Diyarbakır olağanüstü kuraklık altında: Yağışlar yüzde 65 azaldı

AMİDA HABER - İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Türkiye’nin yüzde 70’inin şiddetli veya olağanüstü kuraklık yaşadığını açıkladı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Standartlaştırılmış Yağış İndeksi (SPI) verilerine göre Ağustos 2024 – Temmuz 2025 dönemi, son 65 yılın en kurak yılı olarak kayıtlara geçti.

Diyarbakır olağanüstü kurak bölgeler arasında

Kadıoğlu, kısa süreli kuraklıkların tarımı ve günlük yaşamı, uzun süreli kuraklıkların ise su kaynakları ve toplumsal hayatı doğrudan etkilediğini belirtti. 9 aylık periyotta Güneydoğu Anadolu’da Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin ve Siirt’in aşırı kuraklık yaşadığını aktaran Kadıoğlu, 12 aylık verilerde Diyarbakır’ın olağanüstü kuraklık kategorisinde yer aldığını söyledi.

“Tarımda verim kayıpları yüzde 60’a çıkabilir”

Kuraklığın tahıl ve sebze üretiminde yüzde 40 ila 60 oranında kayıplara yol açabileceğini belirten Kadıoğlu, barajlardaki doluluk oranının yüzde 30’un altına düşebileceğini, içme suyu kesintileri ve yer altı sularında ciddi azalmalar yaşanabileceğini ifade etti.

Bölgesel etkiler ağırlaşıyor

En fazla yağış azalmasının Ege’de yüzde 74 ile yaşandığını belirten Kadıoğlu, Güneydoğu Anadolu’nun da yüzde 65 ile en kritik bölgeler arasında olduğunu söyledi. Doğu ve Güneydoğu’da sert kuraklığın tarım ve içme suyunu tehdit ettiğini, Diyarbakır’ın da bu riskli iller arasında bulunduğunu kaydetti.

“Su bütçesi hazırlanmalı”

Kadıoğlu, tarımda yüksek su isteyen ürünlerden vazgeçilmesi gerektiğini, vahşi sulamanın yasaklanarak modern sulama tekniklerine geçilmesinin zorunlu olduğunu söyledi. Sanayi tesislerinde geri kazanım ve verimlilik teknolojilerinin uygulanması gerektiğini vurgulayan Kadıoğlu, yerel yönetimlere ise şu çağrıyı yaptı: “Kent Su Bütçesi hazırlanarak kaynakların gelir-gider hesabı yapılmalı, şebekelerdeki kayıp-kaçak hızla azaltılmalı, yağmur suları depolanmalı.”

“2030’da su stresi, 2050’de su fakirliği”

Vatandaşlara da tasarruf çağrısı yapan Kadıoğlu, “Kuraklıkla mücadele ancak yerel yönetimlerin altyapıyı güçlendirmesi, tarımda suya göre ürün tercih edilmesi, sanayinin geri kazanım yatırımlarını artırması ve halkın günlük yaşamda tasarrufu alışkanlık haline getirmesiyle mümkündür. Aksi halde 2030’da su stresi, 2050’de su fakirliği kaçınılmazdır” dedi.