Diyarbakır’da işçi ölümleri: Kaza değil, cinayet

AMİDA HABER - Diyarbakır’da son günlerde üç inşaat işçisinin yüksekten düşerek hayatını kaybetmesine yönelik tepkiler büyüyor. Amed Emek ve Demokrasi Platformu, yaşanan ölümlerin “iş kazası” değil, açık birer “iş cinayeti” olduğunu belirterek Ofis Semti’ndeki AZC Plaza önünde basın açıklaması yaptı.
Diyarbakır’da feci ölüm: Yaralı işçilerden biri kurtarılamadı
‘Kaza değil, açıkça iş cinayetidir’
Platform, Harun Aksel, Ahmet Şimşek ve Salih Dağlı’nın yaşamını yitirdiği kazaya dikkat çekerek, “Diyarbakır’da ihmaller sonucu meydana gelen bu ölümler, ülkemizin utanç verici gerçeklerinden birini bir kez daha yüzümüze çarpmıştır. Sadece Diyarbakır’da değil, Türkiye’nin dört bir yanında işçiler; alınmayan önlemler ve denetlenmeyen işyerleri nedeniyle yaşamını yitiriyor. Önlenebilir bu ölümler “kaza” değil, açıkça iş cinayetidir” denildi.
'Ölümler ne tesadüftür ne de kaderdir'
Açıklamada, yaşanan ölümlerin tesadüf ya da kader olmadığı, sistematik ihmalin ve kâr hırsıyla şekillenen bir düzenin sonucu olduğu şu cümlelerle vurgulandı: “İnşaatlarda, fabrikalarda, madenlerde, tarlalarda yaşanan bu ölümler ne tesadüftür ne de kaderdir. Bu, bir sınıf meselesidir. Bu, bir sorumluluk ve vicdan meselesidir. Diyarbakır’da son haftalarda yaşanan iş cinayetleri, bizlere bir kez daha gösterdi ki işçi sağlığı ve iş güvenliği bu düzende yalnızca bir “maliyet kalemi” olarak görülüyor. Oysa biliyoruz ki bu ölümler önlenebilir. İş güvenliği kurallarına uyulsa, etkin denetimler yapılsa, cezalar caydırıcı olsa bu işçiler bugün hayatta olurdu”
‘Her gün ortalama altı işçi, çalışırken hayatını kaybediyor’
Platform, Türkiye’nin iş cinayetlerinde Avrupa’da birinci, dünyada ise üçüncü sırada olduğunu hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: “Her gün ortalama altı işçi, çalışırken hayatını kaybediyor. Türkiye, iş cinayetlerinde Avrupa’da birinci, dünyada ise üçüncü sırada. Bu korkunç tabloya rağmen gerekli yapısal değişiklikler bir türlü hayata geçirilmiyor. Patronlar için cezasızlık artık bir güvence haline gelmiş durumda. Çalışma Bakanlığı ise asli sorumluluklarını yerine getirmemekte; işçilerin yaşam hakkını koruyacak mekanizmaları işletmemektedir.”
‘Derhal sona ermelidir’
Açıklamanın sonunda yetkililere çağrıda bulunularak şu talepler dile getirildi: “Her iş cinayetinin sorumluları yargı önünde hesap vermelidir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı etkin bir biçimde uygulanmalıdır. Denetimler göstermelik değil, gerçekçi ve bağımsız olmalıdır. Taşeronlaştırma, güvencesiz ve kayıt dışı çalıştırma derhal sona ermelidir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.