Diyarbakır vekilinden şaşırtan çıkış: Tahliye bekliyorum

AMİDA HABER- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe köyünde kayıp olarak arandıktan 19 gün sonra cansız bedeni dere yatağında bulunan Narin Güran cinayetinde, anne Yüksel Güran, amca Salim Güran, abi Enes Güran ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

3 sanık, iştirak halinde 8 yaşındaki Narin Güran’ı öldürmekten, ceza aldı. Sanıklar, Diyarbakır’dan Erzurum ve Erzincan’daki cezaevlerine nakledildiler. 944 sayfalık gerekçeli kararda cinayetin nedeni tam olarak tespit edilemedi, sanık avukatları dosyayı temyize götürdü.

Tahliye beklediğini söyledi

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, geçtiğimiz günlerde yazdığı “Narin: Hayatın Olağan Akışında Kaybedilen Hakikat” başlıklı yazısında Çelenk, soruşturma, yargılama ve karar aşamasındaki çelişkilere dikkat çekerek, iddiaların inandırıcı olmadığını anlatmıştı. Sevilay Çelenk, yazı ile ilgili T 24’e röportaj verdiği röportajda, Güran ailesi ile Tavşantepe köyünün toplu bir linçe maruz kaldığını, İstinaf’ta tahliye beklediğini söyledi.

Narin Güran cinayeti: 17 klasör BAM’da

Toplu mezara kadar gidildi…

Sevilay Çelenk, röportajında başlarda anne ile amcanın ilişkisi olarak gösterilen cinayet nedeninin sonradan toplu mezara kadar gittiğini belirterek, “Hiç ama hiçbiri doğrulanmadı. Çünkü doğru değildi” dedi. Çelenk, cinayetin nedeninin silah kaçakçılığı ya da faili meçhul cinayetler olabileceği ve devletin de aileyi koruğu iddiaları ile ilgili şunları söyledi: “Ortaya çıkan sonuçta gördük ki aile çırılçıplak ortada ve kendi trajedisiyle baş başa. Ne koruyanı var ne de başka bir şey. Aile gerçekte hiçbir şekilde güçlü bir aile gibi görünmüyor. Çoluk çocuk çalışan, didinen bir aile.”

‘Muhakeme yürütmek zorundasınız’

“Eğer ailenin hiçbir şekilde korunmadığını görebilirsek, ortaya çıkarılacak, ne olduğu bilinmeyen ve bilinmediği hâlde gerekçeli kararda da akıl almaz biçimde zikredilen cinayetin arkasındaki ‘asıl maksat’ diye bir şey olmadığını da anlarız” diyen Çelenk şöyle devam etti: “Devletin korumadığı bir ailenin ortaya çıkarılamamış bir ‘asıl maksadı’, ‘asıl bir cinayet gerekçesi’ olamaz. Olamaz. Pratikte bir şey bulamıyorsanız, teorik düzeyde, düşünsel düzeyde muhakeme yürütmek zorundasınız. Muhakeme yürüttüğünüzde de bunu anlarsınız.”

Tülay Hatimoğulları ‘Susurluk’ demişti

Narin Güran cinayetinin ortaya çıktığı ilk gün Diyarbakır’a gelen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, cinayetin Susurluk kazası ile bağlantısını kurmuş, şunları söylemişti: “Tavşantepe’de neyi gizlemektedirler? Bunları koruyan kolluk, derin devlet içindeki örgütlenmeler bu soruları sormamızdan rahatsızlar. Narin’in katledilmesi, Susurluk Kazası gibi kirli organizasyonu, Tavşantepe’deki paramiliter güçlerin politikasını deşifre etmiştir. Bir siyasi partinin milletvekili çıkıp derki, biz biliyoruz ama konuşmayız, aileyi tanıyoruz. Aileden kastettiği Güran ailesi midir, devletin kendisi midir?”

‘Katil Hizbullah’ sloganı

Narin Güran için Diyarbakır’da yapılan yürüyüşte ise DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar konuşma yapmış, Hizbullah’a dikkat çekmişti. Kılıçgün’ün şunları söylemişti: “Buraya gelirken, halkımız tarihi bir slogan attı. ‘Katil Hizbullah’ dedi. Bu ülkenin İçişleri Bakanı HÜDA PAR ile yapmış olduğu ittifakı, kendi Cumhur İttifakı’na kabul ettirebilmek için Türkiye toplumuna kabul ettirebilmek için bir yol haritası olduğunu söyledi. HÜDA PAR’ın taşıdığı Hizbulkontra zihniyeti boş durmuyor. Kadınlar tehdit ediliyor. Kafeler basılıyor. Kafeyi basan kişi İŞİD hükümlüsü. Fail mi soruyorsunuz, söyleyelim, Narin’in faili bu iktidarın zihniyetidir.”

HÜDA PAR: ABD, İsrail

HÜDA-PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Vedat Turgut Diyarbakır'daki Adli Tıp Kurumu önünde Narin Güran'ın yakınlarını ziyaret etmiş, “Bunlar bizim kültürümüz değil, bunlar Avrupa'nın, Amerika'nın, İsrail'in kültürü. Bu kültürü kimler ne amaçla aramıza koydu onu araştırmak lazım. Allah hepimize sabır versin” demişti.