Dikkat: Savaş oyunu oynayan çocuklar tehlike altında!
AMİDA HABER- Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK), 6-15 yaş arasındaki çocukların bilişim teknolojileri kullanım alışkanlıklarına dair paylaştığı araştırma sonuçlarına göre 2013-2021 arasında internet kullanımı yüzde 50,8'den yüzde 82,7'ye çıktı. Araştırmaya, çocuklar günlük ortalama 3 saatini sosyal medyada geçiriyor ve en çok savaş temalı oyunları tercih ettiğini ortaya koymuştu.
Teknolojik gelişmelerin sağladığı olumlu etkilerin yanı sıra, aşırı kullanım ve özellikle bağımlılık yaratan savaş oyunlarının çocukların ruhsal ve bedensel gelişimine olumsuz etkilerde bulunabileceğine dikkat çeken Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Uzman Psikolojik Danışman Hayriye Müjde Erçetin, 6-15 yaş arasındaki çocuklarda savaş oyunlarının psikolojik zararlara yol açabileceğini belirtti. Erçetin, ailelerin oyun seçiminde dikkatli olmaları ve ekran sürelerini sınırlamaları gerektiğini vurguladı.
‘Olumsuz psikolojik etkiler yaratabilir’
Telefon bağımlılığı ve özellikle savaş temalı oyunların çocukların fiziksel ve psikolojik yönde olumsuz etkilendiğine dikkat çeken Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Uzman Psikolojik Danışman Hayriye Müjde Erçetin, şu noktalara değindi:
‘Çocuklarda telefon ve özellikle savaş temalı oyun bağımlılığı, ciddi fiziksel ve psikolojik etkiler yaratabilir. Uzun süreli ekran kullanımı göz yorgunluğu, baş ağrısı ve uyku bozukluklarına yol açarken, mavi ışığın etkisiyle uyku düzeni bozulur ve bu durum stres ile öfke kontrol sorunlarını tetikleyebilir. Psikolojik açıdan bağımlılık, sosyal izolasyon, dikkat eksikliği ve artan kaygıya yol açabilir.’
‘Saldırgan davranışlar artabilir’
Savaş temalı oyunların çocuklarda saldırgan davranışları tetiklediğini ifade eden Erçetin sözlerini şöyle sürdürdü:
Savaş temalı oyunlar, çocuklarda saldırgan davranışları artırabilir ve sosyal becerilerin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Şiddet içerikli oyunlar, çocuklarda saldırganlık, şiddete duyarsızlaşma ve empati kaybına neden olabilir. Uzun süreli oyun oynama, sosyal becerilerde zayıflama, akademik başarının düşmesi ve fiziksel aktivitenin azalması gibi sorunlara yol açabilir. Ayrıca, oyun bağımlılığı ruh sağlığını etkileyerek kaygı ve depresyona yol açabilir.”
‘Tüm oyunlar zararlı değil’
Savaş oyunları dışında çocukların sosyal becerilerini geliştirebileceği oyunlarında bulunduğunu söyleyen Erçetin şunları söyledi:
‘Tüm oyunlar zararlı değildir. Strateji ve problem çözme gerektiren oyunlar, bilişsel becerileri geliştirebilir ve çok oyunculu oyunlar sosyal etkileşimi teşvik edebilir. Ebeveynler, çocukların oynadığı oyunları dikkatle seçmeli, sürelerini sınırlamalı ve onları spor, okuma gibi diğer aktivitelere yönlendirmelidir.’
‘Aileler ekran sürelerine sınırlama koymalı’
Telefon bağımlılığı ve savaş oyunları gibi sorunlarla mücadelede aile, okul ve toplumun önemli roller üstlendiğine dikkat çeken Erçetin, ebeveynlere bağımlılığı önlemeye yönelik şu önerilerde bulundu:
‘Aileler, çocuklarının ekran süresi ve oyun türleriyle ilgili sınırlar koyarak sağlıklı alışkanlıklar oluşturabilir, alternatif aktiviteleri teşvik edebilir ve kendi telefon kullanımını sınırlayarak rol model olabilir. Ayrıca, açık iletişimle çocukların maruz kaldığı içerikler hakkında farkındalık geliştirilebilir ve çevrimiçi güvenlik konusunda rehberlik sağlanarak, uygunsuz içeriklere erişim kontrol altına alınabilir.
Okullar, telefon kullanımını sınırlayan politikalar benimseyebilir, dijital okuryazarlık dersleri sunarak öğrencilerin teknolojiyle sağlıklı bir ilişki kurmalarını sağlayabilir ve fiziksel ile sosyal etkinlikleri teşvik ederek dijital bağımlılığı azaltabilir.
Toplum ise, telefon bağımlılığı ve şiddet içerikli oyunların risklerine dikkat çeken kamu farkındalığı kampanyaları düzenleyebilir. Hükümetler, şiddet içeren oyunlara yönelik düzenlemeler uygulayarak dijital bağımlılıkla mücadeleye yönelik destek hizmetleri sunabilir.
Sonuç olarak, aileler, okullar ve toplum birlikte çalışarak çocukların sağlıklı dijital alışkanlıklar geliştirmelerine yardımcı olabilir ve olumsuz etkileri azaltabilir.’
Bu içeriğin tüm sorumluluğu kurumumuza aittir. Birleşik Krallık Büyükelçiliği sorumlu tutulmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.