Amedspor-Bursaspor maç izlenimi: Futbol sadece futbol değildir

AMİDA HABER- Amedspor Bursaspor maçı tartışmasız bu hafta sonunun en çok konuşulan futbol maçı oldu. Peki 2. Lig de oynanan bu maç, neden bu kadar gündem olup tartışıldı? Kuşkusuz bu sorunun cevabı çok zor değildir. Amedspor kulüp ismi ile, ilgi uyandıran bir kulüptür. Çünkü uzun yıllar bu ülkede yasaklı olan bir dil'in ve yine tarihi bir kent'in siyasal polemiklere konu olmuş tarihsel ismini taşımaktadır. Bu isim, sportif alan da bile birçok ırkçı, faşizan saldırının nedeni olmuştur. Özellikle deplasman karşılaşmaların da, bu sebeple sıkça hakaret ve saldırılara maruz kalmıştır.

Bildiğim kadarıyla Amedspor ve Bursaspor'un bu ikinci karşı karşıya gelişi oldu. Fakat gerginliğin esas nedeni, yıllar önce hafızalara kazınmış olan Diyarbakırspor ve Bursaspor maçında yaşanan olaylar ve Bursaspor taraflarının ırkçı-faşizan tutumuydu. Bu nedenle, Amedspor Bursaspor müsabakasına lig kurası çekildiği andan itibaren ilgi oluştu. Bu ilgi elbette sportif bir rekabete dair bir ilgi değildi.

Bir tarafta, bir kent'in politik-siyasal ve kültürel kimliği ile var olan ( ister istemez bu şekillenmeyi alan) Amedspor, diğer tarafta' da belki de, Amed-Diyarbakır şehrinin kültürel kimliği ve siyasal duruşuna karşı, tribünlerde ilk görünür ırkçı saldırıyı gerçekleştiren Bursaspor vardı. Bu durum doğal olarak, alt lig de olmasına rağmen bu maçı sportif yönünden ziyade politik yönüyle ilgi odağı haline getirdi.

Karşılaşmanın futbol yönüyle söylenecek pek bir şeyi yok açıkçası. Amedspor'un taraftar desteğiyle daha baskın oynadığı, galibiyeti daha çok istediği bir maçtı. Nitekim skor tabelası da bu duruma uygun olarak Amedspor lehine oldu. Bu nedenle burada daha çok 'Futbol sadece futbol değildir.' Bakışı ile kimi noktalara dikkat çekmek gerektiği kanısındayım.

Karşılaşma öncesi, karşılaşmanın gergin geçeceğine dair bir beklenti ve hava vardı. Özellikle sosyal medya mecralarından yapılan paylaşımlar, Zafer partisi gibi ırkçı bir partinin Bursaspor yanlısı provakatif tutumları, oynanacak maç'ı, futbol maç'ının ötesinde bir anlama taşımıştı. Fakat, özellikle Amedspor tarafının hem maç öncesi, hem maç sırasındaki sağduyulu tutumu olası gelişebilecek provokasyonların önüne geçti. Bu sayede birçok futbol müsabakasında karşılaştığımız kimi küçük gerginlikler dışında olumsuz bir durum yaşanmadı. Maç'ın en az hasarla sonuçlanması Amedspor ve tüm spor kamuoyu lehine en olumlu yanıydı.

Amedspor taşıdığı kültürel misyon bakımından, her zaman yönetimsel ve tribünel olarak fark yaratması ve mevcut verili spor ahlakı dışında bir spor ve futbol kültürüne sahip olması beklenen bir kulüptür. Bu yönüyle Amedspor'dan beklenen; endüstüriyel yönetim anlayışı yerine, sporun toplumsal ve bireysel yönüne dayalı özgün ve alternatif olabilmesidir. Yine tribünel olarak, yozlaşmış, lümpen, her türlü toplumsal duyargadan yoksun bir tribün-taraftar yapısından ziyade, duyargaları olan, toplumsal meselelere ilgili, sistemin yoz ve lümpen tribün anlayışını ters yüz eden, Amedspor misyonuna uygun alternatif, cinsiyetci olmayan, bol eğlenceyi de içinde barındıran kimlikli bir tribün anlayışıdır.

Fakat, özellikle tribünel bakımdan, Bursaspor maç'ında iyi bir sınav verildiği söylenemez. Her ne kadar İran da saçı göründü diye ahlak polislerince katledilen Jina AMÎNÎ için yapılan eylemlere destek amaçlı jin jîyan azadî sloganları yer yer atılıp, konuya dikkat çekilen pankartlar asılmış olsa da, bu tribünlerin tümüne yansıyan bir durum olmadı. Stad hınca hınç doluydu. Herkeste bir coşku ve heyecanla birlikte, Amedspor şahsında kendi kültürel kimliğine karşı yapılmış olan hakaretlere karşı bir öfke de vardı. Fakat bu öfke, yukarıda bahsettiğimiz Amedspor'un alternatif tribün oluşturma kimliğine uymayan, aslında tüm futbol stadyumların da çokça gördüğümüz manzaraların ortaya çıkmasına neden oldu.

Bir yandan Jin Jîyan Azadî sloganları atılırken, diğer yandan öfkeyi her türlü cinsiyetçi küfürler ederek ortaya koyma vardı. Amedspor bir kimliktir. Amed kent'i ahlaki-politik duruşa sahip bir kent'tir. Eğer ırkçılığa ve faşizme karşı bir tutum alınacaksa, bu tutum tamamıyla kimliğine ve politik kültürüne göre olmalıydı. Burada hem Amedspor yönetimi, hem de Amedspor tribün gruplarının ciddi bir sorumluluğu bulunmaktadır. Eğer Amedspor tribünü bir fark yaratamayacaksa o zaman Amedsporun kültürel ve politik anlamda alternatif olma iddiası da boşa çıkmış olur. Amedspor yönetimi ve taraftar gruplarının, tüm bölgede ilgi ile desteklenen bu takımın, verilen desteğin ruhuna uygun bir tribün kültürü yaratma sorumluluğu bulunmaktadır. Ez cümle oynanan Bursaspor mac'ı bunu bize hatırlatmıştır.

Son olarak en başta her şeye rağmen tribünleri dolduran ve galibiyette birinci derecede pay sahibi olan taraftarı ve tüm emekçi Amedspor futbolcularını kutluyorum. Başarıların devamını diliyorum. (Amedspor taraftarı Ramazan Şimşek)