Bir Daha Hiç Ama Hiç Kimse Eskisi Gibi Olmadı!
Bir Daha Hiç Ama Hiç Kimse Eskisi Gibi Olmadı!
Geçen sene bugün herkes gibi uyandığımız son sabah. Bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı gecenin sabahı, tarih 6 Şubat 2023 saat 04.17… Gökyüzüne gömüldü ölülerimiz. Yaşamları ellerinden alınan insanlar. Kıyametin ön fragmanı gibi bir gündü. O gün şubattı, kar yağıyordu. Kar yağarsa yüreklere merhamet buz tutarmış, yürekler buz tutmuştu. Kelimeler, cümleler buz tutmuştu. Buz tutmuştu her yer; her şey ve herkes. Şubat ayı en kısa aydı ama tarihin en uzun acısını yazdı.
İzah edemeyiz bu acıyı
İnsanlar o gün şunu da öğrendi: Depremin asıl tahribat yaptığı yer insanların vicdanıymış. Fırsatçılar depremin yarattığı tahribatın bir benzerini vicdansızlıklarıyla bir kez daha yaşattı. “Deprem öldürmez ihmal öldürür” sözün de o gün yerine tam oturdu. Sayfalar dolusu yazsak da, ağız dolusu anlatsak da, avaz avaz bağırsak da izah edemeyiz bu acıyı. Yitirilen onca can, dağılan onca yuva, yıkılan sadece evler değildi ki hangi birine dayansın bu vicdan. Ne desek ne yapsak eksik kalır. Hani denir ya ‘Yaşayan bilir bu acıyı’
Hiç bir şey normale dönmedi
Devletin tüm kademeleri, ‘Her şey normale döndü’ açıklamalarını sık yapsalar da, hiç bir şey normale dönmedi, dönemez de. Sadece insanlar yaşamını devam ettirmeye çalışıyor o kadar. Devlet yardım ediyorsa o bölgeye ihsan olduğundan da değil görevidir diye yapıyor, yapmalı. Hala bölgede barınma sorunu en büyük sorun olarak duruyor.
Yüreğimizde yara kaldı
Hafızamızdan hiç silinmeyen görüntüler kaldı. ‘Yeniden sarsılır mıyız’ korkusu kaldı. Bu ülkede, insanlar hala bir depremde başlarına yıkılacağını kesin olarak bildikleri evlerde yaşamak zorunda. Hatay, Maraş, Antep, Diyarbakır, Urfa, Malatya, Adıyaman, Osmaniye, Kilis ve Adana’da yaşananlar yüreğimizin bir köşesinde hep yara olarak kalacak….
Diyarbakır’da 414 vatandaş hayatını kaybetti
6 Şubat depremlerinin yıkım ve ölümlere neden olduğu kentlerden biri Diyarbakır oldu. Kentte yıkılan 22 binanın enkazı altında kalan 414 vatandaş yaşamını yitirirken, 912 vatandaş ise yaralandı.
Yürütülen hasar tespit çalışmalarda ise, resmi rakamlara göre şehirde 5.459 ağır, 9.907 orta 14.539 az ve 214.743 yapı hasarsız olarak tespit edildi. Şimdiye kadar ağır hasarlı binalardan 2.738’ünün yıkımı gerçekleştirilirken, depremden etkilenen binaların yıkım çalışmaları da sürüyor.
Yaşanan büyük yıkıma rağmen kendi yaralarını sarmayı başaran Diyarbakır halkı, diğer kentlerdeki depremzedelerle de büyük bir dayanışma örneği sergiledi.
‘Ölümlere bilimden uzak inşa edilen yapılar neden oldu”
Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi eski Eşbaşkanı Ferit Kahraman’a üzerinden bir yıl geçen depremden bugüne nelerin değiştiğini anlattı.
Depremde yıkılan binalardan birçoğunun eski yapılar olduğunu ve mühendislikten, mimarlıktan ve bilimden uzak anlayışla inşa edildiklerini tespit ettiklerini dile getiren Kahraman, ölümlere bu durumun neden olduğunu kaydetti.
‘Ağır hasarlı yapılar 2 kat daha fazla’
Mimar ve mühendislerce yapılan saha çalışması sonucunda Diyarbakır’da acil yıkılması gereken 63, ağır hasarlı 6 bin 800, orta hasarlı 3 bin 180 civarında yapının kayıt altına alındığı bilgisini paylaşan aktaran Kahraman, “Bu yapıların bazıları için olayın sıcaklığı ve yeterli teknik personelin olmamasından dolayı tespitler sonrası itiraz yollarına gidildi. O yüzden orta hasarlı, ağır hasarlı ya da hasarsız denilebilecek yapı sayılarında bir takım değişiklikler oldu. Ki hala da bu süreçlere dair itirazlar devam ediyor. Ancak tabloyu genel anlamda değerlendirdiğimizde, ağır hasarlı yapıların orta hasarlı yapılardan 2 katı daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Yapıların daha çok merkez ilçelerde hasar aldığını söylemek mümkün” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.