Gaz bombasıyla ölmüştü: Sanık uzman çavuşa 3 yıl 4 ay ceza

Gaz bombasıyla ölmüştü: Sanık uzman çavuşa 3 yıl 4 ay ceza
Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde 14 yıl önce 18 aylık Mehmet Uytun’un ölümüne neden olan uzman çavuş Hakan Alkan’ın yargılandığı davada karar çıktı. İndirime giden Mahkeme, sanık Alkan’a 3 yıl 4 ay hapis cezası verdi.

AMİDA HABER- Şırnak’ın Cizre ilçesinde 9 Ekim 2009 tarihinde evlerinin balkonunda annesinin kucağında bulunduğu sırada jandarma tarafından atılan gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden 18 aylık Mehmet Uytun’un faili uzman çavuş Hakan Alkan hakkındaki davada karar çıktı.

Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi tarafından bozulmuştu

Daha önce yapılan yargılamada sanık hakkında 3 yıl hapis cezası verilerek, 18 bin 200 TL para cezasına çevrilen kararın Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozulmasının ardından Cizre 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde yeniden başlayan yargılamada 14 Eylül’de karar duruşması görüldü. Mahkeme kararda sanık uzman çavuş Hakan Alkan’a “taksirle ölüme neden olmak” suçlamasıyla “takdiri” indirimi yaparak, 3 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Mahkeme kararının gerekçesini de açıkladı.

Mahkeme gerekçeli kararını açıkladı

Avukatların sanığın “kasten ve olası kastla adam öldürme” suçundan yargılanması yönündeki talebini kabul etmeyen mahkeme gerekçeli kararında talebe ilişkin daha önce mahkemece “Olası kastla öldürme” suçlaması nedeniyle “görevsizlik” kararı verildiğini ancak söz konusu kararın Cizre 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırıldığını gerekçe gösterdi.

‘Sekme sonucu maktulün kafasına isabet etti’

Kararının gerekçesinde mahkeme çocuk ölümlerine neden olan asker ve polislerin davalarında daha önce gerekçe gösterilen “kurşun sekti” savunmasının benzerine yer vererek, “Sanığın taşlı saldırıda bulanan grubu dağıtmak maksadıyla gaz bombası kullandığı, atış yaptıktan sonra sekme sonucunda evinin balkonunda annesinin kucağında duran maktulün kafasına isabet ettiği” ifadelerini kullandı.

‘Dikkatsiz davrandı’

Mahkeme gerekçeli kararın devamında sanığın kendi zimmetinde bulunan tamburalı tüfeği kullanmak suretiyle maktulün ölmesine sebep olduğunun sabit olduğu kanaatine yer vererek, “(…) suçun işleniş şekli, suçun işlendiği yer ve zaman, suçun işlenmesindeki özellikler, meydana gelen zararın ağırlığı göz önüne alınarak suç için kanunda ön görülen cezanın alt sınırından” uzaklaşıldığını savundu. Mahkeme kararından ayrıca sanığın “üst düzey bir dikkat ve özen göstermesinin gerekli olduğuna” da dikkat çekerken, sanığın kendisine zimmetlenmiş tamburlu bomba atar ile “dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde ateş ederek maktulün ölümüne sebep olduğu” tespitine de yer verdi. (M.A)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.