Diyarbakır’da büyük acı: Zozan, Eylem öldü, Nurhat yaşasın!

AMİDA HABER - Şeyh Şamil Mahallesi’nde yaşayan Kavak ailesi, yıllardır çocuklarının yaşadıkları sağlık sorunları ile mücadele ediyor. Ailenin beş çocuğu, beyin tümörü ve hidrosefali gibi ağır hastalıklarla karşı karşıya kaldı. Kavak ailesi hastalıkla 2010 yılında tanıştı. 21 yaşındaki kızları Eylem’i beyin tümörü nedeniyle kaybetti. Eylem’in vefatından sadece dokuz ay sonra, bu kez 19 yaşındaki kızları Zozan, hidrosefali nedeniyle hayatını kaybetti.

14 yaşındaki Nurhat ameliyat oldu

Ailenin diğer çocukları da benzer sağlık sorunlarıyla boğuştu. 30 yaşındaki Rezan hidrosefali nedeniyle ameliyat geçirdi. 28 yaşındaki kızları Hasret’te ise beyin tümörü şüphesi bulunuyor. En küçük çocukları olan 14 yaşındaki Nurhat, daha önce beyin tümörü nedeniyle ameliyat edildi, ameliyat başarılı geçti ancak bir süre sonra kusma şikâyeti ile götürüldüğü hastanede yapılan tetkikler, ailenin dünyasını bir kez daha başına yıktı.

3 ay ömür verildi

Doktorlar, Nurhat’ın omuriliğinde, boyun kısmında hızla büyüyen yeni bir tümör tespit etti. Tümörün konumu nedeniyle ameliyatın mümkün olmadığını belirten hekimler, yalnızca kemoterapi ve ışın tedavisiyle çocuğun yaşam süresinin 2-3 ay uzatılabileceğini ifade etti.

‘14 yaşındaki kızım ölümle pençeleşiyor’

Durumu büyük bir çaresizlik içinde anlatan baba Mehmet Mazhar Kavak, “Biz bu hastalıkların genetik olmadığını araştırmalarla öğrendik. Ne benim ailemde, ne de eşimin ailesinde böyle bir hastalık öyküsü yok. Hacettepe Üniversitesi’nde genetik araştırma yaptık, sonuç temiz çıktı. Çocuklarımız çok zekiydi, çok sağlıklıydılar. Hastalıklar aniden ortaya çıktı, kangren gibi yayılıyor. Öldürüyor. Şimdi 14 yaşındaki kızım ölümle pençeleşiyor” diyerek yaşadıkları acıyı paylaştı.

‘Şimdi birini daha kaybetmek istemiyoruz’

Mehmet Mazhar Kavak, maddi destek beklemediklerini, hatta bu tür teklifleri hakaret sayacaklarını belirterek, “Evimizi, barkımızı satar, kızımın tedavi masraflarını karşılarız. Bizim tek talebimiz; bu hastalığa bir çare olabilecek, kızımızı hayata bağlayabilecek bir doktorun sesimizi duymasıdır. İki evladımızı toprağa verdik. İki çocuğumuzu ameliyat ettirdik. Şimdi birini daha kaybetmek istemiyoruz. Nurhatlar ölmesin. Herhangi yaramıza merhem olacak, çocuğumu iyileştirecek bir doktorun tedavisini bekliyoruz. Bu acıları kaldıracak gücümüz kalmadı. Nurhat bizim göz bebeğimiz, evimizin neşesi. Onsuz ne yaparız bilmiyoruz. Allah rızası için, bu çığlığımıza kulak verin” sözleriyle yardım istedi.

Baba “Eylemler, Zozanlar öldü. Rezanlar, Hasretler bıçak altına alındı. Ama Nurhatlar ölmesin. Henüz 14 yaşında” dedi.