorunlarının da olduğunu ifade eden Dinç, “Özellikle Diyarbakır’a hizmet siyasallaşmaya kurban ediliyor. Yerel sorunlarla ilgili ciddi problemler vardır. Mesela; tramvay projesi zamanın valisi tarafından ete kemiğe büründü dendi. Ancak bu proje sonra rafa kaldırıldı. Şehir Hastanesi 2023’te teslim edilecekti. Halen Şehir Hastanesi yapılmamış. Sağlık hizmeti ile ilgili halkın ciddi problemleri vardır. 2 milyon nüfusa sahip olan Diyarbakır’ı mevcut Hastaneler ihtiyacını karşılamıyor. Uyuşturucu belası her gün gençleri ve aileleri yok ediyor. Eğitim ile ilgili Elazığ depreminden sonra bazı okullar yıkıldı halen inşası yapılmamış. Öğrencilerimiz bu konuda ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Diyarbekir’imizin bu sorunlarının hepsi çözüm bulmalıdır” dedi. (İlyas Akengin-özel)