Diyarbakır’daki mahkemeden Dicle Elektrik kararı

AMİDA HABER - Diyarbakır Dicle ilçesine bağlı kırsal Kırkpınar Mahallesi’nin Aşağı Saklı mezrasında 16 Haziran'da yangın çıktı. Rüzgarın etkisiyle elektrik direğinden çıkan yangın etraftaki köy ve mezralara da yayıldı. Maddi hasara neden olan yangın, köylülerin çabalarıyla söndürülürken, aynı bölgede 3 yıl önce de elektrik direğinden kaynaklı yangın çıkmıştı.

DEDAŞ önlem almadı mı?

28 Ağustos 2022'de de aynı bölgede çıkan yangına ilişkin açılan 10 ayrı soruşturmanın sonucunda yangın nedeninin elektrik direğinden kaynaklı olduğu mahkemece tespit edildi. Bölge sakinleri 16 Haziran’da çıkan yangını söndürme çalışmaları sırasında Dicle Elektrik’i ilk yangının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen önlem almamakla suçladı.

Yangın nedeniyle maddi kayba uğrayan köylülerin açtığı davada, ilk derece mahkeme Dicle Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketi'ni tazminata mahkum etti. Şirketin itirazı üzerine tazminat kararı Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşındı.

‘DEDAŞ sorumluğunu yerine getirmedi’

MA’nın aktardığına göre bölge sakinleri Dicle Elektrik’e şu ifadeler tepki gösterdi: “Dicle Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından hüküm kuruldu. Dosya hala Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi'nde, karar kesinleşmediği müddetçe tazminatta alınamıyor. Daha ilk davanın durumu sonuçlanmadan iki kez daha aynı bölgede yangın çıktı. Ve bu çıkan 3'üncü yangın ise bölgeye ciddi anlamda zarar verdi. Bölgede Dicle Elektrik tarafından ciddi bir çalışmanın yapılarak sorunların giderilmesi gerekir. Çünkü bu yangın bir ihmal sonucu ortaya çıktı. Bu son yangına dair ise tekrardan dava açacağız. Dün bölgeye Jandarma gittiği halde bir işlem yapmamış ve ifade almamış. Sadece olaya seyirci kalınmış. Bu güne kadar yangın dosyalarında caydırıcı cezalar verilmedi. Bu olayların bir daha yaşanmaması taraftarıyız. Dicle Elektrik kendisine düşen görev ve sorumluklarını yerine getirmediği için bu durumu yaşıyoruz. Bölgede tellere dair herhangi bir onarım yapılmadığı müddetçe bölge halkı ciddi hayati tehlikelerle karşı karşıya bırakılmış olur. Bu anlamda hem idari hem de hukuki başvuruları yapıp mücadelemizi sürdüreceğiz".