Diyarbakır Sur’daki Mahalleden ‘SOS’ Çağrısı

Diyarbakır Sur’daki Mahalleden ‘SOS’ Çağrısı
Diyarbakır’da 2010 yılında yapılan Pamukçay Barajı sonrası Sur İlçesine bağlı Harmanlar Mahallesi ikiye bölündü. Bazı evler ve tarlalar barajın ayrı yakalarında kalınca köy ağası Recep Kırmızı cankurtaran filikası aldı. Filika ile köy arasındaki bağlantıyı sağlayan Kırmızı, tarlalarına ulaşımda yaşadığı sorunlar nedeniyle bu kez baraj ortasında kendi imkanlarıyla köprü inşa etti. Ancak yağış mevsimine girilmesi ve baraj suyunun yükselmesiyle yol su altında kalma tehlikesi içerisine girdi. Mağdur vatandaşlar

Diyarbakır Sur’daki Mahalleden ‘SOS’ Çağrısı. Diyarbakır’da köyü için filika alan, kendi imkânlarıyla köprü yaptıran köy ağası yine de mağduriyeti gideremedi.

HERŞEY BARAJIN YAPIMI İLE BAŞLADI

Diyarbakır merkez Sur ilçesine bağlı kırsal Harmanlar Mahallesi’nde 2010 yılında yapılan Pamukçay Barajı sonrası Atlunpınar ve Yangıntepe arasını ikiye böldü. Bölgede vatandaşlar, okula ve tarlalara ulaşımda sorunlar yaşanınca köyün ağası Recep Kırmızı devreye girdi. Barajın iki yakaya ayırdığı mahalleliyi satın aldığı cankurtaran filikası ile kısmen de olsa birleştiren Kırmızı, Harmanlar Mahallesi’nde 'denizaltı' olarak bilinen filikayla mahalle sakinleri hem tarlaya gidiyor hem de çocuklarını okula götürüyordu.

KENDİ İMKÂNLARIYLA KÖPRÜ YAPTIRDI

Bu kez tarlalara tarım araçlarının ulaşımını sağlamak için kolları sıvayan Kırmızı, köprü yapılması talebiyle başvurmadık kurum bırakmadı. DSİ Bölge Müdürlüğü, Diyarbakır Büyükşehir, Diyarbakır Sur Belediyesi, DSİ Genel Müdürlüğü, Ankara ve CİMER derken tüm kurumlara dilekçe ile başvurularda bulunan Kırmızı, bir türlü yanıt alamadı. Bölgede tarım için hayati önem taşıyan köprünün yapımı için tüm imkânları zorlayan Kırmızı, en sonunda kendi imkanlarıyla 5 milyon TL’ye mal olan bir köprü inşa ettirdi.

BARAJ SUYU SEVİYESİ HIZLA YÜKSELMESİ KÖPRÜ İÇİN BÜYÜK RİSK

Yaz mevsiminde inşa ettirdiği köprü üzerinden sağlanan ulaşımla tarlalarına tarım araçlarını rahatlıkla geçirebilen Harmanlar Mahallesi Altunpınar ve Yangın Tepe Köyü sakinleri uzun bir aranın ardından tam rahata kavuşacaklarını sanırken, başlayan kış mevsimi ve yağışlar ile baraj suyu seviyesinin hızla yükselmesiyle endişeye kapıldı. DSİ’ye baraj suyunun köprüleri için risk oluşturduğunu belli ölçülerde baraj suyunun bırakılması talebiyle onlarca kez başvuruda bulunan köy ağası Recep Kırmızı, bir türlü aradığı destek elini görmedi.

GAZETEMİZDEN DESTEK İSTEDİ

Müracaatlarını sürdüren Kırmızı gazetemiz Özgür Haber’den de destek istedi. Durumunu aktaran Kırmızı, yetkililerin duyarsızlığından yakındı. Her şeyin Pamukçay Barajı’nın yapımıyla başladığını aktaran Kırmızı, barajın yapımıyla kardeşlerinin, akrabalarının ve tarlaların barajın iki yakasına dağılmak zorunda kaldığını anlattı.

MAHALLEYİ BİRLEŞTİRMEK İÇİN DEV HAMLELER YAPTI

Mahalleyi bir şekilde birleştirmek adına yaptığı hamleleri sıralayan Kırmızı, “Barajın yapılmasıyla tamamı akraba olan mahalleyle iletişimiz kesildi. Alternatif yol güzergahında ise hasımlarımızın bulunduğu bölgeden geçtiği için onu kullanmamaya özen gösteriyorduk. İlk olarak insanlarımızın sağlıklı bir şekilde iletişimini sağlamak adına neler yapabileceğimizi düşündük ve gidip İzmir’den cankurtaran filikası satın aldık. Filika ile zor da olsa insanlarımızın ulaşımını sağlamaya çalıştık. Artık, çocuklarımız okula gidebiliyor, birbirine ziyarete gidebiliyor ve tarlalarına çalışmaya gidebiliyordu.

5 MİLYONA KÖPRÜ YAPTIRDI

“Ancak büyük bir sorun daha vardı” diye devam eden Kırmızı  “O sorun da tarlalarda çalışacak tarım araçlarının ulaşımını sağlamak. Devletimizin her kurum ve kademesine bununla ilgili müracaatlarımızı yaptık. Ancak hiçbir netice alamadık. Vaktimizin kalmaması tarlalarımızın ekim ve hasadı için hızlı karar vermemiz gerekiyordu. Kendi imkanlarımızla mimar ve mühendislerle bir proje hazırlayıp köprü inşasına başladık. 5 milyona yakın bir rakam ile köprümüzü inşa ettik” dedi.

SU SEVİYESİNİN YÜKSELMESİ ENDİŞE YARATTI

Yaz mevsiminde hiçbir sıkıntı yaşamadıklarını kaydeden Kırmızı, yağışların başlamasıyla baraj suyu seviyesinin sürekli artmasıyla endişeyi kapıldıklarını kaydederek, “Yağışlarla birlikte sürekli suyun seviyesinin yükselmesi bizi sıkıntıya soktu. Yine devletin tüm kademeleriyle iletişime geçtik. Köprünün yükselen sudan zarar görmemesi için tüm köy muhtarlarının imzalı dilekçeleriyle suyun belli ölçülerde tahliyesini talep ettik. Ancak bu talebimiz de henüz karşılanmış değil. Yani devlet vatandaşı için vardır ancak bize hiçbir şekilde devlet elini uzatmadı. Son olarak su ve baraj su seviyesi eşitlendi. Artık karşıdan karşıya geçmek bir yandan büyük risk oluştururken, diğer yandan suyun barajı aşındırmasıyla yeniden bir maliyet gerektirecek olması bizleri sıkıntıya koyacak” diye konuştu.

“ACİL YARDIM BEKLİYORUZ”

Yetkililere çağrıda bulunan köy ağası Recep Kırmızı, “Sayın Valimiz başta olmak üzere tüm devlet yetkililerine çağrım bizlere sahip çıkmalarıdır. Ulaşımımızı kendi imkanlarımızla yaptık. Bu hamlemiz takdir görmesi, örnek olarak gösterilmesi gerekirken, sahipsiz bırakılmak bizi inanılmaz üzüyor. Hiç bir şey yapılamıyorsa da baraj suyunun belli seviyelerde tahliyesinin acil olarak yapılması lazım. Mağduriyetimizin giderilmesi gerekiyor. Acil Bir şekilde bu sorunumuzun çözümü için destek ve yardım talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.